Klostrofobisi Olanları Dışarı Alalım! Kapalı Alan Sahneleriyle İzleyenlerin İçini Daraltan Filmler

08.01.2021 - 11:26

R.G.

Film izlemek, hangi ruh halinde olursanız olun, hayattan kendinizi belli bir süre soyutladığınız bir aktivite. Mutlu, üzgün, sinirli, gergin ve hatta depresyonda bile olmak sizi film izlemekten alıkoyamaz. Bu ruh halleriyle filmimizin türünü seçer, başrolle empati kurmaya çalışırız. Bazen de öyle bir şey izleyelim ki korkmayalım ama bizi gersin isteriz.

Klostrofobi hissini öne çıkaran ve gerilimiyle tempoyu bir an bile düşürmeyen yapımları sizler için listeledik. Dikkat edin, bu liste sizi oldukça gerecek ve hatta nefes almanızı zorlaştıracak yapımlardan oluşuyor. Patlamış mısırlarınızı hazırlayın.

12. Feedback (2019 - IMDB: 5,4)

Yönetmenliğini Pedro C. Alonso'nun yaptığı bu yapım bir radyo stüdyosunda geçiyor. Radyo stüdyosunda geçen bir konu bizi nasıl gerebilir diyebilirsiniz. Ama film bunu bitmeyen temposu ile başarıyor. Acımasız eleştirileri ile ünlü olan Jarvis Dolan, bir akşam yine programa başladığında bazı aksiliklerin olduğunu fark ediyor. İki maskeli adam radyoyu ele geçirip, radyonun yayın akışını kendi kontrollerine alıyor. Artık Jarwis programı sunan değil, kurallara uyan tarafta olmak zorunda. Filmde baştan sona vurgulanan karanlık yapı ve tek mekanda geçmesi klostrofobinizi uyandırabilir.

11. Sanctum (2017 - IMDB: 5,9)

Prodüktörlüğünü James Cameron'un, yönetmenliğini ise Alister Grierson'un yaptığı 2017 yapımı Sanctum klostrofobinizi tavan yaptıracak türden bir film. Mağara başlı başına klostrofobik bir ögeyken bir de buna su altı sahnelerinin eşlik ettiğini düşünün. Nefes almakta şimdiden zorlandığınızı biliyoruz. Ayrıca gerçek bir hikayeden esinlenmiş olması karakterlerle empati yapmanızı kolaylaştırıp gerilimi daha da arttıracak. Su altı kazı çalışmaları yapan araştırmacılarımız için oldukça karmaşık olan bu mağara sisteminden sağ salim çıkmak sandığınız kadar kolay olmayabilir.

10. Brake (2012 - IMDB: 6,1)

Sıradaki filmimizde ana karakterimiz bir kutuda. Evet yanlış duymadınız bir kutu! Yönetmen koltuğunda Gabe Torres'in oturduğu bu yapım, teröristler tarafından bir kutuda rehin alınan Jeremy Reins'in yaşadıklarını konu ediniyor. Bu kutuda yalnız değil! Bir de geri sayım yapan bir sayaç karakterimize eşlik ediyor. Büyük bir sırla birlikte bu kutuda kapalı kalan Jeremy, ailesini korumak için sırrından vazgeçebilecek mi? Filmi izlerken nefes almak için camınızı açık bırakmayı unutmayın!

9. Devil (2010 - IMDB: 6,2)

Klostrofobi denildiğinde ilk aklınıza gelen unsurlardan biri hiç şüphesiz asansör. Bu beklentinizi boşa çıkarmıyoruz ve sizlere asansörde geçen bir yapım sunuyoruz. Yönetmenliğini John Erick Dowdle üstleniyor. Bir grup insanın asansörde mahsur kalmasını konu edinen bu film sizlere sakın sıkıcı gelmesin. Tabii ki de 80 dakika boyunca asansörde yardım beklemelerini izlemeyeceğiz. Asansörde kalanlardan birinin şeytan olması işleri korkutucu hale getirmeyi başarıyor.

8. Panic Room (2002 - IMDB: 6,8)

Kocasından boşanan Meg kızıyla birlikte mükemmel bir evde yaşamını sürdürür. Bu eve mükemmel denmesinin bir sebebi var. O da evde sığınak olarak yapılmış bir panik odası bulunması. Silahlı üç hırsızın evlerine girmesi ile birlikte anne-kız kendilerini bu odaya kapatıyor. Bundan sonra ise artık hırsızlarla anne-kız arasında oluşan bir kedi-fare oyununa tanıklık ediyoruz. Kapalı alan korkusunu iliklerinize kadar hissedeceğiniz bu filmin yönetmesi ise David Fincher.

7. Buried (2010 - IMDB: 7)

Buried yani Türkçe çevirisiyle Toprak Altında; klostrofobisi olmayanlarda bile klostrofobi oluşturacak bir yapım. Yönetmen koltuğumuzda ise Rodrigo Cortes var. Ana karakterimiz Paul bir tabutta uyanıyor ve filmin tamamı bu tabutta geçiyor. Bu sizlere sıkıcı ve akmayan bir izlenim vermesin. Elindeki çekmeyen cep telefonuyla, havasızlıkla savaşması Paul'u oldukça zor bir duruma sokacak. Temposu hiç bitmeyen ve üzerinizden etkisini hiç kaybetmeyeceğiniz 90 dakika sizleri bekliyor.

6. Locke (2013 - IMDB: 7,1)

Tom Hardy'nin muhteşem performansı ile bizlere seyir zevki sunan bu yapım, mekan seçimini arabadan yana kullanıyor. Karakterimiz Ivan'ın bir buçuk saat süren araba yolculuğunda hem kendi hem de çevresiyle olan çatışmalarını telefon görüşmeleri sayesinde öğreniyoruz. Yönetmenliğini Steven Knight'ın yaptığı bu film tek mekanda geçmesine rağmen düşünülerek yazılmış diyalogları ve metaforlarıyla sıkmadan ilerliyor.

5. The Descent (2005 - IMDB: 7,2)

Klostrofobiyi iliklerinize kadar hissedeceğiniz The Descent filmi ile karşınızdayız. Yönetmen koltuğunda Neil Marshall'ın oturduğu bu yapım; korku dolu mağara keşfiyle bizleri adeta koltuklarımızdan zıplatıyor. Bir grup kız arkadaşın keşfedilmemiş bir mağarada yer alan yolculukları, yer yer filmi durdurup derin bir nefes alma isteği uyandırabilir. Ayrıca bitti diye üzülmenize gerek yok! Çünkü devam filmi The Descent:2 aynı zevki sizlere sunmak için bekliyor.

4. Cube (1997 - IMDB: 7,2)

Yönetmenliğini Vincenzo Natali'nin yaptığı bu yapım, bir buçuk saat boyunca küp şeklinde odalardan oluşan bir yerde geçiyor. 6 kişinin uyanıp kendini buldukları bu yer tuzaklarla dolu ve kurtulmak için bazı matematiksel bilgiler gerekiyor. Hem gerilimi hem de akıllıca yazılmış özgün senaryosu ile Küp, temposunu bir an olsun düşürmeyen filmlerden biri.

3. 127 Hours (2010 - IMDB: 7,5)

Ünlü yönetmen Danny Boyle, Aron Ralston isimli dağcının başından geçen olayları bizlere son derece çarpıcı bir şekilde aktarmayı başarıyor. Ana karakterimiz, Utah çevresinde bir dağa sıkışıyor ve 5 gün boyunca buradaki çaresiz bekleyişi bizlere sunuluyor. Elbette 5 gün boyunca aç, susuz kalmanın bazı sonuçları olacak. Aron'un gördüğü halüsinasyonlar, kendi içindeki hesaplaşmaları ve geçmişte duyduğu pişmanlıklar 94 dakikalık bu yapımda bizlere eşlik ediyor. Karakterin yerine kendinizi koyup nefes almakta zorlanacağınız bu filmin başrolünde ise James Franco yer almakta.

2. Saw (2004 - IMDB: 7,6)

Yönetmen koltuğundaki James Wan, şüphesiz sizlere aklınızdan çok zor çıkacak 103 dakika sunuyor. Tek mekan filmlere önemli bir örnek olan Testere, birbirini tanımayan iki kişinin pis bir banyoda uyanmasıyla başlıyor. Uyandıktan sonra artık hiçbir şeyin bu kişilerin elinde olmadığını anlamak çok da zor olmasa gerek. Basit bir konu gibi gözükebilir fakat çok ince işlenen bir olay örgüsü bizleri bekliyor. Şiddet, kan ve korkuyla bezenmiş bu film bitince emin olun birkaç saat bir şey yemek istemeyeceksiniz.

1. Gravitiy (2013 - IMDB: 7,7)

Gelelim listemizin 1 numarasına... Beklenmeyen olaylarla uzay gemileri zarar gören Matt ve Dr. Ryan artık eve dönebilmek için başka çareler bulmak zorunda. Yönetmen Alfonso Cuaron bizi hem uzayın hem de klostrofobinin derinliklerine götürüyor. Başrollerde yer alan George Clooney ve Sandra Bullock'un muhteşem performanslarına tanıklık etmek için mükemmel bir fırsat. Özellikle Sandra Bullock'un nefessiz kaldığı sahneler, sizde ister istemez derin bir nefes alma ihtiyacı uyandıracak. Hem eleştirmenlerden hem de akademiden tam not alan bu yapımın ödül törenlerinden elleri dolu döndüğünü de belirtelim.

Popüler İçerikler

18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu

Üç Milyon Emekliyi Bekleyen Tehlike: 2025'te 12 Bin 500 TL Maaş Almaya Devam Edebilirler!

Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!