Hiçbir şey kırılmış bir kalp kadar acıtmaz insanı... Her ayrılık sonrası, kalbimiz yara alır ve iyileşmesi gerekir. Bu iyileşme sürecinde ne yaparsak yapalım, bazı şeyler var ki onlardan kesinlikle uzak durmalıyız! Eğer bunları yaparsak bize daha fazla acı getirebilir.
İşte bu nedenle, ayrılık sonrası asla yapmamamız gereken şeylere dikkat etmeliyiz! Peki, nedir bu yapmamamız gereken şeyler?
Belki onu çok özlediniz, belki de başka birine “günaydın” ve “iyi geceler” yazmak garip kaçacağı için ona mesaj atmak istiyorsunuzdur. Sebep her ne olursa olun, bize güvenin ve o telefonu hemen yere bırakın ya da fırlatıp atın! Ne yaparsanız yapın, ona mesaj atmayı aklınızdan bile geçirmeyin. (Tamam, aklınızdan geçirebilirsiniz. Sonuçta hepimiz insanız.)
Kim aniden ve sebepsizce göz yaşlarına boğulmak ister ki? Hem de tüm iş arkadaşlarının/sınıf arkadaşlarının önünde… Duygusal bir dönemden geçerken üstelik yaramız henüz tazeyken, kariyerimizi sıkıntıya düşürecek adımlardan kaçınmak en iyisi olacaktır.
Hem cebimize hem güzeliğimize zarar! Mutfağı paket paket çikolatalar ve Nutella’yla doldurmak da cabası. Sonra bir bakmaşız buzdolabında sebzelerin yerinde yeller esiyor. Duygularımızla göbeğimizi beslememeliyiz!
Özellikle de su geçirmez olmayanından... Bu gibi durumlarda su geçirmeyen rimel kullanmakta fayda var kızlar! Zaten endişeleneceğimiz çok fazla şey varken rimelimiz bunlardan biri olmamalı.
Bol göndermeli özlü sözler paylaşmak da buna dahil! Acınası duruma düşüp dramatikleşmeye gerek yok. Bunu tüm çevremizin öğrenmesine hiç gerek yok. Kızgınlığımızı arkadaşlarımıza saklayabiliriz. Çünkü biz mutlu mesut ilişkimizi yaşarken, onları belki birazcık ihmal etmiş olabiliriz. Bu sebeple de bize hala kızgın olabilirler…
Dramatik paylaşımlardan kaçınmalıyız dedik. Evet ama, “Ben iyiyim ve bu durumu olgunlukla karşıladım.” mesajlı paylaşımlarımızın da cıvığını çıkartmamalıyız. Sonrasında pişman olmak var.
📵Ayrılığın ardından hemen önceki sevgiliye koşmak oldukça kötü bir fikir! Eğer ki ona yeniden şans vermeyi düşünüyorsak, önce kafamızı toplamak için kendimize biraz zaman tanımalıyız.
Eğer arkadaşlarımızla buluşacaksak o ayrı! Fakat sırf kendimizi daha iyi hissetmek için başkasının zamanını ve kalbini çalmak mı? Hepimiz bunun yanlış olduğunun farkındayız. Üstelik yeni birileriyle tanışmak nice yakışıklı/güzel potansiyel sevgili adaylarını harcamaktan başka bir işe yaramayacak. Henüz onu unutamadığımızdan herkeste onu görmeye çalışıyoruz.
Hem de kendi kendimize!
Biraz değişiklik hepimize iyi gelecektir: Yeni bir saç kesimi belki de yeni bir renk! Fakat bunu tek başımıza yapmak… Hem de duygusal açıdan çöküntüdeyken… Büyük hata! O nedenle kendimize bir iyilik yapalım ve saçlarımızı profesyonel ellere bırakalım. 💇
Bize onu hatırlatan tüm eşyaları sinirle atmak yerine, bir kutuya doldurup göz önünden kaldırmak işimizi görecektir. Bilgisayar ve telefonumuzdaki hatta sosyal medyada var olan tüm fotoğraflarını silmek de acelecilikten başka bir şey değil. (Onu silip engellemek de özgürüz tabii.) Yaşadığımız duygu karmaşasının bize böyle bir hata yaptırmasına izin vermemeliyiz. İleride pişman olmak da var.
Hiç ayrılık yaşamamışız gibi davranarak kendimize iyilik değil kötülük yapmış oluruz. İçine at at nereye kadar! Ağlamak, kızmak, bağırmak belki de yastıkları yumruklamak bizi biraz olsun rahatlatır. Kendimizi iyi olduğumuza inandırmak ise bizi bir süre oyalar sadece… Ne hissetmek istiyorsak onu hissetmeli ve mutlu olmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Çünkü zaman, iyileşmek için ihtiyacımız olan tek şey…
Sosyal medya tehlikeli olabilir. Özellikle de kalbimiz bu kadar hızlı atarken… Yanlış bir dokunuşla her şey mahvolabilir.
Stalklamak deyince sadece sosyal medyadan bahsetmiyoruz. Gittiği yerlere gitmek ya da onu görebilmek için her şeyi yapmak da kendimizi küçük duruma düşürmekten başka bir işe yaramaz.
Bu durum, acımıza tuz basmaktan başka bir işe yaramayacak çünkü. Damar şarkılar eşliğinde kendimizi alkole vermek de öyle… Hem ne demiş Sezen abla: Yapacak hiçbir şey yok! Gitmek istedi, gitti.Bu sözü hatırlayıp kendimize bir çeki düzen vermeliyiz.
Mutlu çiftleri izlerken “Acaba şuan neler yapıyor?”, “Kimlerle birlikte?”, “Yoksa başkasını mı buldu?”, “Yazıklar olsun be!”, “Onu geberteceğim!” diye düşünüp kafayı yemek istiyorsanız o ayrı tabii!
Özellikle de inişli çıkışlı bir ilişki yaşıyorsak… Yaşadığımız acıyı birileriyle paylaşmayı istemek oldukça normal fakat, o kişilerin kim olduğu oldukça önemli! Bu kişiler yakın arkadaşlarımız olsa bile, kısa süre bir ayrılığın ardında sevgilimizle barıştığımızda onun dedikodusunu yaptığımızla kalırız. Ayrıca ortamlarda kendimizi kaybedip sürekli ayrılık acımızdan bahsetmek de bizi istenmeyen insan yapar! Unutmamalıyız ki herkesin bir limiti var ve kimse sürekli kendi derdinden bahseden birisiyle arkadaş olmak istemez.
Kaynak: Snapchat > People
bunların hepsi hikaye insan çoğu zaman ne yaptığının farkında bile olmuyor
Mesaj atmak dışında hiçbirini yapmadim ve her şeyi boka sarmaya bu yetti .d
onedio iyice ergen sitesine döndü