Kim Milyoner Olmak İster'de 1 Milyon Lira Kazanan Arda Ayten Deprem Anında Yaşadıklarını Anlattı

Kim Milyoner Olmak İster'in 1 milyonluk soruyu gören ve büyük ödülü kazanan yarışmacısı Arda Ayten, yaşadığı İskenderun kentinde depreme yakalandı. Arda Ayten, büyük depremden nasıl kurtulduğunu anlattı.

6 Şubat günü sabaha karşı Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde gerçekleşen 7,7 büyüklüğündeki deprem, toplamda 10 ili tamamen kullanılmaz hale getirdi.

İlk depremden yalnızca birkaç saat sonra 7,6 büyüklüğüyle tekrardan sarsılan bu 10 il içerisinde en çok hasar alan yerlerden biri de Hatay oldu.

Vatandaşların sıcacık yataklarında hazırlıksız yakalandığı depreme Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında 1 milyonluk soruyu görüp doğru yanıt vererek büyük ödülü kazanan Arda Ayten'de yakalandı.

Hatay'ın İskenderun ilçesinde yaşayan Arda Ayten, sosyal medyadan yaptığı paylaşımla depreme nasıl yakalandığını anlattı.

"Deprem anı... 04.00 civarı uyumaktaydım. Uyanmama az kalmış olmalıydı. Annemin her seferinde şiddeti artan 'Arda, Arda?' seslerine uyandım."

"Gözümü açar açmaz üzerime devrilmekte olan dolabın kapaklarını fark ettim. Kendimi korumaya çalışarak dolaba direndim. Annem kapının açıklığında bana seslenirken dolabın altına sıkışıp kalmıştım."

"Komşularımızdan biri yetişti, dolabı kaldırdılar ve gövdemi altından çıkarabildik. Üzerimize ne bulduysak giydik. Dışarı çıktık."

"Arabayla kenara çekip ne olduğunu anlamaya çalıştık. Önümde akın akın süregiden araba konvoyunu görünce aklım başıma gelmeye başladı. Sandığımızdan daha büyük bir şeydi bu."

"Olayları kestirmeye başlayınca bana ihtiyaç olacağını anladım. Annemi ve komşumuzu arabada bırakıp güvenli bir yer bulmalarını söyleyerek hastane acilinde onlardan ayrıldım."

'Resüsitasyon odasında hızlıca bir ekip kurduk. Gelen hastaları başımızdaki Yavuz ve Özlem hocaların eşliğinde değerlendirip yaşayıp yaşamadıklarını anlamaya çalışıyorduk. Bu ancak savaşlarda olacak bir ayrım noktasıydı. Dün ben nöbette iken hiç kimse bu resüsitasyon odasına düşmemişti. Oysa şimdi her gelen hastaya ilk müdahaleyi yapıyorduk.'

"Ben kendimce ölüleri saydım. Söylemeye dilim varmıyor. Kimisini beşerli, kimisini üçerli sedyelerle taşıdık durduk. Saat 5 civarı girdiğim hastanede saat 15'e geliyordu."

"Stabillediğimiz bir hastayı MR'a götürme ve grafisini çekme ile görevlendirilmiştim. Alt katta iken bir deprem daha oldu. Üzerimize tavandan bir sürü şey düştü."

'Hastayı güvene alıp beklemeye başladık. Acil servise döndüğümde ortalıkta kimse kalmamıştı. Hastaneyi tahliye etmeyi konuşuyorlardı zira ikinci depremde de hasar almıştı. Anneme ulaştım. Beni de almasını söyledim. Eczanelerin önünde buluştuk.'

"Nereye gideceğimize dair en ufak fikrimiz yokken üniversitenin kampüsünün içine doğru sürmeye başladık."

'Kamelyaların altında insanlar bir araya gelmiş odun yığıntıları altında ateş yakarak bekliyorlardı. Yanlarına gittik. Bize fazlasıyla iyi davrandılar. Ben ağlamaya başladım.'

"Kendi çadırımızı yapmış olduk. Çam odununun zehirleyici kokusunu çekerek... Çünkü arabaya gidip yatmayı denedik ancak kar yağıyordu ve çok soğuktu. İçeride ısınmaya çalıştık. Bir yerden sonra bilincimi kaybettiğimi, zehirlendiğimi fark ettim."

'Annemi de alıp dışarı çıktık. Arabayla bir benzin istasyonu bulmaya çabaladık. Hiç yakıtımız kalmamak üzereydi. Sabah 5.40 da girdiğimiz kuyruktan 8.50'de yarım depo benzin alabilme şartıyla çıktık. Not: bu ana değin ne bir yardım ekibi ne de bir acil müdahale ekibi görmedim.'

"Sokaklar enkaz altında ve bomboştu. Bu insafsızca yağan kar, hangi canlı bedeni tüm gece boyunca hayatta bırakırdı ki? Kimse gelmemişti, gelmeyecekti. Bunu aslında gizli bir kabulle anlamıştık. Sessizce başka çareler aramaya koyulduk."

"Gördüm ki hiçbir hazırlık yoktu. Hastaneye gelen ambulansların çoğu ölü taşıyordu. Neden böyle yapıyorlardı anlamıyorum ancak gerçekten yardıma muhtaç birine müdahale etme şansımızı da azaltıyorlardı."

"Yağma denen şeyin nasıl bir şey olduğunu gördüm. Süpermarketlerin birinde her yer talan edilmişti. İnsanları suçlamıyorum. Yetkilileri suçluyorum. İnsanlar kar ve kışın içinde hem depremzede hem de aç bırakıldıkları için."

'Haberleri izlemeye yetecek kadar erişime kavuştuğumda da medyanın haline bir kez daha acıdım. Aynı görüntüleri gösterip durmaktan, hayal satmaktan ve artık nereden geldiyse o okudukları kağıt önündekileri okumaktan başka hiçbir şey yapmıyorlardı. Kimse bizim sesimizi dinlemiyordu. Koskoca şehirler enkazın altından seslerini duyurmaya çalışıyorlardı. Ancak seslerini duyan bir basın yoktu.'

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Ülkemizde Meydana Gelen Depremler Hakkında Yabancı Uzmanlardan Gelen Çarpıcı Açıklamalar
Gibi'nin Yılmaz'ı Feyyaz Yiğit'in Twitter'da Yaptığı Deprem Paylaşımı Gündem Oldu
Bu Sefer Güldürmedi: Gupse Özay, Deprem Paylaşımıyla Hepimizi Gözyaşlarına Boğdu!

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
YORUMLAR
08.02.2023

Aman kardeş alıverirler seni içeri, nasıl yardım yok yetkili yok dersin mazallah!!! Koskoca 24 sene ya, her yer yeniden inşa edilirdi, şaka gibi!!!

08.02.2023

Senin söylediklerini söyleyenlerin ne namussuzluğu kaldı ne şerefsizliği, ne vatan hainliği ne de teröristliği

09.02.2023

Suçlayacaksın kardeşim, o yetkilileri suçlayacaksın.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ