İsveç'in bir kasabasında yaşayan Sture Bergwall, işlemediği 39 cinayeti itiraf etti. Akıl sağlığı yerinde olmayan adam ise İsveç tarihindeki adalet kavramını adeta ezip geçti. Detaylar içeriğin devamında... 👇
İsveç'in bir kasabasında yaşayan Sture Bergwall, işlemediği 39 cinayeti itiraf etti. Akıl sağlığı yerinde olmayan adam ise İsveç tarihindeki adalet kavramını adeta ezip geçti. Detaylar içeriğin devamında... 👇
Her ne kadar isminin Thomas Quick olduğunu söylese de gerçek ismi Sture Bergwall'muş.
Çocukken sürekli olarak babası tarafından cinsel istismara uğradığını anlatmış, ayrıca babasının kardeşi Simon'u öldürüp cesetten kurtulduğunu da söylemiş. Fakat ortalıkta Simon diye birinin var olduğuna dair en ufak bir kanıt yokmuş.
1993 yılında, Bergwall'un doktorlarla yaptığı görüşmeler ve polisin tanık olduğu Johan Asplund cinayeti hakkında bir itirafta bulununca her şey sarpa sarmış. Asplund, 1980 yıllarında ortadan kaybolan 11 yaşında İsveçli bir çocukmuş. Bergwall, sadece bu çocuğu öldürmekle kalmayıp, vücudunun bazı kısımlarını da yediğini söylemiş.
Bergwall, dokuz yaşındaki Therese Johannesen'i 1988 yılında Norveç'in Drammen kentinde öldürdüğünü söyleyerek de devam etmiş. Söylediğine göre kızın başını taşla parçalamış ancak olay yerine getirildiğinde kızın cesedi bulunamamış.
Bergwall, bu nedenle Avrupa'nın en ölümcül seri katillerinden biri olmuş. Bunun yanı sıra 1994-2001 yılları arasında bu cinayetlerin sekizinden suçlu bulunmuş.
Bergwall, bu cinayetleri anlatırken hiçbir adli kanıt mevcut değilmiş. Mahkum olduğu tüm süreç sadece Bergwall'un kendi itiraflarına dayanıyormuş.
Bu konuşma sayesinde Rastam, Bergwall'un katil olmadığını, sadece akıl sağlığının iyi olmadığını anlamış. Bu nedenle, Bergwall'un doktorlarla yaptığı tüm görüşmeleri, polis sorguları ve sonraki mahkeme duruşmaları gözden geçirilmeye başlanmış. Kötü psikoterapi seansları yüzünden Bergwall sahte itiraflarda bulunmuş.
Rastam ayrıca, Bergwall'un İsveç'te geçirdiği ilk ayların günlük tahliyelerinde çözülmemiş cinayetleri araştırmak için Stockholm'deki Kraliyet Kütüphanesi'ne gittiğini öğrenmiş. Bunun sonucunda cinayetle alakalı keskin sorular sorulduğunda belirsiz cevaplarla karşılaşılmış.
Şimdi ise Bergwall özgür bir şekilde İsveç dışında gizli bir yerde yaşıyormuş. Bergwall'un davası, İsveç tarihindeki en büyük liyakat eksikliği olarak kabul edilmiş.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Gelin de liyakat eksikliğini burada görün diyorum.
Mal aq
Onlara ders verebiliriz, kanıt nasıl yok edilir, nasıl uydurma kanıt hazırlanır, şahit nasıl susturulur, yalancı şahit nasıl bulunur, savcı/hakim/emniyet nasıl bağlanır,