Amerikalı yazar Stephen King, gerilim kitaplarının usta ismi olarak anılıyor. Stephen King oldukça üretken bir yazar. Usta yazarın eserlerinin büyük bir kısmı ise beyaz perdeye aktarılmış durumda.
Stephen King'in kitaplarından uyarlanan filmleri sıralarken oldukça zorlandık. Bu nedenle de IMDb sıralaması yapmaya karar verdik. İşte King'in eserlerinden uyarlanan harika filmler.
Ölüme Karşı Koşan filmi, 'Running Man' adındaki bir televizyon şovunda suçluların cezalandırmasını konu alır. Halkın canlı olarak izlediği şovda, avcısı tarafından kurban edilen biri üzerine bahisler oynanır ve filmde kurbanların kanı üzerinden büyük paralar döner. Ben Richards ise masum olduğu halde suçlanarak televizyon şovuna dahil edilir. Kurtulmak için her yolu deneyen Ben Richards'ın dikkat etmesi gereken şey; bu şovdan kimsenin sağ olarak çıkamamasıdır.
Başarılı bir yazar olan Mike Enslin, genellikle doğaüstü güçler üzerine yazılar yazar. Üzerinde çalıştığı kitap için araştırma yapan Mike, 1408 numaralı bir otel odasında doğaüstü ve gizemli olaylar yaşandığını anlar. Kısa süre içinde otel yöneticisinin de olaylara karışmasının ardından ürkütücü olaylar yaşanmaya başlar. Dolphin Oteli'nin 1408 numaralı odası hiç de huzurlu bir yer değildir.
1990 yılında çekilen 'It' filmiyle 2017 yılında çekilen 'O' filmi aynı hikayeye sahip. Ancak, elbette ki bazı farklılıklar mevcut. 1990 yılında çekilen 'It' filminin filmden ziyade iki bölümden oluşan mini bir televizyon serisi olduğunu belirtelim. 2017 yılında çekilen 'It (O)' filmi ise; milyon dolarlık bütçe ayrılan bir Hollywood çalışmasıdır. Bu nedenle bu iki film, aynı hikayeye sahip iki farklı yapım.
Film, kasabaya kalın ve koyu bir sis tabakasının çökmesiyle birlikte kasaba halkının korku ve panik eşliğinde bir süpermarkete sığınmasını konu alır. Süpermarkete saklanan kişiler arasında olan David Drayton, sis tabakasının içinde esrarengiz varlıklar olduğunu fark eder. Doğaüstü bu yaratıklardan kurtulmaları ise markette bulunan herkesin birlikte hareket etmesine bağlıdır.
Yaşadığı araba kazasının ardından komaya giren Johnny Smith beş yıl sonra komadan uyanır. Johnny komada olduğu sürede dünya elbette ki değişir. Uzun bir süre sonra uyanan Johnny, kısa bir süre sonra kendisinde de büyük değişimler olduğunu fark eder. Johnny, sahip olduğu bu özellikleri keşfetmesinin ardından ise bir cinayet davasında özelliklerini kullanmaya kalkar.
The Stand, ölüme sebep olan bir salgın nedeniyle yıkıma uğrayan dünyada, iyi ve kötü arasındaki çekişmeyi konu alan bir film. Salgından sonra büyük bir yıkım gerçekleşen dünyada, hayatta kalmayı başaran insanlar bu durumdan kurtulmanın yollarını arar. İnsanlar, bu dehşet durumdan kurtulmak için iki lider adayından birini seçmek durumundadır.
Küçük bir kasabada yaşayan yedi çocuk, Pennywise ismindeki palyaço şeklinde bir canavarla yüzleşmek zorunda kalır. Bu yedi çocuk okulda herkes tarafından dışlanır. Bu arkadaş grubu hem ergenlikle hem de hayatın getirdiği diğer sorunlarla uğraşırlar. Ancak, kurbanlarının korkularına göre şekil değiştirebilen Pennywise'ın saçtığı dehşetin yanında, hiçbir sorun o kadar da büyük değildir...
18 yıl önce kocasını öldürmekle suçlanan Dolores, bu olayın gerçek yüzü açığa çıkmadan aklanır. Ancak daha sonra, bakıcılığını yaptığı bir kadının ölümüyle bir kez daha suçlanır. Yıllar önce kendisini mahkum etmeyi başaramayan dedektif, tekrar Dolores'in peşine düşer.
Storm of the Century filmi, Maine adasını büyük bir fırtınanın vurmasıyla birlikte ortaya çıkan bir iblisi konu alır. İblis, Maine halkından büyük bir istekte bulunur. İsteklerinin yapıldığı takdirde adayı terk edeceğini söylese de, bu istekler insanlar tarafından yapılacak düzeyde değildir.
Günah Tohumu, Carrie White isimli bir genç kızın sahip olduğu telekinetik güçleri konu edinir. Okuldaki arkadaşları tarafından dışlanan ve dalga geçilen Carrie, evde ise annesinden eziyet görür. Telekinetik güçlere sahip olan Carrie, bunu bir sır olarak saklasa da mezuniyet balosunda onunla dalga geçen tüm arkadaşlarına gücünü gösterir.
Edebiyatçı olan Paul Sheldon'ın son hatırladığı şey; bir kar fırtınasında arabasının yoldan çıkarak takla atmasıdır. Yaşadığı bu kazadan sonra Paul gözlerini hiç tanımadığı bir kadının evinde açar. Annie Wilkes isimli bu kadın ise yazar olan Paul'ün bir hayranıdır ve onu evinde hapsetmek ister. Paul ise bu durumu fark ettiğinde kaçmak için kendine planlar yapmaya başlar.
1986 yapımı olan Benimle Kal filmi, bir grup çocuğun kayıp bir cesedin ardından yaşadığı macerayı anlatır. Yazar olan Gordie Lachance, bir gün gazetelere göz gezdirirken çocukluk arkadaşının ölüm haberini görür. Haberin ardından Gordie, küçükken arkadaşlarıyla yaşadığı maceraları anımsar. Yaşadıkları kasabada bir cinayet olayı yaşanmasının ardından Gordie ve üç arkadaşı, cesedin bulunduğu yere doğru yola çıkarlar ve bununla birlikte farklı maceralarla karşılaşırlar.
Cinnet filmi, Jack Torrance adındaki bir yazarın, kış döneminde kapalı olan Overlook Oteli'nin bakımlarını üstlenmesiyle başlar. Ailesini de yanına alan Torrance, ailesiyle birlikte kış dönemi boyunca otelde kalır. Overlook Oteli'nde yaşamaya başlayan Torrance ve ailesi, doğaüstü olaylarla karşı karşıya kalır. Oteldeki doğaüstü varlıklar ise Jack'in günden güne cinnet geçirmesine neden olur.
Hapishane görevlisi ve bir mahkumun hikayesinin anlatıldığı Yeşil Yol, ilginç kurgusuyla kendine hayran bırakan Stephen King eserlerinden biri. Paul, hapishanede görev yaptığı yıllarda idam cezasına çarptırılan mahkumları son yolculuklarına uğurlar. John Coffey de idam cezasına çarptırılarak hapishaneye gönderilen iri yapılı bir mahkumdur. Ancak, John'un bu görüntüsünün ardında çocuk ruhlu bir kalbi vardır.
Esaretin Bedeli, Andy ve Red adındaki iki mahkumun hapishanede kurdukları dünyayı anlatır. Genç ve başarılı bir banker olan Andy, karısını ve onun sevgilisini öldürmekle suçlanarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. Shawshank Hapishanesi'nde dayak ve tecavüz gibi kötü olaylar yaşayan Andy, her şeye rağmen hayatla bağlarını koparmaz ve bir gün yeniden özgür olacağına inanır. Umudunu hiçbir zaman kaybetmeyen Andy, zekice yapılmış bir plan sayesinde özgürlüğüne kavuşur...
Kitabı olmayan ama bizzat kendisi tarafından yazılan Rose Red Konağı filmi de yıllar önce izlediğimde çok beğenmiştim
Gerald's Game'i de çok beğenmiştim ben.