Kılıçdaroğlu, devamında şunları kaydetti:
'Bırakın halkımız huzur içinde, gülümseyerek sandığa gitsin, içi ferah evine dönsün. Mahalleyi, haneyi pervasızca kutuplaştırmanızdan bıktık usandık. Bu kalan süreyi gerçekten bir seçim havasında geçirmek istiyoruz. Artık vatanımızın huzurunu bozmaktan vazgeçin. Seçime darbe dediniz. Kendi halkınıza karşı Uhud Savaşı benzetmesi yaptınız. İşgalciye benzettiniz be halkımızı. Nerede duracaksınız?
Ben üzerime düşen sorumluluğu yerine getirmeye ve sağduyu çağrısı yapmaya devam edeceğim. Çünkü sağduyusunu kaybetmiş olanın yardımına şeytan koşarmış. İçinizdekini dizginleyin, yoksa bu nefret başta sizi sonra hepimizi yutacak.'
Sayın Kılıçdaroğlu size saygı duyuyorum dürüst bir insansınız ama sahibinin talimatıyla ısıran köpeklere azıcık sağduyulu davranın demek işe yarar mı? Köpeğe anlayacağı dilden yaklaşmak lazım.
En iyi savunma saldırıdır sözünden yola çıkıyorlardir. Muhalefetin de uyanık olması gerekiyor olabilecek herşeyi öngörmek zor olmasa gerek, öte taraftan halkın da olabilecek provake edici hal,hareket ve söylemlere karşı hazırlıklı olması ve hemen yem olmaması gerektiğini düşünüyorum. Muhalefete ne kadar iş düşüyorsa aynı şey bizim içinde geçerli .
İktidar ellerinden giderse sadece koltuklarını kaybetmeleri değil, yargı önüne çıkıp mahkûm edilme durumuyla karşı karşıya kalacaklar. Ellerinde ne varsa alınacak. Bitecek saltanatları. Bu yüzden ölüm kalım meselesi bu seçim onlar için. Saldırganlıklarının sebebi bu.