Anneliese baskıcı, bağnaz ve Katolik bir ailede katı kurallar altında yaşayan bir genç kız olarak yaşıtlarından farklı bir hayatı oldu. 1960lı yıllarda, Anneliese'in arkadaşlarının bir çoğu toplumun katı kurallarına baş kaldırırken, o annesinin günahlarının bedelini soğuk betonun üzerinde uyuyarak ödüyordu. Çünkü annesi Anna Michel, 1950lerde gayrimeşru bir çocuk dünyaya getirmişti.
17 yaşında krizler geçirmeye başladı. Anneliese'e epilepsi teşhisi konuldu. Dua ederken sürekli halisünasyonlar görmeye başladı. Cehennemde yanacağına dair sesler duymaya başladı. 1973 yılından itibaren, şiddetli bir depresyon dönemine girdi. İki farklı rahipten şeytan çıkarma ayini talebinde bulunmasına rağmen, ikisi tarafından da reddedildi.
İşler hızla değişmeye başladı. Anneliese bir gün 600 kere diz çöktü, iki gün boyunca köpek gibi havladı, örümcekleri yedi, kendi çişini yaladı, ölü bir kuşun kafasına vurdu. Anneliese, şizofreni belirtileri gösteriyordu fakat ailesi tıbbi tedaviyi reddetti. Wurzburg Papazı'nın liderliğinde şeytan çıkarma ayini gerçekleştirildi.
Papaz'ın iddiasına göre; aralarında Lucifer, Judas Iscariot, Nero, Kabil ve Adolf Hitler'in de bulunduğu altı ruh kovuldu. 9 ay süren 67 ayin sonunda, 1976 yılında kendini aç bırakarak öldü. Son sözleri 'Anne, korkuyorum.' oldu.
Ailesi ve bölgenin iki papazı cinayete sebebiyet vermekten yargılandılar, suçlu bulundular. Hepsine 6 aylık hapis cezası, ardından 3 yıl boyunca denetimli serbestlik cezası verildi. Annesi hiçbir şekilde pişman olmadığını söyledi. Kızının, kendisini bütün kaybolmuş ruhlar ve onların günahları için feda ettiğine inanıyordu.
The Exorcism of Emily Rose filmi, Anneliese'nin hikayesinden ilham alınarak çekilmiştir.
Adolf Hitler ne aq sdajkfgshfdsjfdkhgsfdajsadfjsadjsad
baba oğul ve kutsal ruh adına sana emrediyorum, bana adını söyle iblis !
Şeytan, insan denen mahlukun ta kendisidir. Öyle kırmızı, boynuzlu, garip sesler çıkaran mitolojik bir varlık aramanıza gerek yok .