Klişeleşmiş Sonları ile İzleyicisine İstediğini Vermekte Yetersiz Kalmış 9 Netflix Dizisi

Her yıl birbiri ardına yayınlanan yapımları ile Netflix, her ne kadar herkese göre bir içerik vadediyor olsa da bu yapımlardan bazıları, klişe sonları ile tat kaçırmayı başarabiliyor. Her ne kadar tahmin edilebilir sonların dizileri tamamen sıkıcı ve değersiz kıldığını düşünmüyor olsak da bu tarz örneklerde izleyicilerin ilgisinin çok daha hızlı bir şekilde yok olup gittiğini düşünüyoruz. Genellikle tahmin edilebilirliği ve klişeşmiş hikaye sunumları ile eleştirilen Netflix yapımlarından bazılarını sizler için derledik. Bakalım siz bu konuda ne düşüneceksiniz... 👇

DİKKAT: Bu içeriğimiz, listedeki yapımları izlememiş okurlarımız için SPOILER içermektedir!

9. 'Dash & Lily', içerisinde Noel esintilerini barındıran bir aşk hikayesinden fazlası değil.

IMDb: 7.4

Fikir çok özgün olmasa da aşırı duygusallığa kaçmayan ve Rachel Cohn ve David Levithan'ın Dash and Lily's Book of Dares kitabından uyarlanan bu dizi, iki gencin hikayesini konu alıyor. Midori Francis'in canlandırdığı Lily ve Austin Abrams tarafından canlandırılan Dash.

Buradaki problem ise tam olarak şu; dizinin vermek istediği neşe ve macera hissi, sezon ilerledikçe daha da sönükleşiyor ve istemeden de olsu kurgudaki yıpranmalar göze batar hale geliyor.

Elimizde ise çoğu insanın içini ısıtan o Noel esintilerinden başka bir şey kalmıyor. Dizinin beklendiği gibi yaratıcı ve maceraya sürükler cinsten olamaması, ne yazık ki onu klişeleşmiş bir aşk hikayesi olmaktan öteye götüremiyor.

8. 'The Queen's Gambit' herkesin tahmin edebildiği bir sonla buluşmayı başarabildi.

IMDb: 8.6

Çoğu satranç konulu yapımda olduğu gibi 'The Queen's Gambit' de bir satranç oyuncunun büyük usta ünvanını elde edene kadar geçirdiği ruhsal değişimi konu alıyor. Ancak siz de bizimle hemfikirsinizdir; The Queen's Gambit'in başarısının büyük bir kısmı, satranç ustası Beth Harmon'ı son derece etkileyici bir şekilde canlandıran Anya Taylor Joy'a ait.

IMDb'ye göre dizi, üstün yetenekleri nedeniyle çocukluğu alt üst olmuş karakterin geçirdiği zorlukları tahmin edilebilir bir şekilde sunuyor.

Kolaylıkla yakalayabileceğiniz bu klişeler bazen önemli olayları içeriyor olsa da çoğu, izleyicinin gözüne batan boşlukları doldurmaya çabasından öteye geçemiyor. Aslına bakarsanız bu tahmin edilebilirliğin çok da rahatsız eden bir tarafı yok çünkü dizinin yaptığı en iyi işlerden birisi bilinen şeyleri kendine özgü yaratıcı unsurları ile sunması. Ancak baktığımızda dizinin özünde güzel oyunculukların ve sinematografinin ötesinde bir şey görmek bir hayli zor.

7. 'What/If' süslü ancak bir o kadar da yorucu bir gizem hikayesi, hepsi bu.

IMDb: 6.3

Renée Zellweger'ın başrolünü oynadığı 'What/If', 2019 yılında izleyicileri ile buluştuğunda eleştirmenler tarafından birbirinden kötü yorumlara maruz kaldı.

Öyle ki eleştirmenlerden birisi şunları söylemişti;

Eleştirmen Clarisse Loughrey, her ne kadar Zellweger'in performansından övgü ile söz etse de 'sonunda tüm o derin ve anlamlı önergemeler, melodramatik unsurların gölgesinde kalıyor.' demeden edememişti. Ne yazık ki bize göre de bu yapım, sürpriz unsurları gizleyebilmek konusunda sınıfta kalıyor.

6. 'Insatiable' dizisinin genç kızlar ve diyet konuları üzerindeki bakış açısı bizleri biraz endişelendiriyor.

IMDb: 6.5

Bu zamana kadar ki en kutuplaştırıcı yapımlardan birisi olan 'Insatiable' o kadar çok tepki topladı ki, daha yayınlanmadan kilolu insanları utanca sürüklemekle suçlandı ve 100 Bin kişiden fazla insanın imza toplayarak iptal edilmesini istemesine yol açtı.

Tahmin edersiniz ki bu dizinin eleştirileri pek de iyi olmadı.

Basmakalıp karakterlere ve düz bir hikayeye sahip olan dizinin karakterleri aşırı abartılıydı ve içlerinde onları özel kılan hiçbir unsur da yoktu. Anlayacağınız bu dizi de kendini beğenmiş kahramanımızın her istediğini elde edeceğini baştan garanti eder cinsten.

5. 'The Letter For The King' beklentileri karşılamakta yetersiz kalıyor.

IMDb: 5.9

Her ne kadar 'The Letter For The King' karakterlerine ve onların eksantrikliğine güveniyor olsa da, sunduğu hikaye bir ortaçağ fethinden fazlası değil. Ancak şunu da itiraf etmeliyiz ki; tuhaf karakterlerin hiçbiri, öne çıkacak kadar orjinal değil.

Dahası ne kötü karakterimiz ne de herhangi başka bir faktör, bu diziyi ilgi çekici kılmaya yetememiş.

Ancak ana karakterimiz biraz daha merak uyandırıcı olmayı başarabilseydi belki de bu, bu kadar gözümüze batmazdı. Fakat bu noktada da karşımıza başka bir sorun çıkıyor. Başroldeki Wilson gerçekten takdire şayan bir oyunculuk sergiliyor ancak elinin altındaki malzeme, ortaya bir fark koyabilmesi için yeterli kalmıyor.

4. 'Hollywood' dizisinin tahmin edilebilir hikayesini olabildiğince gösterişli ve göz alıcı bir şekilde sunma çabasını da es geçemezdik.

IMDb: 7.5

Ryan Murphy'nin sinemanın altın çağına övgü niteliğindeki, birbirinden ünlü yıldızlara yer verdiği yapımının açıkçası çok daha başarılı olmasını beklerdik. 7 bölümden oluşan 'Hollywood', kendini o denli ucuz eğlencelere adamış bir yapım ki; hiçbir zaman kendine özgülüğün peşinden gitmiyor ve izleyicilerine, Hollywood'un aslında ne olabileceğine dair hiçbir şey vermiyor. Tabi ki çoğu Ryan Murphy yapımında olduğu gibi ışıltılı tasarımların, zarif kostümlerin ve imrenilecek derecedeki saç ve makyaj zevkinin hakkını vermeliyiz.

3. 'Stranger Things'in bize göstereceği yeni bir şeyin kaldığına olan inancımız çoktan kırıldı.

IMDb: 8.7

'Stranger Things'e şöyle bir dönüp baktığınızda aklınızda ne kalıyor? Biz söyleyelim; bilime yatkınlığı olan zeki çocuklar, psikokinetik ve telepatik yetenekleri olan gizemli bir kız, yenilmesi zor bir canavar ve muazzam duygusal yükler taşıyan yetişkinler. Bu saydıklarımız her geçen sezonda işleri iyiden iyiye tahmin edilebilir bir hale getiren unsurların başında geliyor.

Artık herkes karakterleri yakından tanıdığı ve bazı önemli ve sevilen karakterlerin hayatta kalamayacağını bildiği için dizinin tüm o merak uyandırıcı yanı yok olmaya yüz tutar hale geldi.

Öyle ki; insanlar artık hikayenin kendisine önem vermek yerine görsel efektlere, yapılan makyajlara ve sunulan şarkılara odaklanır oldu. Zira hikayenin sürükleyici bir yanının kalmadığı aşikâr.

2. 'Never Have I Ever'ın hikayesinin kasıtlı olarak klişeleştirildiğini düşünüyoruz.

IMDb: 7.9

Her ne kadar dizideki çatışmanın başlangıcının tahmin edilebilir bir yanı olsa da yapımcılar, gerçekten beklenmedik yönlere çekilebilen karakterlerle dolu bir yapım ortaya koymayı başarabilmişler. Maitreyi Ramakrishna tarafından canlandırılan Devi karakteri buna bir örnek olarak verilebilir.

Bakıldığında hikayenin gerçekten de klişe olması gerekiyor çünkü ana kahramanımız bunun böyle olması adına gelen gelen her şeyi yapıyor.

Ancak hikayedeki bazı beklenmedik gelişmeleri ve olayların gittiği yeri tahmin etmek çok zor olmasa da çoğu insan, ana karakterin amacına giden yolda ne kadar dibe çekilmesi gerektiği gerçeğini anlamakta güçlük çekebiliyor. Aynı zamanda bir Hint kültürü klişesi olan bu durum karşısında ise 'Never Have I Ever', izleyicinin ilgisini lise çağı saçmalıkları ile canlı tutmaya çalışıyor.

1. Bize klişe ne diye soracak olsaydınız size 'Emily In Paris' derdik.

IMDb: 6.9

Paris ve Paris'te yaşayan insanlara yönelik klişeler ve önyargıların çoğunu 'Emily In Paris'te bulmanız mümkün. Herkesin olağanüstü zengin göründüğü o Paris tasvirinden tutun, Emily'nin kendi dairesini karıştırarak Gabriel ile tanışmasına kadar; bu dizideki her şey klişe kokuyor. Daha en başında iletişimsizliğin Emily için büyük bir sorun olacağı da belli. Bu dizide her şey ya çok basmakalıp ya da gerçekten bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini düşündüğümüz bir kinayenin eseri.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın... 👇

Bu içeriklerimiz de ilginizi çekebilir;

Öpüşme Sahnesiyle Olay Olan 365 Days Yükselişte! Netflix Türkiye'de Geçen Hafta En Çok İzlenen Dizi ve Filmler
İkinci Sezonun Gelip Gelmeyeceği Merak Konusuydu: Netflix Kuş Uçuşu Dizisi Hakkındaki Kararını Verdi!
Aksiyondan Nefes Nefese Kalacağınız Netflix’te Yayınlanmış En Yeni ve En Çok Beğenilen Macera Filmleri

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?