Dilekçede,'Müvekkilim T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak görevini hakkıyla yerine getirmektedir. İş ve işlemlerinde Anayasa ve yasalara tam olarak bağlı hareket etmektedir. Bu durum bakan olduğu süre boyunca olduğu gibi geçmişte yer aldığı görevlerde de benzer şekilde gerçekleşmiştir. Müvekkilim hiçbir iş ve işleminde hele hele konu millet adına yapılan harcamalar olduğunda, hiçbir şart ve koşulda haksız kazanç temin etmediği gibi, hiçbir yapıya, kuruma, kişi ya da kişilere de haksız kazanç temin etmemiştir. Bu iddia baştan sona bir yalan olup, kamuoyunun önünde ulusal kanallarda ve sosyal medya üzerinden yapılan söylemler marifetiyle müvekkilim acı ve elem duymaktadır' denildi. Bakan Adil Karaismailoğlu'nun kamuoyunda 'atanmış' olarak yaftalanarak aşağılanmak istendiği de belirtilen dilekçede, 'Davalı Kemal Kılıçdaroğlu ne yazık ki geçmişte olduğu gibi bugün de tıpkı bu ülkenin değerli insanlarına attığı başkaca insanlar gibi müvekkilime de yalan ve iftira siyasetiyle kamuoyunda yıpratmak istemiştir. Sadece Cumhurbaşkanımızı ve onun yakın çevresini eleştirerek, iftira atarak, yalan söyleyerek siyasi hayatını başından bugüne muhalefet olarak sürdüren davalı, bundan sonraki muhalefet hayatında da benzer şekilde tutum takınacağından emin olarak, müvekkilimiz adına Anayasal hakkımızı kullanarak işbu davayı açma zaruretimizin hasıl olduğunu belirtmek isteriz' ifadeleri kullanıldı.
Ellerinde bir belge olmuş olsa idi zaten bu kamuoyuna kolay yoldan servis edilebilirdi' komik olan Karaismailoğlu Hbertürk yayınına bağlanıp bunu söylerken Kılıçdaroğlu'nun elindeki belgeden belge numarasını okuyor oluşu.