Kim Bu TGB'liler?

TGB'liler Biden'ın ziyaretini protesto etti. [Fotoğraf: AA]

Birçok gösteride yer alıyorlar, üniversitelerdeki öğrenci olaylarında adları duyuluyor. En son İstanbul'da sivil kıyafetli 3 ABD askerinin başına çuval geçirme eylemiyle gündeme geldiler. Türkiye'de 64, Avrupa'da 20'den fazla kentte teşkilatları olduğunu söyleyen Türkiye Gençlik Birliği'nin (TGB) yöneticileri, kim olduklarını, nasıl örgütlendiklerini ve neden eylem yaptıklarını Al Jazeera Türk'e anlattılar.

Geçen hafta, Karadeniz’deki NATO tatbikatı dönüşünde, İstanbul Sarayburnu’nda demirleyen USS ROSS isimli ABD savaş gemisinde görevli üç askerin başına Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri tarafından çuval

geçirildi. Askerlerin üzerine kanı temsilen kırmızı boya da atıldı.

Amerikan ve Türk Dışişleri Bakanlıkları'nın kınadığı, birçok ülke basının yer verdiği eylemi gerçekleştiren TGB'liler, gerekçe olarak, '2003 yılında Irak’ın Süleymaniye kentinde 11 Türk askerine ABD ordusu tarafından çuval geçirilmesi ve 60 saat gözaltında tutulmalarına tepkiyi' gösterdiler.

'Çuvalı geçirdik, denize de dökeriz'

İstiklal Caddesi'nde Tünel Meydanı'nda toplanan grup 'Çuvalı geçirdik denize de dökeriz' pankartı açtı. Ellerinde çuval ve dövizler taşıyarak sloganlar atan grup, Galatasaray'a doğru yürüdü.

TGB; son yıllarda Gezi eylemleri, Kobani protestoları sırasında üniversitelerde çıkan kavgalar, bayrağa saygı mitingleri ve son olarak da çuval eylemiyle isminden sıkça söz ettirmeye başlayan bir örgüt.

Al Jazeera Turk, birliğin yöneticilerine amaçlarını, örgütlenmelerini ve siyasi kimliklerini sordu.

Türkiye Gençlik Birliği TGB, 2006 yılında 40 üniversiteden 62 öğrenci grubunun biraraya gelmesiyle kuruldu. Kurucu Başkanı Adnan Türkkan 2008'de Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandı. Türkkan'ın tutuklanmasından sonra başkanlığa yüksek lisans öğrecisi Çağdaş Cengiz getirildi. Cengiz'in söylediğine göre, Türkiye'nin 64 şehrinde, 20 Avrupa başkentinde ve Almanya'nın hemen hemen tüm kentlerinde teşkilatları var.

Yine Cengiz ve diğer yöneticilerin anlatımına göre, teşkilatlarının ve organizasyonlarının giderlerini üyelerinden topladıkları yardımlarla karşılıyorlar. Cengiz, organizasyonlarına kimi zaman İşçi Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin destkek verdiğini söylüyor. TGB yönetici ve organizatör sıfatıyla yaklaşık 10 bin, aktif destekçi olarak da yaklaşık 100 bin üyesi olduğunu savunuyor. Protesto gösterisi ya da organizasyonlarını teşkilatları üzerinden cep telefonu, sosyal medya ve internet duyurularıyla yapıyorlar.

Çuval eylemi gibi eylemlere birlik yönetimin karar verdiğini ve protestonun çapına göre duyuru yapıldığını anlatıyorlar. Kararlarını alırken 'bağımsız' olduklarını belirtiyorlar.

'Kararlarımızı biz kendi organlarımızla veririz. Bütün milli cephedeki partilerle dayanışma içinde olmaktan çekinmeyiz.  İP, CHP, Sendikaların, Atatürkçü Düşünce Deneği'nin liderleriyle görüşür, onların desteğini alırız. Ama bunların hiçbiri bize bir karar dayatmaz.”

“Onurumuz çiğnendi”

TGB Başkanı Çağdaş Cengiz ve diğer TGB yöneticileri Amerikan askerlerine çuval geçirme eylemlemini nasıl gerçekleştirdiklerini masadakileri parmağı ile göstererek anlatıyor ve “Hepimiz gözaltına alındık. Erkin askeri tutan, Erkan da ilk çuvalı geçiren arkadaştı“ diyor. Cengiz, çuval geçirme eylemindeki gerekçelerini ve amaçlarını şöyle sıralıyor;

“Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirilmişti. Bu hem Türk milletinin onurunu zedeleyen hem Mehmetçiğin onurunu ayaklar altına almaya çalışan bir girişimdi. Burada öncelikle Amerikan emperyalizmi milli devletleri güçsüz düşürmeye çalışmasını protesto ettik.İkinci olarak  ABD’nin son dönemde yaptığı girişimler, yani PKK’yı müttefik olarak görmeleri ve büyük Kürdistan projesini faaliyete geçirmeleri. Mehmetçiğe sıkılan kurşunlarda ABD’nin dahli var, sorumluluğu var.Üçüncü olarak ABD’nin bizim dışımızda Libya’dan Suriye’ye, Irak’a kadar, Latin ülkeleri, Asya ülkelerinde gerici ve bölücü terör örgütlerinin hamisi olması ve onları güdüp geliştirmesi. Dördüncü olarak, Müslümanlar için ne kadar kutsal olduğunu bile bile Mescid-i Aksa’ya ABD’nin hamisindeki İsrail askerlerinin o kanlı postallarıyla, o kutsal mabedi girmesi.”

TGB'liler benzer sansasyonel eylemler yapacaklarını da söylüyorlar.

İfadeleri alınmadan serbest bırakıldılar

TGB daha önce Ocak 2013’te İskenderun’da iki NATO askerine, Ekim 2011’de ise Bodrum’da bir Amerikan askerine karşı benzer eylemler gerçekleştirmişti.

Bodrum’daki eylemden ötürü 8 TGB üyesi 'şerefe karşı suç' ve 'hürriyetinden yoksun bırakma' suçlamasıyla 16 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

Kobani eylemlerinde TGB’liler ile PKK yanlılarının kavgası

TGB’nin ismi Kobani eylemleri esnasında İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Eskişehir’de üniversitelerde gerçekleşen kavgalarda da duyuldu. Bu kavgaların sebebini sorduğumuzda ise şu yanıtı verdiler;

“Bu saldırıların hiçbirinde Türkiye Gençlik Birliği’nin hamlesi yok. PKK, üniversite içlerine 'Kobani, Kobani' diyerek insanlara katılmaları için zorlamalar yaptı. Ama biz PKK’nın kuyruğuna takılacak bir örgüt değiliz. Tam tersine PKK’nın Türkiye’deki eylemlerinin karşısına dikilen bir örgütüz. Bundan dolayı da bizim her türlü etkinliğimize saldırılarda bulundular. Tabii ki o saldırıları püskürttük. Kalleşçe bir kavga yürüttüler. Tüm soruşturmalar, kanıtlar ve elimizdeki görüntüler bizim saldıran değil tam tersine onların saldırısına karşı Türkiye’yi ve kendimizi savunan taraf olduğumuzu gösterecek.'

“Kürdün demokratik haklarını da sonuna kadar savunuruz”

TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz [Fotoğraf: CHA]

Cengiz, Kürt açılımı ile ilgili bakış açılarını ise şöyle anlatıyor;

Şırnak, Diyarbakır TGB üyelerinin raporlarını okuduk daha dün. Bu arkadaşlar o coğrafyanın insanları. Bölge bölünmeyi istemiyor. Biz elbette Kürlerin demokratik haklarını da sonuna kadar savunan bir birliğiz. Kürt dilini rahatça konuşacak, türküsünü söyleyecek, kendi dilini geliştirmek amacıyla bilimsel, sanatsal çalışmalar yapacak. Kürtçe bizde ayrı bir şey değil. Kürt kültürü bizden ayrı bir şey değil. Biz de o kültürün içerisindeyiz. Onun gelişiminin bize dönük bir zararı yok. Ama nedir hepimiz Türk milletinin karşısındayız”

İzmir’de ülkücüler bizim yanımızdaydı”

Cengiz, Kobani eylemlerinde çıkan bazı kavgalarda kendileriyle bu konuda aynı görüşte olan gruplarla birlikte hareket ettiklerini inkar etmiyor;“Ege Üniversitesi’ndeki yürüyüşe oradaki ülkücüler de katıldılar. Biz doğru bir işi, eylemi yapıyorsak birleşebileceğimiz bütün kuvvetlerle birleşiriz. Bu bizim ana ilkemizdir. Türkiye’nin Atatürkçü, cumhuriyetçi, milliyetçi, vatansever bütün kuvvetlerini, Türkiye’nin emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesinde birleştirmek. Doğru bir işe başka kuvvetler gelmek istiyorsa bakmayız görüşüne. Ülkücülerle de yan yana, sosyalist örgütlerle de yan yana hatta kimi yerlerde İslamcı örgütlerle yan yana oluruz. Örneğin bizim İsrail ve ABD karşıtı protestolarda İslamcı örgütler bize destek verdi.”

'İşçi Partisi ile organik bağ yok'

Birlik üyeleri oluşumlarının İşçi Partisi ile organik bir bağı olduğunu reddediyor. Ancak partinin ve lideri Doğu Perinçek’in kendilerine en çok destek veren parti ve lider olduğunu söylüyorlar;

“Hiçbir siyasi partiyle bizim organik bağımız yok. Başka bir siyasi kuvvet bizi kontrol edemez. Ama elbette bizlerin içinde İP’nin gençlik yapısından insanlar var. Ve TGB kurulduğundan beri bize en büyük desteği veren, bizim neden kurulduğumuzu en iyi kavramış olan parti de İşçi Partisi’dir. CHP’li milletvekillerinden de çok sayıda destek veren var. Ama biz CHP ve MHP’nin çok daha ciddi anlamda TGB’yi desteklemesini bekliyoruz. Ama bunların hiç biri bize bir karar dayatmaz.”

“Bizden kalabalık gençlik örgütü yok”

Örgüt yöneticileri TGB’nin ülkenin en büyük gençlik örgütü olduğunu savunuyor ve şunları söylüyorlar;

“Bizden daha kalabalık hiçbir gençlik örgütlenmesi yok. TGB’nin aktif çalışan sayısı 10 bin civarında ama üyelik başvurusu yapanların sayısı 100 bin civarında. 8 yılda oldu bu. Bir okulda okumayan, yani öğrenci olmayan hiç kimse yönetici olamaz. Bizde hep bir sirkülasyon vardır. Örneğin kurucularında sadece iki kişi kaldı.  Yöneticilerden üçte ikisi son 1-2 yılda üye olanlardan. Facebook’ta 400 bin, Twitter’da 200 bin takipçimiz var. Yani, Facebook’ta üyemizin 4 katı da takipçimiz var.”

TGB'lileri bir araya getiren getiren etkinliklerden biri de her yıl Şehit Kubilay için düzenledikleri anma yürüyüşü. [AA-Arşiv]

TGB’nin maddi kaynağı

Cengiz birçok organizasyon düzenleyen örgütün maddi gelirinin nereden sağlandığı sorusuna ise şöyle yanıt veriyor;

“On binlerce insandan destek görüyoruz. Özellikle, üniversiteli ve liseli gençlerden. Öncelikle kendi kaynaklarımızı, harçlıklarımızı seferber ediyoruz. Burslarımızı veriyoruz. Onun dışındaki daha çok maddi kuvvete  destek duyduğumuzda şubemiz olan 64 kentte ya da yurt dışı teşkilatlarımızda çevremizde bulunan maddi anlamda destek olabilecek insanlar yardımcı oluyor. TGB bir iş yaparken teşkilatın bulunduğu 64 ile böleriz on binlerce insanın desteğini alırız. Bu da bize bağımsızlık sunuyor. Devletten ya da holdinglerden destek almıyoruz. Türk milletinden alıyoruz.”

TGB beyaz Türk oluşumu mu?

Cengiz, daha çok  “Beyaz Türk” olarak tanımlanan kentli, eğitimli ve gelir seviyesi orta-yüksek olan ailelerin çocuklarının bu TGB'ye eğilim gösterdiği iddiasını ise reddediyor.

“O algı bilerek yaratılıyor. Cumhuriyetçilerin elitist, fil dişi kulelerde yaşayan insanlar olduğıu gibi bir algı yaratılıyor. Türkiye’de Hizbullah ve PKK dışında Diyarbakır, Mardin’de örgütlü bir çalışma yürütebilen var mı? Dicle üniversitesinde çalışma yürütebilen, Anadolu’nun her köşesine var olabilen, örgütlü kuvvetleri olan var mı? Bize bu suçlamayı yapanlar sadece İstanbul’da, Ankara’da falan belirli şehirlerde toplanmış örgütlenmeler. Yüzde 90’ımız halk çocuklarından oluşuyoruz. Benim annem ev hanımı, babam asgari ücretle emekli.”Cengiz yanındaki TGB yöneticilerini de göstererek devam ediyor;“Erkan’ın babası inşaat işçisi. İlk okul mezunu. Erkin memur çocuğu. Elif öğretmen çocuğu. Bizim üyelerimizin büyük çoğunluğu ay sonunu zor getiren ailelerin çocuğu. Bizim yaşamımız da öyle.”

Ailelerinizin siyasi görüşü ne?

TGB üyelerinin ailelerinin hangi siyasi görüşten olduğuna ve eylemlerine nasıl yaklaştıklarına ise şöyle yanıt veriyorlar;

Erkan Büyük - Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi;  'Bizim en büyük destekçilerimiz ailelerimizdir.  Aileler kayıt esnasında çocuklarını ellerinden tutar, bizim standımıza getirir. Çocuğumuz size emanet derler. Annem ve babam da bu yapılanmada en büyük destekçilerimizdir. Babam nezarethane çıkışında beni alnımdan öptü.,“Gurur duyuyorum. Seni ben bu günler için yetiştirdim” dedi.  Babam CHP kökenli. Aile bağımız güçlüdür.'

Erkin Öncan - İstanbul Üniversitesi öğrencisi ve  TGB İstanbul İl Başkan Yardımcısı: 'Ailem sosyalist görüşe sahiptir. Ben de ailemden en başından itibaren destek gördüm. Bizi hep teşvik etmiştir.'

Elif İlhamoğlu - TGB Genel Başkan Yardımcısı: 'Benim ailem milliyetçi. Babam MHP’ye oy verir. Annem ise CHP’ye oy verir. Onlar hem beni hem de TGB’yi takdir ediyorlar. Gurur duyduklarını söylediler.'

Cengiz aralarında sadece 'milliyetçi', 'Atatürkçü' ya da 'sosyalist' ailelerden olanların olmadığını söylüyor;

“Kendisini liberal ya da İslamcı olarak tanımlayan ailelerden gelenler de var. TGB içerisinde PKK sempatizanı ailelerden gelmiş olanlar da var. Bizim formülümüz basit. Atatürk’ün gençliğe hitabesinde verdiği görevi yerine getirmek isteyen herkese kapımız açık. Ayrıntılar önemli değil. Temel ilke vatanseverlik. Antiemperyalizm.”

Al Jazeera Turk - Alper Altuntaş

Popüler İçerikler

Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Yönetmen İlker Canikligil'in "Kaçak Film" Çıkışına Röportaj Adam'dan Aşırı Haklı Tepki
Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı