'Yanan yeri bir süre ibreti alem olsun diye böyle bırakacağız'
Olayların ardından Kırşehir’de dehşetin izleri halen taze. En büyük saldırının yapıldığı Gül Kitabevi harabeye dönmüş durumda. Sahibi Sait Akıllı, yangında kitapların yüzde 80’inden fazlasını kurtaramadıklarını belirterek, “Yeniden hizmet verebilmek için küçük bir şube açtık. Yanan yeri ise bir süre ibreti alem olsun diye böyle bırakacağız, daha sonra tadilat yapacağız” dedi. Diğer işyeri sahipleri ise güçleri yettiğince tadilat yaparak yeniden hizmet vermeye başladı. Bazı işyerleri, yanan kısımları kamufle ederek dükkanlarının bir bölümünde hizmet vermeye çalışıyor. Esnaf ateşe verilen HDP binası ile 32 işyerinin farklı cadde ve sokaklarda olduğunu söyleyip göstericilerin ellerindeki listeye göre saldırdıklarını öne sürerken bu iddia halen yanıt bekliyor.
'Kapıda bir grup polis de var. Sadece seyrediyor'
Hüseyin Beydoğan, üçüncü kuşaktan esnaf. Kentte vali dahil üst düzey bürokratların çoğunun alışveriş yaptığını söylediği Çöl Pazarı adlı giyim mağazası, karakola 70 metre uzaklıkta. O geceyi anlatırken hâlâ korku içinde: “Bize saldırı olmadan önce saat 19.00 gibi bir arkadaş aradı, ‘Listede sizin de işyerinizin ismi var, saldırı olacak’ dedi. Polise haber verdim. Polis ‘Gereken yapılıyor, merak etmeyin’ dedi. Ne olur ne olmaz diyerek işyerini kapattık ve dışarı çıktık. 10 dakika sonra işyerine saldırdılar. O sırada kapıda bir grup polis de var. Sadece seyrediyor. Gereken yapıldı ve işyerimiz yakıldı. Eğer işyerini kapatmasaydık canlı canlı bizi de yakacaklardı.”
'Bekleseydik ölmüştük'
HDP Kırşehir İl Eş Başkanı Demet Resuloğlu da yaşadıklarını şöyle anlattı: “Grup toplandıktan sonra güvenlik şube polislerini aradım. İl başkanımıza yönelik bir saldırı olacağını belirterek, önlem alınmasını istedik ancak alınmadı. Akşamüstü tekrar aradım. Bize, ‘il başkanınızın olduğu yere yürümeyecekler, kontrolümüz altında’ dediler. Yarım saat sonra binamıza saldırdılar. O sırada Gül Kitabevi’ne geçtim. Bizim binaya saldırdıktan sonra kitabevine yöneldiler. İçerde dehşeti yaşadık. Yakmaya başladılar. Her tarafı duman ve alevler sardı. Valiyi, emniyet müdürünü aradık kimse dönmedi. İtfaiye ve 155’i aradık, ‘ekiplerimiz yolda’ dediler. Biz ikinci kattan kendimizi atarak kurtulduk. Onları bekleseydik şu anda ölmüştük. Olaylar organize. Emniyetin, valinin, polisin, hepsinin bilgisi dahilinde oldu.”