Ayrımcılıkların bittiği günleri görmek ümidiyle...Polisin sokak ortasında George Floyd'un boğazına dizini dayayıp nefes almasını engelleyerek onu öldürdüğü anların görüntüsüne tüm dünya tanıklık etmişti.2020'nin ilk 8 ayında Amerikan polisi 164 siyahi vatandaşı öldürdü. Ancak siyahi vatandaşların yaşadıkları zorluklar polis şiddetinden çok daha fazlasını içeriyor.1976 yılından beri her Şubat ayı Siyah Tarihi Ayı olarak kutlanıyor. Ay boyunca ülkenin dört bir yanında çeşitli faaliyetler düzenlenerek Afrika kökenli Amerikalıların tarihteki yerleri, topluma katkıları ve özgürlük mücadeleleri anlatılıyor.Woodson köle bir aileden gelen, kendisi de çocuk yaşta madenlerde çalışmak zorunda kalmış bir siyahiydi. Bu nedenle de 20 yaşına kadar eğitim alamamıştı. Ancak köklerine olan merakı onu okumaya teşvik etti ve böylece de Harvard Üniversitesi'nde doktora derecesi alan 2. Amerikalı siyahi oldu.Bu nedenle de Afrika kökenli Amerikalılara ait ilk yayınevini kurdu ve yayınevinde Afrika Kökenli Amerikalıların Tarihi Dergisi'ni de yayımladı. Yaşadığı dönemin zorlu şartları göz önünde bulundurulduğunda Woodson'ın bu çabası takdire şayan.Ancak siyahilerin mücadeleleri ve tarihlerini anlatmak için 7 günün yetmediğini fark etti. Bu nedenle de 1976'dan itibaren etkinlikler bir aya yayılacak şekilde, Siyah Tarihi Ayı kapsamında gerçekleştirilmeye başlandı.Woodson, ön yargılardan ve ırkçılığa dayalı nefretten arınmış bir tarihin oluşturulmasında en büyük etkinin Afrika kökenli Amerikalıların tarihlerini doğru bir şekilde öğrenmeleri ve gelecek nesilleri aktarmaları olduğunu düşünüyordu.Ona göre ırklar fark etmeksizin birbirimizden öğreneceğimiz çok şey vardı. Ayrıca ortak noktalarımız, farklılıklarımızdan daha fazlaydı. Özetle, Woodson için tarih herkes için, tekti.2020'de Black Lives Matter hareketine tepki gösterenler aracılığıyla bir kez daha gördük ki ırkçılık, virüsten çok daha tehlikeli bir hastalık. 2021'de de hala ırkçılık üzerine konuşuyor olmamız ise tüm insanlığın ayıbı...
Çok acı. Hala sözde modern insan olarak nerede olduğumuzun kanıtı. 1985 yılına kadar bebekler hissetmezler diye ameliyatlarda anestezi bile uygulanmıyordu açık kalp ameliyatı dahil!