İstanbul'da kira artışları durmuyor. Kira zamlarında yüzde 25 sınırlamanın temmuz itibarıyla sona ermesi de konuşulurken, İBB'ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı (IPA) Başkanı Dr. Buğra Gökce İstanbul'da konut kiraları verilerini paylaştı. İstanbul'da kiraların en yüksek ve en düşük olduğu ilçeler belli oldu.
2022 Temmuz ayında başlayan yüzde 25 kira zam sınırı 2024 Temmuz itibarıyla bitiyor.
'Yüzde 25 kira artış sınırının kaldırılması konut krizini çözmez' diyen Gökçe, 'Sadece piyasa mekanizmalarıyla vatandaşlarımızın konut hakkını koruyamayız' diye de ekledi.
Yaşanan konut krizinin sadece piyasa mekanizmalarına bırakılarak çözülemeyeceğini savunan Gökce, 'Öğrenciler, çalışanlar, emekliler, dar ve orta gelirlilerin konuta erişim hakkını koruyacak pozitif adımlar atılması gerekir' dedi.
İstanbul'da öğrenciler yeterli yurda sahip değil. Barınma hakkının sadece piyasa mekanizmasına bırakılması halinde öğrencilerin ihtiyacı bulunan konut erişimine kavuşması daha da zorlanacak. Bir çok öğrenci konut gereksinimini karşılayamadığı için eğitim hakkını kullanamayacak.
Konut kiralarında yaşanan artışlar çalışanların hayatını zorlaştırıyor, geçinmelerini etkiliyor. Bugün İstanbul'da yaşayan her 10 kişiden biri yatağa aç girerken, her 2 İstanbullu'dan biri yeterli gıdaya ulaşma konusunda endişe yaşadığını söylüyor.
Bugün emekli aylığı asgari ücretin 0.61'i düzeyinde. Emekli aylığı İstanbul'da ortalama bir evin kirasına yetmiyor. Piyasa mekanizması ile 'evsiz emekli'ler ve büyük bir sosyal sorunla karşı karşıya kalacağız.
Yabancılara konut satışı da sürüyor. Yani kendi vatandaşlarımız dışında büyük bir nüfus da konut talebinde bulunuyor. Bu durum vatandaşlarımızın konut erişimini de kısıtlıyor.
Yıllardır yanlış politikalarla biriken sorunların tüm yükünü vatandaşa, dar ve orta gelir gruplarının omzuna yükleyen anlayış terk edilmek zorunda.
Hükümetin tek taraflı adımlar atmak, yerel yönetimleri yok saymak veya dışlamak yerine, ortak aklı öne koyarak, yerel yönetimlerin bilgi ve tecrübelerini de alarak, konut krizini çözmek için seferberlik başlatması, merkezi hükümet ile yerel yönetimlerin ortak çalışacağı, belirleyeceği ve uygulayacağı politikalar üretmesi gerekiyor.
Ne yazık ki bugüne kadar atılan adımlar konut krizini çözmeye değil, ortaya çıkan ağır tablonun tüm yükünü piyasa mekanizması eliyle vatandaşın sırtına yüklemeye yönelik. 85 milyonun iyiliği için bu anlayışta ısrar edilmemesini bekliyoruz.
kira sınırına uyan mi vardı sanki bu işi hükümet mekanizması çözemez çözecek formülleri de yok artık kira olayı tamamen kişilerin ilişkilerine ve ev sahiplerinin kiracının vicdanına iletişimine bağlı herhangi bir yasa,kanun ki o da yok bu işi çözemez gerisi hikaye... bu kadar aç gözlülük elbette elde patlayacak bakalım ne zaman...
Sermaye yalakası neoliberal memoş
Emlakçı terörünü de es geçmemek lazım