Dijital dünyanın karmaşık yollarında hepimize rehberlik eden bir isim olan Toker’e, teknoloji ve insan ilişkileri üzerine bir soru sordum.
'Ekranlar arasında kayboluyoruz, sizce nasıl bir denge kurabiliriz?'
'Ekranlar, sadece bir araç,' dedi Toker. 'Onları hayatımızın merkezine koyduğumuzda, kendimizi kaybederiz. İlişkilerimizi, insanları, doğayı unutmamalıyız.'
İlerlerken, bir başka tanıdık sima olan Serhat Yabancı’yla göz göze geldim. İlişkiler üzerine yaptığı konuşmalarla tanınan Yabancı’ya, modern insanın ilişkilere bakışını sordum.
'İlişkiler giderek daha yüzeysel mi oluyor sizce?' dedim.
'Maalesef, modern hayat bize hızı dayatıyor,' diye yanıtladı. 'Ama gerçek bir ilişki, emek ister, sabır ister. Kendi içimize dönüp gerçek bir bağ kurmaya çalışmalıyız.'
Biraz ilerde Alişan Kapaklıkaya’nın standını gördüm. Kapaklıkaya, yine çevresine umut dolu bir enerji yayıyordu. Yanına yaklaşıp, insanların hayatına dokunan kitapları üzerine birkaç kelime ettik.
'Bir insana en çok ne ilham verir?' diye sordum.
'İlham, insanın en zayıf anında gelir,' dedi. 'Bazen bir cümle, bazen bir bakış, bazen de bir kitap hayatınızı değiştirir.'