Hanımlar!
Ne iş yaparsak yapalım, hangi yaşta ya da ekonomik sınıfta olursak olalım; bize görüntümüz ve güzelliğimiz üzerinden değer biçen bu sistemde akıl sağlığımızı korumak adına bazı şeyleri tekrar tekrar hatırlamamızda fayda var.
Evet, konumuz yine beden olumlama, öz sevgi gibi şu aralar bayağı popüler olan ve zaten bizim de daha önce yazıp çizdiğimiz meseleler... Ama tek bir farkla!
Bir noktada 'beden olumlama' akımında dahi konunun esas noktasını kaçırdık, ana fikri anlamadık ve yapay bir öz güvenle kozmetik markalarına para döker hale geldik. Yepyeni bir sektör oluşturduk; güzellik standartlarını paramparça etmek yerine, sadece yönünü değiştirdik sanki! İşte bu yüzden bu 'güzellik' meselesini bu sefer daha derinden ve net bir şekilde ele alalım dedik.
Şu zamana kadar kullandığım yüz sabunu ve BB-CC'den yola çıkarak şunları söylemek istiyorum: Bir kozmetik ürünü ne kadar cildimizi temizlese veya güzel gözüktürse de aslında bir o kadar bizi kendisine muhtaç bırakıyor. Beyaza yakın esmerimdir ancak yaz zamanı -hele okul varken- kararıyordu yüzüm. Ben de BB -daha sonra- CC kullanmaya karar verdim renk tonumu eşitlesin diye. Bir buçuk yıl aralıksız kullandım neredeyse. Ne kadar ''bitkisel'' yazsa da yine de anlımda hafif sivilcelenmelerim oldu. Onu kullanmayınca kendimi kapkara falan hissediyordum. En sonunda yüzümün normal olduğunu ve saçmaladığımın farkına vardım. Sonra bir baktım ha sürmüşüm ha sürmemişim. Yüzüm hala aynı. Aynı şey yüz sabunları için de geçerli. Teniniz temizse ve bariz bir kusur yoksa asla kullanmayın.
Birbirinizi en çok yine siz gömüyosunuz kızlar inkâr etmeyin! Estetik yaptırmış olsa, doğal değil, şişme bebek diye, yaptırmamış olsa her haline binbir türlü kusur bulup dalga geçiyosunuz. Sebebi de kıskançlığınız.
Zayıf olmanın toplum sebepli sağlıksız bir durum olduğu kadar obezite de endüstri kaynaklı sağlıksız bir durum. Yükselen trendlerin ve sjw saçmalığının her yeri yağ tulumlarıyla doldurmasından korkuyorum açıkçası :D