Sivas’ta Kızılırmak Nehri yüzeyinde, akaryakıt sızıntısına benzeyen akıntı dikkat çekti. Nehirde balık avlayanlar tarafından fark edilen kirliliğin nedeni araştırılıyor.
Sivas'tan doğup, Samsun'dan Karadeniz'e dökülen 1355 kilometre ile Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak'ın yüzeyinde öğleden sonra kirli bir tabaka fark edildi.
Nehrin yüzeyinde, genellikle tankerlerin yaptığı kaza sonucu denizlerde oluşan yakıt kirliliğine benzer bir manzara ile karşılaşan amatör balıkçılar, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Tarım Orman Müdürlüğü ile polise ihbarda bulundu.
Polis eşliğinde ırmak kıyısına gelen ekipler inceleme başlatırken, suyun yüzeyindeki kirli tabakadan da tahlile gönderilmek üzere numune alındı. Analizin ardından kirlilik içerisinde bulunan madde ya da kimyasalların hangi iş kolunda kullanıldığını saptanarak, atık maddenin kaynağı tespit edilmeye çalışılacak.
Nehir kenarında olta balıkçılığı yapan Yılmaz Yılmaz, "Çocuklarımla buraya balığa geldim. Yaklaşık 2 saattir Kızılırmak'tan zift ya da petrol benzeri bir şey akmaktadır. Bu akan madde neyse balık ve ırmağın içindeki canlılara zarar veriyor. Şu anda komple ırmağı kaplamış durumda. Bunu kim yaptıysa, sorumlusu kimse cezasını çekmesi lazım" dedi.
Hasan Kuruçay ise "Irmağın yüzeyi siyah bir kimyasal madde ile kaplandı. 2 saattir burası bu şekilde akmaktadır. Zift aktığından beri de balık hareketliliği şu anda kesildi. Burayı böyle görünce dehşete kapıldık. Bu ırmakta birçok canlı yaşıyor. Oltalarımızı da hep siyaha boyadı. Yukarıdan, nereden bırakılıyorsa takip edilip bulunması lazım. Bu şekilde devam ederse binlerce balığın ölümüne neden olacaklar. Bu 3-5 litre değil, bir gemi batmış da sanki petrol boşalmış gibi akıyor" diye konuştu.
Ülke adına iki büyük endişem ve büyük bir dileğim var. Birincisi mülteci işgali, ikincisi çevre ve doğa tahribatı. Bir de bunlara sebep olanların cehennemin dibini boylaması.
Doğaya bu kadar büyük bir zararın cezası nedir ki. 20 bin mi 30 bin mi... Yapanı bu pisliğin içine atıp, canlılar üzerindeki etkisini gözlemlemek lazım.
Ülke adına iki büyük endişem ve büyük bir dileğim var. Birincisi mülteci işgali, ikincisi çevre ve doğa tahribatı. Bir de bunlara sebep olanların cehennemin dibini boylaması.
Milletçe pis insanlarız denizler yetmedi nehirleri de pisletelim Çözüm önce eğitim ve çevre duyarlılığı sonra ceza tüyleri diken diken edecek cezalar
Doğaya bu kadar büyük bir zararın cezası nedir ki. 20 bin mi 30 bin mi... Yapanı bu pisliğin içine atıp, canlılar üzerindeki etkisini gözlemlemek lazım.