Kitap Alması Yasaklanan Bir Çocuğun Uzaya Uzanan Gerçek Hikayesi: Ronald McNair

Bir çocuğun sadece kitap okumak istemesi, ne kadar olağan bir şey gibi geliyor değil mi? Ama o çocuk Ronald McNair'di ve 1959 yılında sırf siyahi olduğu için kütüphaneye girmesine izin verilmemişti. Polis çağrılmış, annesi çağrılmış ama o küçük çocuk kitaplarını almadan kütüphaneden çıkmamıştı. İşte o inat, yıllar sonra onu yıldızlara kadar taşıyacak bir kararlılığın ilk işaretiydi. Gelin hikayesine bi' göz atalım...

Kaynak

Yokluk içinde doğan bir çocuk, azimle evrenin sınırlarına yürüdü.

1950 yılında Güney Carolina’da, elektriği bile olmayan bir evde doğan Ronald McNair, yağmur yağdığında tavanından su damlayan bir evde büyüdü. Ailesi geçim sıkıntısı içindeydi ama McNair’in içinde parlayan merak, hiçbir zaman sönmedi. İlkokuldan liseye kadar hep en iyisi olmayı başaran McNair, lise mezuniyetinde okul birincisiydi. 

Üniversite hayatında da aynı azmi sürdüren McNair, fizik alanında önce North Carolina A&T State University’de dereceyle mezun oldu, ardından dünyanın en prestijli kurumlarından MIT’de doktorasını tamamladı. Henüz 26 yaşında, lazer fiziği üzerine yaptığı çalışmalarla bilim dünyasında tanınmaya başlamıştı bile.

Bilim insanıydı, sporcuydu, müzisyendi ama en önemlisi inançlıydı.

Sadece bilimde değil, hayatın pek çok alanında da örnek alınacak biri oldu McNair. Karatede siyah kuşak sahibi, bölge şampiyonu bir sporcuydu. Aynı zamanda saksafon çalıyor, müzikle uğraşıyordu. 1978 yılında NASA'nın astronot programına 10 bin kişi başvurduğunda, McNair de aralarındaydı. O yıl sadece 35 kişi seçildi ve McNair de bu seçkin grubun arasına girdi. 

1984 yılında ilk kez uzaya çıktı ve ikinci siyahi Amerikalı astronot unvanını aldı. Bilimsel başarısının yanı sıra bu görev, onun çocukken dışlandığı bir toplumda yükselerek başardığı büyük bir zaferin sembolüydü. Ama McNair’in uzayla işi henüz bitmemişti; ikinci görevi için çok özel bir planı daha vardı.

Uzayda kaydedilecek ilk müzik eserine imza atmak istiyordu...

Fransız müzisyen Jean-Michel Jarre ile birlikte, uzayda kaydedilecek ilk orijinal müzik parçası için çalışıyordu. Challenger görevi sırasında saksafonuyla 'Last Rendez-Vous' adlı parçayı kaydedecek, böylece tarihe geçecekti. 

Hatta canlı bağlantıyla Houston’da verilecek bir konserin parçası olarak Dünya’yla aynı anda sahne alacaktı. Ama 28 Ocak 1986’da, Challenger kalkıştan yalnızca 73 saniye sonra havada parçalandı. Ronald McNair ve altı ekip arkadaşı hayatını kaybetti.

Bugün, o küçükken kitap verilmemiş olan kütüphane artık onun adını taşıyor.

Çünkü McNair’in bıraktığı en büyük miras; bilime, insanlığa ve hayallere inanmaktan asla vazgeçmemek. Her ne kadar uzayda saksafon çalamamış olsa da bıraktığı iz bugün bile duruyor.

İlginizi çekebilir:

Sistem Hatasını da Kendi Düzeltti! Uzaya Giden İlk Kadın Valentina Tereshkova’nın Hikayesi
İkinci Dünya Savaşı'nda Üç Gemi Kazasından Sağ Kurtulan Efsanevi Kedi: Oscar
Ne Doktor Var Ne Eczane: Astronotlar Uzayda Hastalanınca Ne Oluyor?

Popüler İçerikler

Aybüke Pusat'a Destek Verdiği İçin Dizisi Kaldırılan Senaristten İtiraf: TRT, Bir Dizisini Daha İptal Etmiş
Sıfır Otomobil Fiyatlarında İndirim: Gazeteci Cem Küçük Canlı Yayında Tarih Verdi
Fatih Altaylı’dan Espressolab’e Ziyarete Giden Çiğdem Simavi Yorumu: “Koç Ailesi Bir Mesaj Vermeye Çalışıyor”
YORUMLAR
31.03.2025

Haydaaaaaaa, ne güzel okuyordum, bir anda plot twist çıkıp canımı okudu:/... Gideyim YouTube'da şarkıyı dinleyeyim.

31.03.2025

Dünya tarihinin en sevimsiz ve en utanç verici olaylarında üst sıralardadır yüzyıllar süren Amerikan köleciliği. Üstelik kanunlara gayet normal bir şekilde yedirilmiş ırkçılık. Domuzun başı Amerika’yı kuran megaloman İngiliz kolonileriydi tabii. Şimdi bakınca akıl alır gibi değil, çok uzak değil 1960 larda hala siyahiler ayrı tuvalet kullanıyor ve pek çok yere alınmıyordu. Green Book filmi de bu mevzulara yumuşakça değinir, tavsiye ederim. Daha keskinlerini izlemeye dahi dayanamıyorum.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ