Bir süre sonra odamın kapısı çalındı, normal olarak pat diye odaya dalma usulünün uygulandığı öğrenci evimizde kapının çalınıyor olması ciddili konuların konuşulacağının, özür dileneceğinin, vs. işaretiydi. Genel müdür gibi gel dedim, İlker içeri girdi. Abi kusura bakma daha afyonumuz patlamadı ama sen de Sedat'a kötü davrandın be kanka dedi. Ya olm ben sizden bana yol göstermenizi istedim, kaç yıllık arkadaşıma aşığım diyorum, adamı hacca uğurlar gibi hayırlı olsun diyorsunuz, diyerek bol dram soslu bir cümle sarf ettim. Gel okula gidelim konuşuruz dedi, ikna oldum başka çarem yoktu.
Öğlene doğru kantinde bir aradaydık, masada Sedat'ın arkadaşı Arif ve Seda da vardı. Bir kızın daha olması iyi olmuştu, çünkü böyle bir konuda kız görüşü her zaman önemliydi. İlker açtı konuyu, e abi Elif diyorduk dedi. Elif'i tanıyan Arif hemen hangi Elif, bizim Elif mi dedi. Sabahki çıkışımı hatırlayan İlker ile göz göze geldik, ortam yumuşasın, objektif görüşler alayım diye, evet abi bizim Elif dedim. Ne olmuş Elif'e diye sordu Seda. Ondan hoşlanıyorum dedim, Seda önündeki meyve suyundan yudum alırken bana diktiği gözlerini açarak şaşkınlığını belirtti. Pipeti ağzından çıkarır çıkarmaz 'siz arkadaş değil misiniz ya?' diye ekledi. Sorun da bu dedim, arkadaşız ama sanırım ben ondan hoşlanıyorum, hatta ona aşığım dedim. Artık konuşan sadece Seda'ydı, erkekler geri çekilmiş Seda'nın söyleyeceklerine göre konum almayı bekliyorlardı. Anlıyorum diye söze başladı Seda ama surat ifadesinden ve mimiklerinden anlamadığı ortadaydı. Bir an için acaba Seda benden hoşlanıyordu da Elif'i sevdiğimi öğrenince bozulmuş olabilir mi diye geçirdim içimden. Aslında fena kız değil gibi düşüncelere dalmak üzereyken, abi bu aşk değildir dedi. 45 saniyede hislerimin ne olduğu konusunda karara varmış olması enteresandı, kesin benden hoşlanıyor olmalıydı zira beni vazgeçirmeye çalışacağı çok belliydi. Neden aşk değil, neden olmasın ki dedim. Abi 3 yıldır arkadaşsınız, sürekli birliktesiniz, birbirinizin evine gidip geliyorsunuz, ikinizin hayatında da kimse yok, haliyle yakınlık duymuşsun ve bunu aşk zannediyorsun bence dedi.
O kadar kendinden emin ve sanki biliyormuşçasına söyledi ki bunları, bir an için inanır gibi oldum. Öyle olsa bilmez miyim Seda dedim ki bilmezdim, zira söyledikleri bana çok mantıklı ve kabul edilebilir gelmişti. Bence öyle diye devam etti, siz erkekler size ilgi gösteren kızlara aşık olma eğiliminde oluyorsunuz diyerek üstüme toprak attı, gömdü beni. Ne alakası var yeaaa diye saçma bir cümleyle bu mantıklı tezi çürütebileceğimi düşündüm ama çürüyecek gibi değildi. Aşk hızlı gelir abi dedi, 3 yılın sonunda anlamazsın aşkı, aşk çarpar geçer adamı dedi. Süreya Ayhan okuduğu çok belliydi, belki Turgut Uyar... Çocuklara baktım, bekledim ki birisi Seda'ya karşı çıksın, bana bir el uzatsın... Ama uzatmadı hiçbiri. Sedat bence Seda haklı dedi. Sabahın intikamını alıyordu pezevenk!