Kızılcık Şerbeti dizisinin Alev'i olarak karşımıza çıkan ünlü oyuncu Müjde Uzman, hastaneden paylaştığı fotoğraf ve açıklamalarla hepimizi korkuttu. Uzun uzun açıklamalar yapan Uzman'ın isyan ederek 'tükendim' demesi dikkat çekti.
Kızılcık Şerbeti dizisinin Alev'i olarak karşımıza çıkan ünlü oyuncu Müjde Uzman, hastaneden paylaştığı fotoğraf ve açıklamalarla hepimizi korkuttu. Uzun uzun açıklamalar yapan Uzman'ın isyan ederek 'tükendim' demesi dikkat çekti.
Şimdiye kadar sayısız dizi ve filmde izlediğimiz ünlü oyuncu Alev rolüyle epey bütünleşti. Kendisini sosyal medyada da sık sık görüyoruz.
943 bin takipçiye sahip Instagram hesabında hastaneye kaldırıldığını duyuran Müjde Uzman, arkadaşlarına bile isyan etti. Özellikle işinin değil, insanların kendisini çok zorladığını belirtti.
İlk paylaşımı sırasında hastalığından bahseden Müjde Uzman'ın 'Ama yok! Öyle duygulara izin yok! (Anlayan göz kırpsın).' sözleriyle dikkat çekti.
'Madem hala uyumadım..
Çok düşündüm şu görselle alakalı, ama paylaşacağım. (Dünden bunlar bu arada) Çünkü. Bu bir ajitasyon paylaşımı değil öncelikle. Bu bir, 'Lütttfen artık uyanın, empati yapın, sorumluluk alın, hareketlerinizin sonuçları herkesi etkiliyor, tembelliği, kolaycılığı, hak yemeyi bırakın, düşünün, öğrenin, elinizi taşın altına koyun, yapın ARTIK!' adlı serbest çağrışım paylaşımı. İş zor değil, yoğunluk zor değil, İNSANLAR ZOR. Multitask olmak kendimi tanımlamayı en sevdiğim şeydi, şimdi ise ruhumun en büyük düşmanı. Kendi yapacaklarımı geçtim, etrafımdakilerin de her şeyini dinler, bilir, unutmaz, bir de hatırlatırdım. Asla ama asla üşenmezdim. Tek günde 3 gün gibi yaşar, yorulmaz, tam tersi hayat enerjime eklerdim. Hala 10 adım sonrasını bile şip diye planlar, bu sayede vakit kaybetmez, yapmak istediklerimden olmaz, daha fazla aktivite, daha fazla tecrübe, daha fazla YAŞAM! der sevinirim. Hiç kimse farketmese hatta yanlış anlasa bile herkesin işini gücünü kolaylaştırır, konforunu artırır, anılarını güzelleştirmeye çalışırım. Bu bana yük gelmez asla. Tam tersi; eğer yapmazsam, çünkü ancak yapmamaya çalışmam' gerekir, daha çok yorulurum.
AMA. Hayatımda ilk defa TÜKENDİM.
İşin kötüsü kimse inanmıyor. Herkesin bir teorisi var olmam gereken kişiyle ve sıkıntılarımla alakalı, en büyük sebep de mesleğim! Hayatım çok kolay, ışıltılı pırıltılı (ne demekse), para ve lüks içinde falan olmalıymış kesin. Huhu. Varolmak için önce, akıllı, çalışkan, genele uymayan huyları ve hobileri olan bir kadınsan, üstelik hem kadın hem de oyuncu olduğundan, belli ki tüm hayatın boyunca herkesi tek tek aptal olmadığına inandırman gerekiyor. Evden çıkıp eve dönene kadar güzellik, kilo, iş konuları. HER. GÜN. Sahi kimin işi bu kadar konuşuluyor? Ben başka şeyler konuşamayacak mıyım hiç? Sağlık sorunlarına da inanmıyorlar, ayrıca mesela spor yapmak istemem de saçmaymış, çünkü kilo almıyorsun ki ne gerek var??mış. Anlatmaya çalışıyorsun, ama diyorsun iskeleti, kasları kim taşıyacak? Yer çekimi sürekli aşağı çekerken, kendi kendinize mi ayakta durabildiğinizi sanıyorsunuz? Yazık değil mi bedenimize? Neyse.'
'Peki ya arkadaşlar, dostlar? Size bir şey söyleyeyim mi? Artık her şeyden daha değerli, duyduğum an her şeyimi elimin tersiyle itip yanında olmak için anında gidemesen de hemen arayacağım can dostlarımı BİLE arayamıyorum. Ya mahcubiyetten, ya anlaşılamamaktan kırıldığım için içime içime kaçıyorum. Bari siz yapmayın çünkü. Ve yine çünkü, buraya sığmayacak yüzlerce şeyi TEK BAŞIMA yapmaya çalışıyorum. Size belki 'aman bunlar da dert mi' şeklinde gelen o şeyler gerçekten dert olmasalardı, inanın ben de dert etmezdim. Çünkü beni kesseler acımazdı, ben her şeyi yapardım. İmkansız diye bir şey yoktu ve hayat 1 kerelikti. Hala böyle düşünüyorum. Ama bilin bakalım ne yok?'
Bu ünlülerin eften püften dertlerini dünyanın sonuymuş gibi anlatmaları yalnızca bana mı tuhaf geliyor?
İmkanımız yoktu okuyamadım
ay saydığın her şeyi biz de yapıyoruz sen ünlüsün diye böyle isyan edip konuşulabiliyorsun sadece