Kış Kıyamet Demeden Uçak Kullanan Pilotların En Kötü Hava Koşullarında Hava Taşıtlarını İndirme Macerası

Türbülansa girmek, sağanak yağış altında sallanan bir uçakta bulunmak yolcular için korkutucu olabilirken yıllarca bunun eğitimini alan ve hünerlerini sergileme fırsatı elde eden pilotlar için durum hiç de öyle olmayabiliyor. Bundan birkaç yıl önce Amerika'da meydana gelen şiddetli bir fırtınada uçak kullanmak zorunda olan pilotlar ise kendi deneyimlerini aktardı. Neler hissettiklerini merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇

2018'in Ocak ve Şubat aylarında şiddetli bir kar fırtınası Kuzey Amerika kıtasını vurmuştu.

Şubat'ın başında Amerika'nın başkenti Vaşington'daki Dulles Uluslararası Havalimanı'na iniş yapan bir yolcu uçağındaki yolcular, oldukça zorlu ve sarsıntılı bir yolculuk geçirdi. Sarsıntı nedeniyle uçak iniş yapmakta zorlandı ve içerisinde bulunan hemen hemen herkesin kustuğu bildirildi. Pilotlarda uçak indiğinde kusmanın eşiğindeydi.

İçi birbirine girmiş ve kusmukla dolmuş uçakta görevli personel de kıtayı vuran fırtına ve sert rüzgârın kurbanı oldu.

Hızı saatte yaklaşık 110 kilometreye çıkan şiddetli rüzgâr 450.000 kişinin elektriğe ulaşımını engellemiş, demir yolu hizmetlerinin askıya alınmasına ve köprülerin kapatılmasına neden olmuştu. Aynı rüzgâr beşik sallar gibi uçakları da sallıyordu.

Bu tür bir fırtınaya yakalanmak, söz konusu uçakta yalnızca pilotların hoşuna gitti.

Öyle ki, bir ticari pilot ve uçuş danışmanı olan Doug Moss olayla ilgili olarak 'İnsanların korktuğuna eminim. Kokpitin dışındaki herkes tam aksini düşünüyor olsa bile çok eğlenceliydi.' diyor. Kendisi bu deneyimi, yıllar boyunca gördüğü eğitimin hakkını verme ve birazcık da heyecan yaşayıp eğlenme fırsatı olarak görüyor.

Seyir hâlindeki pilotlar uçuş planında ufak tefek değişiklikler yaparak türbülanstan kaçınabiliyor.

Ancak uçak her hâlükârda aynı piste iniş yapacağından yere inmenin tek bir yolu bulunuyor. Dolayısıyla pilotların, fırtınanın sebep olduğu yandan rüzgâra rağmen iniş yapması gerekebiliyor. Bu durum göze korkutucu gelebilir. Ancak işini bilen bir pilot için ufak bir yalpalamadan ibaret.

Rüzgâr yokken iniş yapmak için belli adımları takip ediyorlar.

Önce uçak yavaşlıyor, ardından pistin hizasına gelecek şekilde konumlanıyor ve irtifa kaybediyor. Son anda dikey iniş hızını ve sarsıntıyı azaltmak için uçağın burnu kaldırılıyor. Ancak şiddetli bir yandan rüzgâr söz konusu olduğunda piste yaklaşan uçak, rüzgâr yüzünden rotasından çıkıyor.

Hedefe yaklaşırken uçağın rotası değişince burnu rüzgâra doğru çevrilir.

Uçak bir anlamda yengeçler gibi yan yan gitmeye başlar ama bu şekilde rotasında kalır. İrtifa ve hız kaybı yaşandıkça, doğru açıyı bulmak için pilotların deneyimlerinin de katkısıyla deneme yanılma yoluna başvurulur ve uçak daha da rüzgâr yönünde seyretmeye başlar.

Yerden yalnızca 50 ila 100 fit yüksekte, uçağın burnunu kaldırıp iniş takımlarını aktif etmek üzereyken kayma yöntemine geçilir.

Yani rüzgâr şiddetinin düşük olduğu günlerde yapıldığı gibi, gövdenin piste paralel olmasını sağlayacak şekilde uçağı döndürmek için kokpitteki pedallar kullanılır. Yandan rüzgâra karşılık vermek için kanatçıkları kullanarak uçak yana eğdirilir ve kanatlar rüzgârın geldiği istikamete doğru yatırılır. Uçak tam olarak düz olmadığından iniş takımındaki tekerleklerden biri, ötekinden önce aktif edilebilir.

Bu yüzden farklı uçaklara farklı hızlarda esen yan rüzgârlarda iniş yapabilme izni verilir.

Uçakların ideal olmayan koşullarda iniş yaparken kaldırabilecekleri ideal kuvvetler farklılık gösterir. Pilotlara göre, uçuş sanatının merkezinde tüm yolcuları güvende ve valizleri yerlerinden kımıldamayacak şekilde bunları gerçekleştirmek yer alıyor. Günümüzün otomatik pilot sistemleri bunları belirli rüzgâr hızlarına kadar gerçekleştirebiliyor. En şiddetli fırtınalarda ise iş pilotlara kalıyor.

Bu yüzden uçuş eğitimine başlar başlamaz pilotlara bu hareketler öğretilir.

Ohio Devlet Üniversitesi Havacılık Araştırmaları Enstitüsü'nde okutmanlık yapan Brian Strzempkowski bu konuyla ilgili olarak, 'Hava yolu pilotu olduğunuzda bu hareket ve manevralara o kadar alışmış oluyorsunuz ki, artık huy ediniyorsunuz.' diyor. Pilot eğitiminin büyük çoğunluğu, pilotların altı ayda bir becerilerini yeniden kanıtladığı simülasyonlarda gerçekleştiriliyor.

Simülasyonda olduğu gibi gerçek hayattaki inişlerde de ikinci bir şansa sahip olabiliyorlar.

Pilotlar yanlış açıyla gelirse ve iniş yapmaktan çekinirse gazı kökleyip irtifa kazanabilir, havaalanının etrafında dönüp yeniden inmeyi deneyebilir. Deneyim sahibi pilotlar bile rüzgârın yandan estiği inişlerde işler kolaylıkla ters gidebilir.

Bu yüzden hassas konularda tüm uçuş firmaları benzer yollar izler.

Konu can güvenliği olduğunda hepsi makul kararlar alır. Eğer rüzgâr uçuşa elvermeyecek kadar şiddetliyse de hepsi uçakları yerde tutma kararı alır. Örneğin, bu bahsettiğimiz kar fırtınasında yaklaşık 3.000 uçuş iptal edilmişti.

Bu içeriklere de göz atabilirsiniz 👇

Herkesin Aklındaki ‘Zorlu Hava Koşullarında Pilotlar Ne Yapıyor?’ Sorusuna Işık Tutuyoruz
Ufukta Daha Hızlı Uçuşlar Var! NASA'nın Sesten Daha Hızlı Seyahat Eden Ama Ses Çıkarmayan Uçağı X-59 QueSST
Büyük Şirketlerin Ay'daki Kaynaklara Erişmek İçin Roket Yerine Asansör İnşa Edebileceği Açıklandı

Popüler İçerikler

Dilan Çiçek Deniz'in Yaza Damgasını Vuracak Yeni Aşkı Ünlü Yönetmenin Oğlu Çıktı!
Oğlu ile Karısı Birlikte Kaçan Umut Bey'in Müge Anlı'daki Çağrıları Sonunda Yanıt Buldu!
Komplo Teorilerine Neden Olan ve Irkçı Saldırıya Maruz Kalan Siyahi Çocuğun Ailesi Konuştu
YORUMLAR
07.01.2022

BHX. bilen bilir.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ