Film 2008'de gösterime girdiğinde izleyip de kendinden bir şeyler bulmayan çok az erkek kalmıştı. Ülkede her 4 erkekten üçünün ıssız olduğunu o zaman öğrendik. Ayrıca filmin sonunda göz yaşlarını sel olmuş, birçok insan yaşadığı bir gönül macerasına çok benzetmişti. Aslında hep çevrenizde duyduğunuz, sevdiğini yıllar sonra tekrar görme klişesinin filmleştirilmiş, filmleştirilirken son derece şişirilmiş haliydi bu film. Şimdi filme ucundan bir daha bakalım.
Hepinizin kesin öyleydiniz.
Acaba bu kısımda mı kendinizi buldunuz?
Herhalde ısız adamda kendinizi bulurken restoranda çalışan son derece beyefendi garsonu kast ediyordunuz. Memlekette bu kadar çok hasta adam olduğuna inanmak istemiyoruz.
Oldukça batılı bir profil çizen ıssız bey sığır gibi yaşayıp nasıl böyle düzenli kalabiliyor onu henüz çözemedik. Yetenekli adam!
Yıllar sonra tekrar izleyip kendinizi bulduğunuz için pişman olacaksınız. Öyle umut ediyoruz.
Geri zekalı yemin ederim, Londra merkez mi burası ki bekar baba bize çekici gelsin. Ya anamız babamız ağzımıza sıçar çocuklu adam bulduk diye!
Kıza buna yemem bu numaları deyince, zamanında iyi yemişsin gibi bir şeyler söylüyor. Hıyar oğlu hıyar!
Adama bir de yemek yeme sözü veriyor. Gömleği kirlenmiş öküzün. Evet çok romantik.
Off gözünüz kör olur. Sanırsın güreşecekler. Hayır gitmem lazım, ay gitme sevişecez, yok gitmeliyim filan derken, dünyanın en berbat kapı önü sevişmesini görürsünüz. Hepimiz burada kendimizi bulduk, kesin.
Son derece yavan sohbetler, sıkıcı bir birliktelik ve klişe süreç. Kendinizi bulmak için daha yaratıcı bir film bulsaydınız keşke.
Adam gerçek bir ruh hastası.
Aç götünü, onu demode bul şerefsiz ya, anan bir de köyden bir sürü şey getirmiş. Birçok insan bunu adamın bağlanma korkusu diye yorumladı. Fakat annesinin mütevazi kıyafetine karşı tepkisi, restoranda annesine bağırması ve bakışlarındaki küçük görmeyi biz başka türlü anlamadık. Sığır! İzleyenler olarak lütfen gidin kendinizi 'Batman Süpermen'e Karşı' filminde bulun, çok daha hayırlı olacaktır.
Siz siz olun oğlanın anasının üstüne öyle atlamayın kızlar, gerek yok. Hem anasıyla ilgilenmeyen adamın size ne hayrı olacak! Ayrıca arkadaşlar bu kız evlenme meraklısı.
Ruhu duymuyor resmen!
Hıyar kızın bitirmesini bile beklemiyor. Lokmaları kızın boğazına diziyor. Kıl surat!
Bak bak surata bak, ölecek keyiften.
Ay beter ol!
Herkesin şu sevdiği kızı evlendikten sonra görme hikayesi. Halkın yumuşak karnı bulunmuştur.
Resmen boşu boşuna hayatını karartmış iki düşük zekalı.
Annesiyle gizli gizli görüşmüş. Gerçekten terk edilecek kadınsın. Sana ne, lan adamın özel hayatından? Senle paylaşmamış, ne gidip deşiyorsun! Ne kadar ayıp!
Kız bir de gitmiş sevmediği bir adamla evlenmiş evlenme merakından, hala seni öpüyorum filan diyor. Filmde en çok o adama üzüldük.
Herif iki seneye demode bulmadığı bir kadınla evlenir, net! Bu ikisine bir şey olduğu yok. Bunlar kendini kurtarır. Olan size olmuş. Hakikaten bu filmin neresinde kendinizi buldunuz?
Bu filmden sonra kimbilir kaç gencimiz mutfağa havuçlu,tarçınlı kek yapma ümidiyle girip tost yapıp çıktı..ahh ahh
Kız evlenmedi, yalan söylemişti, çocuk bu adamdan. Adamın anasıyla ortak sırları buydu. Evet o zamanlar üşenmedim araştırdım ve bunu yalnızca sizinle paylaşıyorum arkadaşlar.
Türk filmlerinin sonunda kız ya da erkek ölmezse böyle saçmalamaya başvuruyorlar işte. Abartılan filmlerden biri.