Fenerbahçe'nin eski kaptanı Alex de Souza'nın biyografisinden bazı kısımlar ortaya çıktı.
Fenerbahçe'nin eski kaptanı Alex de Souza'nın biyografisinden bazı kısımlar ortaya çıktı.
Sevilla maçının primine ilişkin satırlarla gündeme damga vuran Alex'in biyografisinde daha birçok çarpıcı detay var. Özellikle Aziz Yıldırım ile ilgili. Sambacının eski başkanı için, satır arasında da olsa 'diktatör' diye bahsetmesi yeni tartışmalara zemin niteliğinde... Alex de Souza'nın hedef aldığı bir diğer isim ise yıldızının barışladığı Aykut Kocaman...
'Yıldırım diktatör edasıyla...'
'13 Mayıs 2007'de Galatasaray berabere kaldı, Beşiktaş kaybetti ve biz şampiyon olduk. Zico bize 4 gün izin verdi. Ama başkan diktatör edayısıyla, 'Hayır 2 gün yapacaksınız' dedi. Nedenini sorduk ve 'Haftaya Galatasaray ile oynayacağız' dedi. Zico da ona, 'Ben antrenman yaptırmam' yanıtını verdi.'
'Kocaman hocalık için lobi yaptı'
'Aykut Kocaman'ın bazı şeylerinden nefret ediyordum. O teknik adam olabilmek için bir hayli lobi yaptı... Andre Santos da Kocaman'ın benim bazı yönlerimi kıskandığını söylüyordu... Kulüpte en çok golü o atmıştı ve ben de çok gol atıyordum. Belki bu yüzden aramızda bir arkadaşlık olamadı. Bu gittikçe kişisel bir duruma dönüştü. Belki benim bir yabancı olarak ondan daha fazla efsane olabileceğimi düşündü.'
'Sana ihtiyacım yok'
'Aykut Kocaman'ın teknik direktör olduğu sezonda Young Boys'a elendik ve Şampiyonlar Ligi'ne gidemedik. Başkan çok kızdı, kötü sözler söyledi' '
Sonra benim yanıma gelerek, 'Young Boys'a kaybedeceksek sana ihtiyacım yok. Türkler'le kaybetmeye razıyım. Eşyalarını topla ve git' dedi'
'Aykut Kocaman'ın yanına gittim. Olanları anlattım. Bana kendisinin de benzer şekilde gittiğini söyledi. Belki de onunla anlaştığım tek andı'
'Başkanı yanlış anlamışım!'
'Günün sonunda beni aradılar ve başkanın benle konuşmak istediğini söylediler. Başkanın yanına gittim. Bana, 'Ne haber Alex?' diye sordu. Ben de, 'Nasıl ne haber?' tepkisini verdim. Aziz Yıldırım, 'Bana eşyalarını topladığını söylediler' dedi. Bunun doğru olduğunu, sabah bana ayrılmamı söylediğini hatırlattım. Başkan bu sefer, 'Yok yok, sen yanlış anladın herhalde. Öyle bir şey yok. Hiçbir yere gitmiyorsun. Çeviri hatası olmuş' diye konuştu. Ben de, 'Hayır başkan bana gitmemi söyledin' dedim ve salondan ayrıldım. Ertesi gün antrenmana döndüm.'