Ahbap'ın nasıl hedef alındığı hakkında da konuşan Levent, 'Okyanus ötesi hesapları, devlet yok Ahbap var yazmaya başladı. Bu nasıl bir kötülüktür. Biz bir derneğiz, biz orada 30-40 kişiyiz AFAD yüzbinlerce kişi. Biz nasıl devletle yarıştırılabiliriz! Buradan kaç kez söyledim, 4 yıl önceden itibaren AFAD’la çalışmalarımızı zaten yazıp yazıp durmuşum. Siz beni AFAD’la Ahbap’ı nasıl karşılaştırabilirsiniz! Özellikle bazı hesaplar benim hedefe gelmem ve devletle iyi çalışamamam ve bunun sonucunda itiraz etmem için devlet yok Ahbap var dedi. Kesinlikle böyle bir şey yok. Biz devletin karşısında hiçbir şey değiliz' dedi.
'Hükümet ayrı devlet ayrı bir şeydir' diyen Levent, “Arama kurtarma vardı ama yeterli değildi. Çünkü bir anda 8 yerde binalar yıkılmış. Devlet yetkilileri de bence beklemiyordu bu kadarını. Onun tartışmalarını halk ile yönetim arasına bırakmak benim dernek başkanı olarak söylemem gerekendir. Devlet, hükümetin bir bakanı değil ya da sayın cumhurbaşkanımız değil devlet herkes, belediye başkanı da enkaz altında olan insanlar da, biz de devletiz. Hükümet ayrı, devlet ayrı bir şeydir. Devletin tamamı oradaydı. Ha elinden bir şey gelmiş gelmemiş o benim konum değil. Yanlış anlaşılmasın diye söylüyorum, ben gittiğimde sayın Hulusi Akar, Mehmet Ersoy ve Fahrettin Koca’yı gördüm. Görmedim mi diyeyim?' diye konuştu.
Levent, hedef gösterilmesine ilişkin, 'MHP içerisinde Devlet Bahçeli'nin önüne bir anda bir cümle geldi. MHP’nin bütün örgütleriyle görüştüm, kimsenin sorunu yok benimle. Benim siyasi partilerle alakalı bir durumum yok. Bunun hesaplaşmasını sonraya bıraktım çünkü şu anda bunları konuşacak durum yok. Çünkü biz depremde canlarla uğraşıyoruz. Siyasi politik tartışmalara girmek istemiyorum. AK Parti içinden bir yerin il başkanı bir tweet attı, sonra sildi. Burada bir algı var bu hesaplar kendilerine alan açmak istiyorlar ve sürekli yalan söylüyorlar. Ahbap’ın devlet kurumlarıyla bir sorunu, sıkıntısı yok. Bundan birkaç gün önce sorunlar yaşamaya başladık bakanlarımızla görüştük sağ olsunlar çözdüler. Devletin kademeleriyle alışıyoruz. Benim muhalefetle de devletin kademeleriyle de eşit şekilde dayanışmam var. Ahbap politik bir kimlik değil bir yardım derneği' dedi.
Ahbap'ın Kızılay'dan çadır alma konusu hakkında konuşan Levent, şu ifadeleri kullandı:
'15 bin 250 adet çadır aldık. 20 bin 50’si Kızılay’dan alındı. 13 bin 200 tanesi de başka firmalardan alındı. 28 tanesinin faturasını yayın yayınlayacaktık zaten. Arkadaşlar Kızılay'ın internet sitelerinden çadır sattığını görmüşler. Sitelerde var. Ankara Eczacılar Odası da almış biz niye almayalım? Hemen öğrendik ihracat yapılmak üzere hazırlanan 2050 çadır var. Kızılay'ın iştiraklerinin çadır sattığı piyasada biliniyor. Deprem zamanı veya değil, biliniyor. Ben o an hiçbir şey düşünemiyorum. İnsanlar ölüyor orada, dışarıda tir tir titriyorlar. Benim orada insanlara çadır getirmem lazım.
Kızılay'da 2 bin 50 tane çadır vardı. 20 bin olsa satın alacağım. Ben o anda 'Kızılay oldu, toplum bize bir şey' diye düşünemem. İnsanlar ölüyor, eksi 10 derece. Sistemi kimse bilmiyor. AFAD da çadırları parayla, faturalı alıyor Kızılay’dan. Buyurun AFAD yetkilileri yalanlasın. Eğer o yurt dışına ihraç edilecek çadırlar satılacaksa, AFAD da parayla alıyor. Orada bir muhasebe var.
Kızılay'dan barbunya, konserve aldık. Muhatap ben miyim? Bir dakika bile önemli. Kızılay yönetimi karar alır, parayı iade eder. Onu ben bilemem.'
İlker Karagöz'ün 'içinize sinmeyen bir durum var' sözüne karşılık Haluk Levent 'Sinmiyor. Kızılay yönetim kurulu karar almalıydı. Hiç kimse yönetim kurulu karar almadan kendi başına çadır gönderemez' dedi.
Adamı resmen sömürmüşler. Adam 2 haftada yaşlanmış. Adama dokunacaklar ama belirli ve güçlü bir kitlesi var dokunamıyorlar ama adamı yıpratmışlar. Her gecenin bir sabahı var!
Bunlar ruhlarını satmışlar, çadır gıda ne ki !!!
yok ya o kadar da değildir dediğim herşeyin o kadar olması .