Şu kış mevsiminin kasveti içerisinde başka ülkelere gidecek bütçe ayarlamak zaten zor... E ülkemizin sosyal hayatı da genelde yazın aktif olduğundan ofis - ev rutini içerisinde oturduğumuz yerden hayıflanıp duruyorduk ki şahane bir davet aldık:
12. Datça Açık Deniz Kış Yüzme Maratonu!
Kalktık, gittik ve o kadar şahaneydi ki; size anlatmayı da borç bildik!
Cennet Datçamız soğuktu, o da yetmezmiş gibi bir de yağmurluydu. 'E bunda ne var?' diyeceksiniz ama konuya dönelim: Bu havada YÜZME YARIŞI yapılacaktı!
Maratonun ilk başladığı sene sadece 11 yüzücü katılmıştı. 2018 yılındaki bu maratona katılan yüzücü sayısı ise 450 idi! 😱
Yani bu yarış giderek büyüyor!
Biz sıradan insanlar montlarımızı çıkarmayı bile göz alamazken, bu 450 adet çıldırmış yüzücü, mayoları ve boneleriyle ortalıkta sanki biraz sonra dünyanın en sıradan şeyini yapacaklarmış edasıyla dolanıp duruyorlardı.
Bu arada sağlık ekiplerinin ve sahil güvenliğin her ihtimale karşı hazırda beklediğini de belirtelim. Neyse ki yarış boyunca birkaç diskalifiye dışında hiçbir ciddi sağlık problemi yaşayan olmadı.
Yarışçılar ayak bileklerine takılan çipli aksesuar ile varış noktalarına ulaşıp geri dönüyorlar ve bu yaklaşık 1 saat sürüyor! 😱
Biz izleyenler onlardan daha heyecanlıydık muhtemelen ve bunu da gösterdik zaten. Suya girdikleri anda üşüme hissiyle atılan titreyen çığlıkların hepsi izleyicilerdendi! 😂
Önce gelenler kısa parkuru tamamlayanlardı tabi ki. Bu grup daha çok amatör yüzücüleri kapsıyor. Bu sebeple de yaş ortalamasının biraz düşük olduğunu söyleyebiliriz.
15 yaşında incecik ama kaslı oğlanlar ve kızlar titreyerek ama gururla çıktılar. Bize de üzerlerine havlularını verip, madalyalarını takmak düştü.
İşte sağlıklı, hırslıi tutkulu Türk gençleri! 😍
Çok gariptir ki, kısa mesafeyi tamamlayanlar gibi titremek bir kenara dursun; dimdik dağ gibi çıkıp, sanki bir bakkala kadar gidip gelmiş edasıyla rahat rahat madalyalarını aldılar.
Genç, yaşlı, zayıf, şişman, engelli, kaslı... Hepsinin ortak noktası çok güçlü, dayanıklı ve kararlı olmaları.
Hepsi de şahaneydiler! 'Ne var canım, yüzdük geldik işte!' tavırları da harikaydı!
En son 75 yaş kategorisinde birincilik alan yarışmacı, ödülünü almak için sahneye çıktığında ağzımız açık kaldı. O dinçlik, gözlerdeki gururlu ve ateşli bakış, dimdik duruş... Onyedilik gençleri cebinden çıkaracak onlarca yaşlı yarışmacıya saygılarımızı sunmaktan başka ne yapabiliriz ki...
Bu fotoğrafları çekerken dahi tir tir titriyorduk! Onlar ise şakalar yapmaya başlamışlardı bile!
Böyle sağlam insanlarımız varsa, onlara iyi bakmalıyız, değil mi?!1
Bizi daha çok gururlandıracaklarına eminiz!
ODTÜ, İTÜ gibi üniversitelerin yüzücüleri oradaydı ve ödüllerini alırlarken üniversitelerinin bayraklarını da gururlar gösterdiler.
Bursa'dan, Ankara'dan gelen pek çok grubun yanında bağımsız katılanlar da vardı elbette. Kulaçlar Barışa grubunun yanında, Manş denizini yüzerek geçenler dahi vardı! Hepsini buradan kocaman tebrik ediyoruz!
Geçmişin acılarını beraber şifalandıran iki halk işte... Afiş açıldı: Dostluk kazanacak!
Yunan yüzücülerin arasında da inanılmaz gruplar vardı. Selanikli yüzücüler örneğin! Onlar; aynı zamanda boğulma tehlikesi geçiren mültecileri kurtarmak için dönüşümlü nöbetler tutan, harika bir grup!
'İnsan insan' dedikleri çok güçlü, çok dayanıklı, doğanın muazzam bir parçası. Hem kendi türüyle, hem doğayla birlikte güzel işler yapabilir. Farklılıklarımız sadece birer illüzyon!
Uslu Otel'in güler yüzlü ve ince düşünceli çalışanları da, Datça'nın sıcacık yerlileri de, bu çılgın yüzücüler de bize gerçekten ihtiyaç duyduğumuz duyguları hissettirdiler. Hayat her şeye rağmen güzel!
Yine genç-yaşlı, Türk-yunan, kadın-erkek topluca masalar kuruldu; rakı kadehleri hayatın ve Datça'nın güzelliğine, barışa, güce ve insana kaldırıldı!
Herkese çok teşekkür ediyoruz!
Çok fazla Datça içerikli haber gözüme çarpmaya başladı,buranın da içine etmezler umarım. Alaçatı'yı mahvettiniz ne olur Datça'dan uzak durun. Alanya adında bir turizm "cennet"imiz var oraya gidin(!)
Ege'de mi ölsem.