Kimsenin Size Anlatmayacağı Birbirinden İlginç 6 Kadın

Kadınları veya erkekleri türlü türlü şekillerde kategorize etmek mümkün. Ancak biz size öyle kadınlardan bahsedeceğiz ki sadece burada görmüş olacağınızdan eminiz.

1. "Bu an hiç bitmesin" deyip standby moduna geçen kadın

Uygun ortamı bulduğunda her kadındır aslında. Bir kadının sizin kollarınızda, sizin yanınızda huzurlu, mutlu olduğunu anlamanın en kesin yolu, asgari 5 azami 20 dakikalık bu “stanby” modudur. Kadın “bu an hiç bitmesin” dedikten sonra tüm ağırlığını sizin kolunuza, omzunuza, bağrınıza verecek şekilde bırakır, enerji tüketimini minimuma indirir, dudakları ve gözleri kapanır tam bir sessizliğe bürünür. O sırada evliliğe kadar geçen süreyi hayal eder ne zamanki hayallerinde evlenirsiniz, “canım benim ya” nidası eşliğinde hareketlenir, elinin altında nereniz varsa onu kuvvetlice sıkarak “power on” moduna geçtiğinin sinyallerini verir.

Peki bu sürede siz ne yapacaksınız? onun o sakin, sessiz modunu bozmamak için nefes alışverişinizi düşürecek, bacaklarınız, kollarınız uyuşsa, karıncalansa bile hareket etmeyeceksiniz. Olayın devamında aksiyon isteyen beyler, standby modunun ortalama 7 ila 8’inci dakikalarında gözleri kapalı olan kadını küçük bir buse ile tetikleyebilir. Eğer kadın standby modundan çıkmadan karşılık veriyorsa tebrikler sevişmeye hazırsınız, yok eğer kadın direkt power on moduna geçiyorsa geçmiş olsun kadını hafifçe bastırıp eski pozisyonuna sokun ve uyuşmaya devam edin.

Hepinizi öpüyorum, i kiss you all.

2. Sevgilisinin aldığı her hediyeyi değiştiren kadın

-Ya canım hani geçen doğum gününde aldığım kazağı giysene

-Haa yok ya o çok kalın gelir şimdi…

-Ne alakası var yahu, hava 13 derece anca o keser seni, zaten üşüyen birisin!?

-Yok yok kotun üstüne olmaz o, kot giyeceğim ben

-Nasıl? yahu “aa kotumla çok iyi gider” diye sevinen sen değil miydin?

-Öyle dimi, bunu giyeyim bak bu nasıl aynı o gibi?

-İyi giy de niye bu kadar ısrarcısın giymemek konusunda?

-Sen niye giymem için ısrarcısın bu kadar?

-Değilim tamam giy istediğini

-Aaa düşürme yüzünü onu da giyerim aşkım.

Ve kadın o kazağı hiç giymedi, çünkü öyle bir kazak yok, çünkü doğum gününde hediye etmemin hemen ardından ilk fırsatta gidip değiştirmiş kazağı. Tamam değiştirsin, biz de yeri geliyor değiştiriyoruz, ama bunu desin bana. “Aa nefis”, “oo harika”, “aldığım en güzel hediye”, vs. deyip de ertesi gün koşa koşa değiştirmeye gitmek, bunu da hediyeyi veren kişiye söylememek nedir?

Şimdi bazıları “seni düşünmüş, kırmak istememiş” falan diyecekler ama alakası yok arkadaşım. Göz göre göre yalan söylüyorlar. Hayır bir değil iki değil, alınan her hediye değiştirilir mi anlamıyorum ki? Ya biblo alıyorsun, gidip onu bile değiştiriyor, vazo alıyor misal. Lan biblo bu, koy işte anı diye bir köşeye derdin ne senin?

Bence bu kadınlarda değiştirme hastalığı var. Verilen bir hediyeyi o şekliyle kullanırlarsa başlarına bir iş geleceğini falan düşünüyorlar. Dikkat edin arkadaşları bunlara hediye verirken ilk cümleleri “değiştirme kartı içinde canım”dır, niye? Çünkü onlar da biliyor bunun ne olduğunu olduğunu. Demem o ki eğer sevgilinize arkadaşları hediye verirken çok sık “değiştirme kartı içinde” diyorsa siz de bu kadınlardan birine denk gelmişsinizdir. Moralinizin bozulmaması, üzülmemeniz için bu kadına ya gıda maddesi, salam, sucuk, çikolata falan hediye edin ya da nakit para verin, kafanız rahat olsun.

-Aşkım sana aldığım dvd nerde izleyelim

-Twilight izlesek?

-Yok yahu nerde benim hediye ettiğim film bulamadım burada

-Gel lotr serisi yapalım?

-…

-Harry potter?

3. Her su içişinde suya övgüler düzen kadın

“Ohh ya şükür, nimet valla, harika bir şey, su olmasa ne yapardık biz, şuna bak, renksiz, kokusuz, tatsız ama enfes, mucize gibi valla, ohhh şükür.”

Arkadaşım bir insan her su içişinden sonra suyu, sanki kutsal kaseden şarap içmişçesine bu kadar yüceltir, bu kadar ulaşılmaz kılabilir mi? Kadınlar yapıyor işte. Alıyor eline 1 litrelik bardağını, bir dikişte suyun yarısını içiyor, sonra kalan kısmına bakarak rubai yazıyor resmen suya. Yahu biz de aynı sudan içiyoruz ama aklıma bir kere senin aklına gelenler gelmiyor. Tamam şükür, çok güzel bir şey ama su işte, güzelleme yazmanın manası yok ki?

Ama ben biliyorum niye yaptığını bunu, o su seni güya zayıflatıyor ya, güya senin şişkinliğine çare oluyor ya minnetini göstermek için her su içişinin ardından gazel okuyorsun. Ama yeter, suyun faydalarını, güzelliklerini her saat başı söylemiyor oluşumuz bunları bilmediğimizden değil, susuşumuz asaletimizden.

4. "Sen farklı bir şey sipariş et" diyen kadın

Bakın 40 yaşıma geldim, bugüne kadar aynı yemek masasına oturduğum bir kız arkadaş ile aynı yemeği sipariş ettiğimi hatırlamıyorum. Nedendir bilmem kadınlar sevgilileri bir restorana gittiklerinde asla aynı yemeği sipariş etmezler. Kendileri bir yemek seçer, erkeğe de sen de başka bir şey sipariş et derler. Nasıl olsa birbirimizin yemeğinden yeriz, iki farklı yemek olursa iki farklı lezzet tatmış oluruz diye düşünürler.

Siz, kadının yediği yemekten yeme arzunuzu kararlı bir dille ifade ederseniz bu sefer de, o zaman ben başka bir şey isteyeyim diyerek masada aynı iki yemeğin olmasının önüne geçmiş olurlar. Sanırım aynı yemeği yiyip, iki katı para vermek zorlarına gidiyor. İstiyorlar ki aynı paraya iki farklı lezzeti yakalayalım. Buradan bakınca mantıklı geldi değil mi? Ama restoranda öyle olmuyor, ağız tadıyla bir yemek bile seçemiyoruz.

Bi de bu kadınlara dikkat edin yemeğin yanında ya su isterler ya da soda.

5. Şu anın keyfini çıkarmak isteyen kadın

Şimdi sevgilisiyle henüz bir sevişme yaşamamış olan arkadaşlarla küçük bir test yapalım. Sevgilinizi alın, evinize ya da onun evine gidin, yan yana oturun, konuşun sohbet edin, sohbet sırasında ufak temaslar sağlayın ama kesinlikle ileri gideceğiniz izlenimi yaratmayın. Yani dokunun çekilin, dokunun çekilin. Bir süre böyle devam edin, ardından sevgilinizi öpmek için hamle yapın, eğer sevgiliniz kafasını iki parmak geriye çekip “lütfen, şu anın keyfini çıkarmak istiyorum” derse şunu bilin ki o kızla en erken sevişme tarihiniz o günden itibaren 12 aydır.

Bu kadınlar sevişme öncesi, soyunmasız oynaşmaların müptelasıdır. İstediklerinden değil, öyle olması gerektiğini düşündüklerinden böyle davranırlar. En fazla kaza süsü verilmiş bir iki meme temasına ses çıkarmayarak sizi doruğa ulaştırabileceklerini düşünürler. Aslında sevişmek gibi bir düşünceleri asla yoktur, bunun önünü almak için de sürekli “şu anın” tadını çıkarmak isterler. O andan bi şey anladıkları yoktur esasen, tüm amaçları sizin ateşinizin bir parça sönmesidir.

Ancak arkadaşlarına sizin nasıl haşin ve iyi sevişen biri olduğunuzu anlatmakta bi beis görmezler. Ayrılacak olsanız arkanızdan “sevişti sevişti gitti, beni kullandı” demek onlar için çocuk oyuncağıdır. Şimdi istisnai durumlarla bu genel durumu karıştırmayın sakın. Bunu nasıl anlayacağız diyorsanız, girişte anlattığım testi belli aralıklarla yapacaksınız. Eğer 5 test sonunda sevgiliniz hala ”şu anın” hastasıysa ve eğer siz kısa vadede bir sevişme umuyorsanız yeni bir sevgili bakmanız yararınıza olacaktır. Ama yok ben onun için 5 yıl bile beklerim diyorsanız “şu anın” tadını çıkarmaya bakın.

-ımpfhhhhhhh

-Kerim lütfen şu anın tadını çıkarmak istiyorum

-…..Eveet bakayım, yanılmamışım 5 olmuş, görüşürüz Merve

-Aa nereye be?!

-Valla 6-12 ay bekleyemem ben, çünkü ağrımaya başladılar

-Ama şu anın keyfi?

-Zorlaştırmayalım lütfen, görüşürüz.

6. Erkeğe saçma sapan sorular sorup sonra kızan kadın

Tüm kadınlardır diye nefis bir genelleme yapsam sanırım kadınlar da dahil kimsenin itirazı olmaz. Gerçi konuyu biraz açmak gerek bu haliyle pek de anlaşılır değil gibi.

-Saçımı bunun biraz açık tonuna mı boyatsam?

-Bu da güzel

-Balyaj attırsam ya da aralara hı?

-Olabilir

-Ya da dur en iyisi ben önce perma yaptırayım, sonra sarı balyaj attırayım ne dersin?

-Mümkün

-Sen beni dinliyor musun?

-Evet, dinliyorum

-Geçiştirmek için he, evet, hı gibi cevaplar veriyorsun sanki

-Yok canım

-Öyle öyle, ilgili değilsin artık bana karşı sen

-Yahu nereden çıkardın bunu şimdi?

-Uzun zamandır böylesin aslında sen…….biri mi var?

Hadi buyurun bakalım. Adama balyaj, saç rengi, perma gibi abuk sabuk sorular sorup sonrasında da kızma faslı. Bunu ancak bir kadın yapabilir, zira bir erkek kadınla sadece erkeklerin ilgi alanına giren konularda konuşmaya çalışıp kadından istediği verimi alamayınca konuyu “beni aldatıyor musun sen?”e bağlamaz. Bu sadece kadınlara özgü bir durum sanırım.

Yahu adam ne bilsin senin kuaförünle konuştuğun konuları? Kuaför erkek diye, tüm erkeklerin balyaj konusunda fikri olması mı gerekli? Bu sadece saç baş konusunda böyle değil, konuları çeşitlendirmek, sonsuza yaklaştırmak mümkün. Özellikle de erkek bir iş yaparken, maç, film, dizi izlerken gelip konuşurlar ki erkek dikkatini veremesin ve anında adamın üzerine çullanabilsinler diye.

Adam maç izliyor işte ne gereği var ince çorabının rengi siyah mı olsun yoksa antrasit mi olsun, çorap opak mı olsun likralı mı olsun diye konu açmanın? Hem antrasit ne arkadaşım? Çorap mı alıyorsun, kazı mı yapıyorsun?

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi