Türkiye Gençlik Birliği TGB, 2006 yılında 40 üniversiteden 62 öğrenci grubunun biraraya gelmesiyle kuruldu. Kurucu Başkanı Adnan Türkkan 2008'de Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandı. Türkkan'ın tutuklanmasından sonra başkanlığa yüksek lisans öğrecisi Çağdaş Cengiz getirildi. Cengiz'in söylediğine göre, Türkiye'nin 64 şehrinde, 20 Avrupa başkentinde ve Almanya'nın hemen hemen tüm kentlerinde teşkilatları var.
Yine Cengiz ve diğer yöneticilerin anlatımına göre, teşkilatlarının ve organizasyonlarının giderlerini üyelerinden topladıkları yardımlarla karşılıyorlar. Cengiz, organizasyonlarına kimi zaman İşçi Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin destkek verdiğini söylüyor. TGB yönetici ve organizatör sıfatıyla yaklaşık 10 bin, aktif destekçi olarak da yaklaşık 100 bin üyesi olduğunu savunuyor. Protesto gösterisi ya da organizasyonlarını teşkilatları üzerinden cep telefonu, sosyal medya ve internet duyurularıyla yapıyorlar.
Çuval eylemi gibi eylemlere birlik yönetimin karar verdiğini ve protestonun çapına göre duyuru yapıldığını anlatıyorlar. Kararlarını alırken 'bağımsız' olduklarını belirtiyorlar.
'Kararlarımızı biz kendi organlarımızla veririz. Bütün milli cephedeki partilerle dayanışma içinde olmaktan çekinmeyiz. İP, CHP, Sendikaların, Atatürkçü Düşünce Deneği'nin liderleriyle görüşür, onların desteğini alırız. Ama bunların hiçbiri bize bir karar dayatmaz.”
“Onurumuz çiğnendi”
TGB Başkanı Çağdaş Cengiz ve diğer TGB yöneticileri Amerikan askerlerine çuval geçirme eylemlemini nasıl gerçekleştirdiklerini masadakileri parmağı ile göstererek anlatıyor ve “Hepimiz gözaltına alındık. Erkin askeri tutan, Erkan da ilk çuvalı geçiren arkadaştı“ diyor. Cengiz, çuval geçirme eylemindeki gerekçelerini ve amaçlarını şöyle sıralıyor;
“Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirilmişti. Bu hem Türk milletinin onurunu zedeleyen hem Mehmetçiğin onurunu ayaklar altına almaya çalışan bir girişimdi. Burada öncelikle Amerikan emperyalizmi milli devletleri güçsüz düşürmeye çalışmasını protesto ettik.İkinci olarak ABD’nin son dönemde yaptığı girişimler, yani PKK’yı müttefik olarak görmeleri ve büyük Kürdistan projesini faaliyete geçirmeleri. Mehmetçiğe sıkılan kurşunlarda ABD’nin dahli var, sorumluluğu var.Üçüncü olarak ABD’nin bizim dışımızda Libya’dan Suriye’ye, Irak’a kadar, Latin ülkeleri, Asya ülkelerinde gerici ve bölücü terör örgütlerinin hamisi olması ve onları güdüp geliştirmesi. Dördüncü olarak, Müslümanlar için ne kadar kutsal olduğunu bile bile Mescid-i Aksa’ya ABD’nin hamisindeki İsrail askerlerinin o kanlı postallarıyla, o kutsal mabedi girmesi.”
TGB'liler benzer sansasyonel eylemler yapacaklarını da söylüyorlar.
İfadeleri alınmadan serbest bırakıldılar
TGB daha önce Ocak 2013’te İskenderun’da iki NATO askerine, Ekim 2011’de ise Bodrum’da bir Amerikan askerine karşı benzer eylemler gerçekleştirmişti.
Bodrum’daki eylemden ötürü 8 TGB üyesi 'şerefe karşı suç' ve 'hürriyetinden yoksun bırakma' suçlamasıyla 16 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
Kobani eylemlerinde TGB’liler ile PKK yanlılarının kavgası
TGB’nin ismi Kobani eylemleri esnasında İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Eskişehir’de üniversitelerde gerçekleşen kavgalarda da duyuldu. Bu kavgaların sebebini sorduğumuzda ise şu yanıtı verdiler;
“Bu saldırıların hiçbirinde Türkiye Gençlik Birliği’nin hamlesi yok. PKK, üniversite içlerine 'Kobani, Kobani' diyerek insanlara katılmaları için zorlamalar yaptı. Ama biz PKK’nın kuyruğuna takılacak bir örgüt değiliz. Tam tersine PKK’nın Türkiye’deki eylemlerinin karşısına dikilen bir örgütüz. Bundan dolayı da bizim her türlü etkinliğimize saldırılarda bulundular. Tabii ki o saldırıları püskürttük. Kalleşçe bir kavga yürüttüler. Tüm soruşturmalar, kanıtlar ve elimizdeki görüntüler bizim saldıran değil tam tersine onların saldırısına karşı Türkiye’yi ve kendimizi savunan taraf olduğumuzu gösterecek.'
“Kürdün demokratik haklarını da sonuna kadar savunuruz”