Av. Volkan Alkılıç'ın açıklaması şöyle: 'Arabuluculuk kurumunun temeli taraflar arasındaki iletişime dayanmaktadır. Bu husus arabuluculuğun kanuni tanımında da kendisine yer bulmaktadır. 6325 sayılı Kanun’un ikinci maddesinde arabuluculuk, 'Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini,' şeklinde tanımlanmaktadır.
Nihayetinde anlaşma zemininde olmayan iki tarafın arabuluculuk aşamasında anlaşması düşük bir ihtimal olsa da arabulucu gibi konunun profesyonelinin ev sahiplik yaptığı bir görüşme ortamında tarafların iletişim kuruyor olmasının taraflar arası iletişime katkı sağlayacağı da şüphesiz.
Sonuç olarak yargılama süreçlerinin uzun sürmesi, güncel kira miktarları ile mevcut kiracının ödediği kira arasında ciddi rakam farklılığı olması ve insanların birbirlerine tahammül eşiklerin çok düştüğü bu zamanlarda konunun yargıya intikal ettirilmeden karşılıklı iyi niyet ve anlayış ışığında sulh yoluyla çözülmesi, maddi ve manevi bakımından yıpranmamaları dikkate alındığında iki taraf açısından faydalı olacak gibi gözüküyor.'