Birçoğumuz günlük hayatımızda "Mangalda kül bırakmamak" deyimini kullanırız.
Bu deyimi genellikle de "yapamayacağı işleri yapabilirmiş gibi söyleyen" insanlar için kullanırız. Ne de gıcık oluruz o insanlara değil mi?
Günümüzdeki kullanımı bir yana bu deyimin kökeni taaa Osmanlı'ya yeniçerilere dayanıyor. Fakat o dönemlerde bizim bu mangal çok farklı bir olay için kullanılmış.
Bu mangalın yeniçeriler askere alınırken önemli bir işlevi varmış. Yeniçerilerin eş cinsel olup olmadıklarını anlamak için içinde kül olan bir mangalla test yapılırmış.
Bu test tam olarak bu fotoğrafta gördüğünüz şekilde yapılırmış. Evet yanlış görmediniz ocağa girmek isteyen erkeklerden küle doğru yellenmeleri istenirmiş.
Küle osurmalarının mantığı da şuymuş; eğer osurduktan sonra küller dağılırsa eş cinsel olmadığı,
Mangaldaki külleri az dağıtırsa eş cinsel olduğu tespit edilirmiş.
Bazı kaynaklara göre de bu yöntem yeniçerilerin eş cinsel olup olmadıklarını belirlemek için değil; cinsel ilişkide pasif olup olmadıklarını belirlemek için uygulanırmış.
Kırk yıl düşünsek mangaldaki külün böyle bir belirleyiciliği olacağı aklımıza gelmezdi. Siz bu konu neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
saçmalamışsınız.uydurmanın ve bel altı vurmanın dahi bir kalitesi olmalı.mangalda kül bırakmamak şurdan gelir.eskiden evlerin ortasında kocaman bakır mangallar olurdu.ısınmak ve kahve pişirmek amaçlı kullanılırdı.mangal kapaklarının en üzerinde kuş vardır.bu kuş ev sahibi tarafından kapıya doğru çevrilirse hadi artık kalkın geç oldu demekti.misafirlerden taraf ise oturun biz uygunuz demek anlamına gelirdi.mangalda kül kalmayıp ateş bitene kadar oturan ve kuşun nereye baktığını umursamayan misafirler için kullanılan bir deyimdir.o kadar uzun misafir kaldılar ki mangalda kül kalmadı.
bugünki "attım yalanı s... inananı" başlığına hoşgeldinizz.....
saçmalamışsınız.uydurmanın ve bel altı vurmanın dahi bir kalitesi olmalı.mangalda kül bırakmamak şurdan gelir.eskiden evlerin ortasında kocaman bakır mangallar olurdu.ısınmak ve kahve pişirmek amaçlı kullanılırdı.mangal kapaklarının en üzerinde kuş vardır.bu kuş ev sahibi tarafından kapıya doğru çevrilirse hadi artık kalkın geç oldu demekti.misafirlerden taraf ise oturun biz uygunuz demek anlamına gelirdi.mangalda kül kalmayıp ateş bitene kadar oturan ve kuşun nereye baktığını umursamayan misafirler için kullanılan bir deyimdir.o kadar uzun misafir kaldılar ki mangalda kül kalmadı.
yaz kızım " götüne güvenen yeniçeri oluyor" :D