Hatta sadece ilgi değil, dalga konusu da olduğu yadsınamaz bir gerçek…
Ve elbette bu akımın vazgeçilmez parçası türk kahvesi ve ‘kocişko’ ile alakalı yazılmış bir alt metin.
Bu akıma ayak uyduran kadınların ruh hali sağlıklı mı, psikiyatrik açıdan bu durumun uygunluğu ne?
Gelin, buna bakalım birazcık da.
Ve bunun sonucunda da dış dünyaya karşı ilgisiz, duyarsız, normal yaşamın sorunlarına karşı pek de dert edinmeyen bir insan profilinde olmaları.
Bu sendromun adı ise ‘La belle indeferans’ yani, aldırmazlık sendromu.
Bu kişilerin çocukken aşırı alkışlandığını, korunduğunu, prenses gibi yetiştirildiğini, öyle kıyafetler giydirildiğini, annelerinin de bunların bir üst sınıfı olduğunu düşünmek pek de yanlış olmaz diyor Prof. Verimli.
Hayatında çalışma hayatı olmamış, dış dünyanın kötülük ve sorunlarından uzak tutulmuş, tanıştığı kişi sayısı az, yaşamında sadece kendi dünyası olan toplumsal ve evrensel sorunlara duyarlılığı az kişiler olarak tanımlanabilir bu akımı takip eden insanlar.
Bu konudan muzdarip kadınlar ile alakalı en akla ve bilime yatkın teşhis, histriyonik kişilik bozukluğu olarak görülüyor.
Toplumda % 2,3 oranında görülür, kadınlarda daha sıktır. Olayları ayrıntılı biçimde anlatmayı severler, dramatik jestleri vardır. Konuşmalarında renkli kelimeler kullanırlar. Duygu karmaşası yaşamaları yaygındır, bu nedenle de aşırı duygusal olurlar ve iyileşme arayışı gösterirler.
Kişi, çocukluk dönemi boyunca dengesiz bir ebeveyn tutumu ile yüzleşmiştir. Aile bir yandan çocuğun duygusal ihtiyaçlarına karşı duyarsız kalırken, diğer yandan onun kendini sergilediği kimi davranışları fazlasıyla ödüllendirir.
Şekil 1-A’da görüldüğü gibi…
Başarılarını ve özelliklerini anlatır, üstünlük duygusu, grandiyözite, empati kuramama, kendini diğer insanlardan daha üstün ve özel görme, başarı, zeka, akıl, üstünlük gibi konulara kafa yorma, kendini çok sevme, kendine göre, kendi için ve kendi yararına üşünen, kıskanç, kendi çıkarları için başkalarını kullanan, aşırı bencil ve benmerkezci, özel ve eşi benzeri bulunmaz birisi olduğunu savunan, beğenilmek için her şeyi sergileyen, üstün kişi ve kurumlarla ilişkiler kurmayı hak ettiğini savunan kişilerdir.
psikiyatrik olarak önemli ve değerli sebep-sonuç ilişkilerini de içinde barındırıyor…
İçerik hazırlanırken şuradan yararlanılmış, psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli'nin tespitleri baz alınmıştır.
Hayatlarındaki tek başarı koca bulabilmiş olmak bu kadınların. Ne yapsınlar? Onunla övünüyorlar ve onu yüceltiyorlar. Allah yardım etsin. Yazık...
Psikolog adam doğrudur lakin benim aklıma ilk gelense nedense tersi oldu bu insanlar sanki hayatta pek bir sey basaramamisligin ve ezik hissetmeyi icinde bastirmis disariyaysa cok mutluyuz tarzi gorunmek bilhassa ozguvenli ve guclu gozukmek icin ugrasan fazla duygusal insanlarmis gibi.. Dedigim gibi isin ehli degilim halktan biriyim ama bence bu insanlar el bebek gul bebek degil de yine toplum gerceklerinden uzak yetistirilmis, ama muhafazakar ve kuralci bir ailede yetismistir. Yanlis anlasilmasin demek istedigim aile tipi tam da toplumumuzda normalite gibi gosterilen kapali, kiz cocuklarin ev hanimi gibi yetistirildigi erkek egemen ailelerdir.
bence direk gerizekalılar zeytine kurdele bağlamak nedir ya. onun da bir onuru var be