Güneş enerjili bisiklet yolu, akıllı otobanlar gibi projelerle adından bahsettiren Hollandalı tasarımcı Daan Roosegaarde, şehirlerin başlıca sorunlarından hava kirliliğine karşı fütüristik ve akılcı bir tasarım geliştirdi.
Güneş enerjili bisiklet yolu, akıllı otobanlar gibi projelerle adından bahsettiren Hollandalı tasarımcı Daan Roosegaarde, şehirlerin başlıca sorunlarından hava kirliliğine karşı fütüristik ve akılcı bir tasarım geliştirdi.
Daan Roosegaarde ve onunla birlikte çalışan bir mühendis ekibinin geliştirdiği dünyanın en büyük kirli hava emen temizleyicisinin hava kirliliği bulunan şehirleri temizleme potansiyeli bulunuyor.
The Smog Free Project isimli proje, Hollanda’nın Rotterdam şehrinde bulunan Roosegaarde’nin stüdyosunda başlatıldı. Yaklaşık 7 metrelik hava temizleme cihazının beyaz konik dış yüzü, hastanelerde kullanılan hava filtresinin teknolojisi ile aynı teknolojiyi kullanıyor, ancak Roosegaarde’nin geliştirdiği vakum çok daha büyük ölçekli.
Tamamen yenilenebilir enerji ile çalışan hava temizleme kulesi, tepesinden çektiği kirli havayı yanlardaki yüzeyler üzerinden bırakıyor. Yaklaşık bin 400 watt'lık enerji tüketimi ile bir tost makinesi kadar enerji kullanan kule, şehirlerde temiz hava alanları oluşturmak için oldukça ideal bir teknolojiye benziyor.
Rotterdam şehrinden başlayacak proje, hava kirliliği ile cebelleşen Pekin, Paris ve Los Angeles gibi şehirlerde denendikten sonra tüm dünyada kullanmaya başlanacak. Tabii bu ihtimaller tamamen projenin ekonomik sürdürülebilirliğine bağlı.
Bu modüler sistem, saatte 30 bin metre³ kirli havayı temizleyerek hava içerisinde bulunan küçük partikülleri alternatif bir kullanımı bulunan farklı maddelere dönüştürebiliyor. Bu işlem sayesinde kirlilikten arındırılmış pozitif partiküllerle yüklü hava atmosfere salınıyor. Böylece salınan hava içerisinde bulunan pozitif yüklü iyon partikülleri, kendilerini inceltilmiş toz tanelerine tutundurarak bu moleküllerin kulenin içerisine hapsolmalarını sağlıyor.
Toz partiküllerinin toplanmasının ardından elde edilen siyah renkli toz kendi içerisinde yüzde 42 karbon barındırıyor ve kolaylıkla toz kömür ile karıştırılabiliyor. Roosegaarde'ın gelecekte herhangi bir biçimde atık olmayacağına yönelik düşünceleri nedeniyle elde edilen kir ve atık sıkıştırılarak bileklik ve yüzüğe dönüştürülüyor. Bu sayede de kampanyayı destekleyenlere yaptıkları bağışın bir geri dönüşü anlamında hediyeler gönderiliyor.
Kickstarter’da projeye fon talebi oluşturan Roosegaarde, yaklaşık 113 bin euro toplayarak büyük bir zorluğun üstesinden gelmeyi başardı. Projenin geliştirmesi hâlen devam ediyor, Avrupa’nın en kirli hava seviyesinde başa oynayan İstanbul’a da bir gün uğrayıp kendi gözlerimizle deneyimleyebilmeyi umut ediyorum.