Siz de evlenip de bütçesi yeterli olan herkesin, nikah defterini kaptığı gibi soluğu, Seychelles, Phuket, Maldivler, Bali gibi denize nazır yatış balayılarında almalarından sıkıldıysanız, ve illa da yurtdışında olmak istiyorsanız, hayatınızı birlikte geçireceğiniz insanla daha özel bir zamanın peşindeyseniz, size bazı önerilerimiz olacak.
Doğal hayata meraklıysanız, partilerde, barlarda boy göstermek yerine cuma gecelerini evde National Geographic belgeselleri izleyen bir çift sevgili iken çiçeği burnunda bir balayı çiftine dönüştüyseniz, bu yeni ünvanı kutlamak için en uygun destinasyonlardan biri de Kenya'dır diyebiliriz. Zebraların, antilopların, geyiklerin ve koca koca kedilerin evinde geçireceğiniz bir balayı sizin için plaj, güneş kum üçlemesinden daha cazip gelecektir.
Uzak Doğu'ya giderek de farklı olabileceğinizin ispatı Japonya'ya yapacağınız balayı tatiliniz. Hem dünyayı teknolojik gelişmeleri ile peşinden koşturan hem de binlerce yıllık geleneklerini terketmeyi bir an bile düşünmeyen Japonya, özellikle bahar aylarında evlenecekleri Sakura çiçeklerinin pembe pembe açtığı bahçelerle karşılıyor ve evliliğinizi kutluyor olacak.
Yok biz ne doğa, vahşi hayat ne gelenek derdindeyiz, hayatın tam içinde olmak, dünyanın kalbinin attığı yerde olmak, müzikallere gitmek, sergileri gezmek, İtalyan mahallesinde pizza, Çin mahallesinde Çin yemeği yemek, alışveriş yapmak, kafelerde oturmak, barlarda takılmak istiyoruz ve bunların hepsini de bir şehirde bulmak istiyoruz diyorsanız sizi de şöyle New York'a alalım. Yaşayanların New York dışında bir yerin varlığına bile inanmadığı şehir, sizi de balayınızda ağırlamaktan ve Central Park'ta salındırmaktan mesut olacaktır.
Eski uygarlık meraklılarını buraya alalım. İsviçreli maceraperest ve gezgin Johann Burckhardt tarafından 19. yüzyılda keşfedilen, İsa'dan önce 400-106 yılları arasında Nebati İmparatorluğu döneminde yapılmış, parlak dönemlerinde 20-30 bin kişiyi barındırmış Petra Antik Kenti, Ürdün'ü gözde bir balayı mekanı haline getiriyor. Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Petra, eminiz ki gördüğünüz hiçbir yere benzemeyecek. Sevdiğiniz insanla bu taşlara kimlerin dokunduğunu, bu topraklardan kimlerin geçtiğini düşünürken büyük insanlık tarihine ayak izinizi bırakmış olmak sizce de romantik değil mi?
Biz illa güneş isteriz, deniz isteriz ama bunu da gusto ile isteriz, birbirimize şiirler okuruz, mum ışığında yemeklerimizle ve romantik tatlı sürprizlerimizle ünlüyüz diyenlerdenseniz, rotamızı Güney Fransa'ya çeviriyoruz. İster araba kiralayarak, ister trenle, isterseniz de toplu taşımalarla yine Unesco Dünya Mirası listesine adını yazdırmış Avignon, Provence ve Marsilya'yı geziyoruz. Şaraplarından tadıyoruz, lavanta tarlalarında koşuyoruz, eski sokaklarında sarmaş dolaş gezip balayımızın tadını çıkartıyoruz.
Şimdi yine romantik çiftlerimizi sahneye davet ediyoruz. Campania denilen, merkezi Amalfi olan Güney İtalya tam da size göre. Napoli'den başlayabileceğiniz balayı tatilinizde çok sesli, çok renkli İtalyanlarla, kıvrıla kıvrıla giden yollarıyla, muhteşem manzarasıyla, leziz yemekleriyle sizi birbirinize daha da aşık geri gönderecektir Güney İtalya.
Eski uygarlık meraklılarını mıknatıs gibi kendine çeken, gidilmesi öyle ha deyince olamayacak, insanın ancak en çok sevdiğiyle tecrübe etmek istediği bir başka destinasyon da Peru ve Bolivya olabilir. Siz de İnka Uygarlığı'nın izini sürmek, kayıp şehirlere dalmak, el değmemiş göl ve dağ manzaralarında kendinizi eşinizle birlikte kaybetmek istiyorsanız yönünüzü Peru ve Bolivya'ya çevirmelisiniz.
Başta Anna Karanina olmak üzere Rus Edebiyatı'ndan örnekler okuyup, filmlerini izleyip de kendini en şık kıyafetleriyle o lüks trenlerde hayal edenlerdenseniz, bu masal yolculuğu yapmak için daha ideal bir zaman bulamazsınız. Hazır kendi masalınızın başrolü iken Orta Asya bozkırlarından Moskova'ya Baykal Dağları'dan Aral Gölüne uzanan 8 farklı saat dilimini yaşayabileceğiniz geniş yolculuğa çıkmanın tam zamanı. Asla unutulmayacak bir balayı olacak!
Hazır masal demişken Venedik'i kıskandıracak kanalları, muhteşem biraları, çikolataları, dantelleri, sokakları, binaları ile sizi sizden alacak, günümüze kadar en iyi korunmuş Ortaçağ kentlerinden olan Brugge'ü atlamak olmaz. İstemeseniz de romantik olmaktan kendinizi alamayacağınız, kendiliğinden huzurlu bir balayı için ideal bir kent Brugge.
İyice kemiklerimiz donsun birbirimize sokulalım diyenlerdenseniz, dünyanın kuzey ucuna bekliyoruz efendim. Antarktika'dan sonra dünyanın en büyük buzulu ve dünyanın en büyük adası olan Grönland yolculuğu, bu hiç görmediğiniz ve hiçbir yere benzemeyen coğrafyayı balayınızda keşfetmenize sahne olacak. En kalın kıyafetlerinizi de yanınızda götürürseniz aklınızda sadece gördükleriniz kalacak.
Aktivist çiftleri buraya alalım. Sosyalizmin son kalesi, dansın, puronun ve komutan Che Guevera'nın özgür Kübası, sizi yeni hayatınıza başlarken sıcacık bir kucaklamayla karşılayacaktır. Bu kez ekonomik olarak gördüğünüz hiçbir yere benzemeyen bir ülkedesiniz. Sokaklarda çalan şarkılara eşlik ederek, Küba devrimine içlenerek, özgürlük hayalleriyle dolu geleceğe umutla bakmanızı sağlayacak bir balayı için Küba en iyi seçim olabilir.
Soğuklarda gözümüz var... Aklımız uzaklarda kaldı... Uzun uzun sisli yollar, kuzeyin en güzel ışıkları, Hobbit evleri, buz gibi havada sıcacık kaplıcaları... İzlanda, suç oranının düşüklüğü, insanlarının yardımseverliği ile en saf sevgiyi gözünüzde somut hale getirecek, birbirinize daha sıkı tutunmanıza yarayacaktır emin olun.
#2 güzel, bu arada destinasyon yenimi çıktı durak sözünü beğenemedinizmi?
Türkçe bilmeyenleri nasıl editör yapıyorsunuz?
küvet sütle dolu bir bakmışsın buzlu bademlerde gelmiş hadi size kolay gelsin.