Sardis Research Danışmanlık'tan stratejist Evren Kırıkoğlu, döviz kurlarındaki gelişmeleri ve kur korumalı mevduat uygulamasının seyrini Sözcü'ye değerlendirdi.
Şubatta yüzde 54’e ulaşan resmi tüketici enflasyonunun daha da yükselmesi beklenirken kur korumalı mevduatta yüzde 17’lik düşük faiz dikkat çekiyor.
Kırıkoğlu, negatif reel faize rağmen mevduat sahibi açısından kur korumalı mevduatın alternatifinin bulunmadığını, sadece gayrimenkul, enflasyona endeksli tahvil ya da mal alınabileceğini belirtti.
Kırıkoğlu, savaşın ve yaptırımların seyrinin dünyada ve Türkiye’de her şeyi değiştirebileceğini ancak mevcut şartlarda kur korumalı mevduat uygulamasının belirlenen tarih olan 31 Aralık 2022’ye kadar devam edeceğini söyledi.
Dolar/TL’deki 1 liralık artışın kur korumalı mevduattaki mevcut bakiye ile kamu bütçesine kabaca 30 milyar TL’lik maliyeti olacağını belirten Kırıkoğlu, artan enerji fiyatları nedeniyle artan cari açığın TL üzerinde baskı yarattığını, şirketlerin kredi ve ithalat ödemeleri nedeniyle döviz aldığını dile getirdi.
Piyasada ana döviz satıcısının Merkez Bankası olduğuna işaret eden Kırıkoğlu, rekabet avantajının kaybedilmemesi için kurun ufak ufak yukarı doğru gidişine izin verildiğini vurguladı.
Savaş ve yaptırımların sonucu olarak Türkiye’de büyümenin yavaşlayabileceğini, cari açığın ve enflasyonun artabileceğini, turizm gelirlerinin düşebileceğini belirten Kırıkoğlu, ekonomi yönetiminin en azından kurdaki rekabet avantajını sağlayarak ihracatı gözetmeye çalıştığını söyledi.