Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İBB Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu için kullandığı 'Benim milletimden, başta Ordu valimiz olmak üzere özür dilemedikçe böyle bir adaylığa bırakın layık olmak, böyle bir makama gelemez' ifadesini eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
'Sana bu yetkiyi kim verdi? Efendim yargı bilmem ne olursa. Nasıl mahkeme bilecek o işi, talimat verecek. Bir şekilde hapse atılacak. Akıl var mantık var sen bir ülkeyi yönetiyorsun, sana bu insanlar oy vermiş. Sana cumhurbaşkanı olma kapısını kim açtı? Biz açtık. Sana açtığımız kapıdan yürüyüp demokrasiyi geliştireceğine, katlediyorsun.'
son cümlelerine harfiyen katılıyorum, sonra yine bir mağdur edebiyatı alıp başını gidecekti
Kendisi Cumhurbaşkanlığı makamının ağırlığını taşıyamamaktadir. Kendisi cumhurbaşkanlığının yetkilerini kullanan bir parti liderinde fazlasi değildir.
Boşuna dememişler "acıma yetime, döner koyar götüne" 2002 yılında Baykal seçim kanunu değişikliğini kabul etmeyecekti. Güçlüysen demokrasi olur, elindeki imkanı karşındakine sunarsan her türlü rezaleti de göze alıyorsun demektir. Ne oldu sonra; Baykal'a kumpas kuruldu, videosu yayınlandı. Bitirdiler adamı. Kemal Kılıçdaroğlu ne yapsın, SSK'yı iflasa sürükleyenin Kemal Kılıçdaroğlu olduğuna inanan mallar var Türkiye'de.