Herkes nezle ve gripten kırılmaya başladı yine...
Kışın soğuk, serin, nemli ve rüzgarlı nitelikleri doğaya hakim olmaya başlarken bağışıklık sistemini güçlü tutmak daha da elzem bir hal alıyor.
Günlük olarak yaptığımız ve küçük ve önemsiz gibi gördüğümüz rutin seçimlerimiz epigenetik ifademizi tahmin ettiğimizden çok daha güçlü ve kısa bir sürede etkiliyor.
Tabii şunu da eklemeden geçemeyeceğim, sadece çay içerek bağışıklık sisteminizi güçlü tutamazsınız. Öncelikle sirkadiyen ritimlere göre kaliteli gece uykularınızın olması gerekir. Bunun ardından kesinlikle stres yönetimi içinde egzersizler uygulamalısınız.
Ondan sonra ağız yoluyla alınan immun güçlendiricilere geçebiliriz. Her şeyi ilaçlardan beklemek, bedenin kendi kendini doğal tamir etme mekanizmalarını yok saymak şüphesiz büyük bir ahmaklık olur.
Öncelikle şunu hatırlamalıyız ki, İmmun Sisteminin merkezi evi Sindirim Sistemidir.
Yani sindirim sisteminiz ne kadar dengede çalışıyor ise, bağırsak mikrobiyotanız ne kadar sağlıklı bakteri kolonilerinden oluşuyorsa, bağışıklık sisteminizde o derece güçlüdür diyebiliriz.
1. Sirkadiyen Ritimlere göre Uyku
2. Stres Yönetimi
3. Enflamasyon Önleyici Beslenme İlkeleri: Buna bir çeşit temiz beslenme ilkeleri de diyebilirsiniz. Ama kişilerin sahip olduğu bünye yapısı ve semptomlara göre bu gıda kombinasyonları herkeste değişiklikler gösterebilir.
Ayrıca beslenme deyince baharatların o üstün zekâsından da faydalanmak işinizi epey kolaylaştıracaktır. Baharatlar Ayurveda Mutfağının baş tacıdır.
Neden?
Çünkü doğru zamanda, doğru baharat kombinasyonlarını tüketmek sindirim sistemi görevlerini oldukça destekleyicidir. Baharatları başka bir yazımda değineceğim.
Zencefil Ayurveda mutfağının vazgeçilmezlerindendir! Taze zencefil çayı ise özellikle kış aylarında bizim evin baş tacıdır.
Bu çayın faydalarını kısaca sıralıyorum;
♦ Vücut ısınızı yükseltir, içinizi ısıtır.
♦ Sindirim ateşimizi alevlendirir ve sindirime destek olur.
♦ Bağışıklık sistemini güçlendirerek, mikroplara karşı kalkan oluşturur.
♦ Fizyolojideki inflamasyon oluşumlarını yatıştırarak, bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar.
♦ Özellikle kış aylarında solunum yollarını muhtelif enfeksiyonlardan korur.
♦ Kanı temizler ve inceltir. (Bu sebeple kan inceltici ilaç kullananlar günde bir bardaktan fazla içmemelidir.)
♦ Metabolizmayı hızlandırarak detoks mekânizmalarını uyarır.
♦ Tüm fizyolojide detoks görevi yapar ve toksin tahliyesini destekler.
Özellikle serin havalar boyunca rahatlıkla günde 1-2 büyük fincan, sıcak olarak tüketmenizi öneriyorum. Sadece kan inceltici ilaç kullananlar günde 1 bardaktan fazla içmemelidir, çünkü taze zencefil zaten bu etkiyi yapmaktadır.
I. Taze Zencefil
II. Tarçın Kabukları
III. Kakule Kapsülü
IV. Karabiber Topları
V. Karanfil
Taze Zencefil Çayı Yapılışı;
(Miktar: 7- 8 büyük fincan)
Tencereye 1,5 litre kadar içme suyu konur.
1-2 parmak boyunda taze bir zencefilin, dış kabuğu soyularak, salatalık dilimleri şeklinde incecik dilimlenir ve tencereye atılır.
Tencere içine 4-5 adet kakule kapsülü, 4-5 adet karabiber topu, 6-7 adet karanfil ve 2 adet tarçın çubuğu da eklendikten sonra, kaynamaya bırakılır.
Tencerede su fokurdamaya başladıktan sonra yaklaşık 20 dakika düşük ısıda kaynatmaya devam edilir. Çayın rengi bu arada kehribar bir renk alacaktır.
20 dk. sonunda altı kapatılarak, sıcak olarak ikram edilir.
Geri kalan çay soğuduktan sonra üstü kapalı bir sürahi veya tencere ile buzdolabında 5-6 güne kadar saklanabilir. İçilmeden önce tekrar ısıtılır ve kesinlikle sıcak olarak tüketilmelidir.
Ailece bu çayın keyfini çıkarınız.
Şifa Olsun.