Boşanmak istediği kocasının alışveriş merkezi önünde pusu kurup yüzünü falçatayla parçaladığı Ukraynalı Hanna Butym, kendine yeni bir hayat kurdu. Cezaevindeki eşiyle boşanan Hanna, “Artık bambaşka bir Hanna’yım. Tüm yaşadıklarıma rağmen Türkiye’yi çok sevdim. Burada yaşamak istiyorum” dedi.
Hürriyet'ten Burcu Purtul Uçar'ın haberine göre, Ukraynalı Hanna Butym (28) ülkesinde turizm ve otelcilik okudu, iyi bir işi vardı. 2018 yılında Facebook’tan Mesut Öztürkmen’le (45) tanıştı. Mesut birkaç gün sonra Hanna’yı görmek için Ukrayna’ya gitti, 3 gün kaldı. Sonra Hanna’ya da Türkiye’ye gelmesi için ısrar etti. Hanna işinden izin alıp Türkiye’ye geldi. İstanbul Havalimanı’nda Hanna’yı karşılayan Mesut, onu Kocaeli’ndeki evine götürdü. Birkaç gün içinde de evlendiler. Hanna bir daha Ukrayna’ya dönemedi. Mesut, İtalya’da futbol oynadığını ve ailesinin Gaziantep’te yaşadığını anlatmıştı. Bir gün Hanna’yı da alarak Gaziantep’teki köyüne gitti. Hanna bu gidişin, Mesut’un hiç parası olmadığı için olduğunu aylar sonra anladı. Köyde Mesut’un 3 de çocuğu olduğu ortaya çıktı. Hanna bu yalanı da kabullendi, çocuklara annelik etti. En küçük olan Hanna’ya anne demeye başladı. Hanna ilk dayağını da köyde yedi. Ancak onu da kabullendi.
Mesut 7 ay sonra yeniden Kocaeli’ne dönmeye karar verdi. Bu kez çocukları da yanlarına aldılar. Mesut’un bir işi yoktu. Belediyelerden aldıkları yardımlarla geçinmeye çalışıyorlardı. Daha önce Hanna’nın çalışmasına izin vermeyen Mesut bu kez de “Çalış” diye baskı yaptı. Hanna bir kafede garsonluk yapmaya başladı. Ancak Hanna hem dayak hem de Mesut’un kendisine sürekli yalan söylemesi nedeniyle ayrılmaya karar verdi. Mesut daha önce defalarca “Benden boşanırsan seni öldürürüm” demişti. Hanna Ukrayna’daki annesini aradı, kendisi için uçak bileti almasını istedi. Giderken Mesut’a, annesini görmeye gittiğini söyledi.
Ukrayna’ya gittiğinde tüm yaşadıklarını ailesine anlattı, Mesut’u da arayarak boşanmak istediğini söyledi. Ölüm tehditlerine başlayan Mesut, Ukrayna’ya gitti. Şehir şehir gezip Hanna’yı arıyor, her gittiği yerden de fotoğraflar gönderiyordu. Hanna gizlice Türkiye’ye gelip boşanma davası açtı. Mahkeme uzaklaştırma kararı da verdi. Hanna duruşmayı beklemeye başladı. Pandemi nedeniyle duruşmalar sürekli ertelenince, Hanna’nın kız kardeşi ve eşi hasret gidermek için İstanbul’a geldi.
16 Nisan’da boşandıklarını söyleyen Hanna Butym, “Bu yüzden çok mutluyum. Ben çok farklıyım şu an. Artık bambaşka bir Hanna’yım. Eskiden herkese inanırdım. Şimdi kimseye kolay kolay inanmıyorum. Pembe gözlüğüm kırıldı. Erkeklere de bir çift sözüm var: Kadınlar sizi istemiyorlarsa onlara zarar vermeyin, bırakın kendi hayatlarına gitsinler. Herkes yaşasın. İlişkilerin sonu illa mezar ve hapiste bitmesin. Çocuklar travmalarla yaşamasın. Ben tüm yaşadıklarıma rağmen Türkiye’yi çok sevdim. Türk adaletine güveniyorum ve korkmuyorum. Burada yaşamak istiyorum” dedi.
Hanna İstanbul’a döndükten sonraki olayları şöyle anlattı: “Kız kardeşim gittiğimiz AVM’nin ışıklarını çekip instagram’dan paylaşmış. Mesut, İstanbul’da olduklarını anlayıp gelmiş. İki gün AVM’nin önünde pusu kurmuş. 15 Ocak’ta biz yine oraya gittik. Arkadan gelip saldırdı. Amacı boğazımı kesmekti. Saçımı tutup çekince yanlışlıkla yüzümü kesti. İyi ki tek başıma değildim. Ölüyorum zannettim o an. Yüzümün yarısı felç oldu. Dudak ve kaşım kalkmıyor, gözkapağım kapanmıyor. 3 ameliyat geçirdim. 1 kez daha olacağım.”
ukrayna burdan ne kadar kötü olaiblirde hala yaşamaya devam ediyor ilginç.
Akıllanmamış
Bazılarıda akıl veriyor bu ülkede yaşayan kadınlar sürekli öldürülüyormuş imajı çiziyor. Üzülüyorum gerçekten kadın cinayetlerine kadına şiddete lakin anlamadığınız şu. Dünyada kadına Türkiyede verilen değer kadar değer verilmiyor. Şimdi bir sürü absürt örnek yazmayın yorumun altına o kadar iyi şartlarda yaşayan Türk kadınları vereceğiniz örneklerden daha çok. Keşke kadınlara el kaldırmasalar keşke öldürmeseler ama bunlar oluyor malesef. Dünyanın her yerinde var. Cahillik desen ne eğitimli adamlar kadınlarına şiddet uyguluyor, psikolojik desen ülkede sağlam psikolojide kimse yok zaten el kaldırmayan yine kaldırmıyor. Bir sıkıntı var çözülemeyen.