'79 Yılda Harcanandan Çok Daha Büyük Bir Para Son 12 Yılda Harcandı'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu vaadlerinin kaynağını soran Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e yanıt verdi. Bütçede '79 yılda harcanmayan parayı 12 yılda harcadılar. Demek ki para var, Türkiye'nin kaynak sorunu yok' diyen Kılıçdaroğlu, ayrıca gelir dağılımında yaşanan dengesizliğe vurgu yaparak 'Ülke nüfusunun %1'i milli servetin % 50'sinden fazlasına sahip' dedi.

Partisinin seçim bildirgesini açıkladıktan sonra ilk kez NTV'ye konuk olan Kılıçdaroğlu, Oğuz Haksever'in moderatörlüğünde Mustafa Karaalioğlu, Murat Yetkin ve Funda Görey'in sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

'Sayın bakanın hiç maliyet deneyimi yok'

  • Sosyo-ekonomik vaatleriniz çok konuşuluyor. Epey tepki var. Nasıl yapacaklar, bu parayı nereden bulacaklar şeklinde. Maliye Bakanı 'eğer böyle olursa bu 150 milyara denk geliyor, IMF’ye gider, ben de CHP’ye üye olurum' demiş.

Kılıçdaroğlu: Sayın Bakanı bekliyoruz. Gelip üye olursa mutlu oluruz. Ben size bugüne kadar konuşulmayan rakamları vereceğim. Maliye Bakanı unutmasın ben eski bir hesap uzmanıyım. Devlet bütçesinden sonraki en büyük bütçeyi topladım. Şunu açık ve net söyleyebilirim. Eğer bu ülkede 10 kişi ben vergi toplamasını bütçe yapmasını biliyorum diyorsa o 10 kişiden birisi benim. Sayın bakanın hiç maliyet deneyimi yok. O verginin nasıl toplandığını bilmez, ben bilirim. Ama CHP’ye üye olmak istiyorsa önce kısaca bizim eğitimimizden geçmesi lazım.

Bakın rakam vermek isterim. 1923 – 2002 toplam 57 hükümet hizmet verdi. 57 hükümetin harcadığı kaynak ne kadar? 79 yılda 546 milyar dolar vergi harcamışlar. 95 milyar dolar iç borç yapmışlar. 130 milyar dolar dış borç yapmışlar 8 milyar dolar özelleştirme geliri. Toplam 779 milyar dolar para harcanmış. 

Geliyorum AKP iktidarına 2003 – 2014. 12 yılda harcanan para.

'79 yılda harcanan paradan çok daha büyük bir para son 12 yılda harcandı'

Vergi gelirleri 1,5 trilyon dolar. İç borç 96 milyar dolar. Dış borç 273 milyar dolar. Özelleştirme geliri 52 milyar dolar. Toplam harcanan para 1 trilyon 90 milyar dolar. 1 trilyon 86 milyar dolar. Rakamı şişirdiler demesinler diye. 

79 yılda harcanan paradan çok daha büyük bir para son 12 yılda harcandı. Harcanan fazla para 1 trilyon 90 milyar dolar. 79 hükümetten daha fazla para harcadılar. Bütün vatandaşlarım, elini vicdanlarına koyup şu sorunun yanıtı versinler. 12 yılda ne yapıldı? Atatürk barajı mı Keban mı Erdemir mi Kardemir mi yapıldı? Elbette bir şeyler yapıldı ama 1 trilyon 90 milyar dolar deneyimli iktidar elinde olsaydı Türkiye bilgi toplumunu yakalamıştı. 

Şimdi bana dönüp para var mı diye soruyorlar. 12 yılda 1 trilyon 90 milyar dolar harcadınız. Bütün tesisleri de satarak bunu yaptınız. Deniyor ki parayı nereden bulacaksınız. Türkiye onların düşündüğünden daha zengin bir Türkiye. Kaynak var, bütün mesele kaynağı yerinde kullanmak. Siz 1 trilyon 90 milyar doları nasıl buldunuz, demek ki var. 

31 milyar dolarlık net hata noksan burada yok. 31 milyar dolar daha kullandılar. Emekliye iki maaş ikramiye, vay kaynağı nereden bulacaksınız. 720 lira veriyoruz, 3 milyon 750 bin hane. Türkiye’de para var. Soru parada değil, soru parayı nerede kullanacağında yatıyor. Bu rakamların hiçbirisine bir kuruşuna bile maliye bakanı itiraz edemez, çünkü onun rakamları.

  • Yoksulluğu tarihe gömeceğiz dediniz ve iktidarı 12 yılda yoksullukla mücadele etmemekle suçladınız. Sizin bildirgenize de baktığınız zaman vaatler var. Hem AKP’yi yoksulluğu yönetmeyle suçluyorsunuz, siz de yoksullara yapılacak yardımlar üzerinden seçim bildirgesini şekillendiriyorsunuz.

Çok güzel bir soru. Biz yoksulluğu idare etmeyeceğiz, bitireceğiz. Bu bizim başlangıç noktamız. Ben 4 yıllık süre istiyorum. Ama 100 günde 1 yılda neler yapacağımızı açıkladım. Aile sigortası, Amerika’da gidin AB ülkelerinde var. Niye bizde yok? Sosyal devlet ailenin çocuğun yaşlının işsizin geleceğini güvence altına alan devlettir. İşsizlik sigortası var mı var, ama işsizlik de var. 

Neden aile sigortası hayata geçirilmiyor? Çünkü yoksullar iktidarın arka bahçesine dönüştürülmek isteniyor. Aile sigortası sosyal devletin koruması demektir. Nasıl hastalanan gidiyorsa, ailenin geliri düşebilir. Ben size örnek vereceğim. Emeklilik yaşı 65’e çıktı. Diyelim ki 60 yaşındasınız, patron dedi ki iş akdini feshediyorum. Emeklilik için beş yıla ihtiyacınız var. 60 yaşında iş arıyorsunuz kimse size iş vermiyor. İşte aile sigortası orada devreye girecek. 

Ben sana şunu şunu vereceğim ama sen benim hep arkamda dur. Ama hiçbir zaman ben senin sayını azaltacağım demiyor. Yoksul sayısı arttı. Bizim iktidarımızda yoksul olmayacak. Hiç kimse yoksulluğu teşhir etmek gibi bir düşüncemiz olmayacak. 60 yaşına gelen birisi işsiz kaldığında sosyal devlet ona aile sigortasından bakacak. İş verecek, daha bunun devamı var. Aile sigortasından ömür boyu yararlanacak diye bir şey yok.

Nasıl hastalık sigortası tedavi ediyorsunuz bitiyor. Aile sigortası kişinin asgari yaşamını sürdürmesi için bir kural olacak.

  • Gerçekten çok sarsıcı vaatler. Siz bunun yıllık maliyetini hesapladınız mı? Maliye bakanı 150 milyara yakın bir fatura çıkar dedi. Siz varsayalım ki iktidarsınız sene sonunda bir bütçe yapılması gerekiyor. Bütçeye koyarken kaç liralık bir kaynak çıkıyor. Bir kaynak kaynağı bize gösterebilir misiniz? Mesela kaynak ne olabilir?

Kaynak bütçe. Bütün mesele şu, bütçede hangi harcamaya öncelik vereceksiniz, sorun orada zaten. Eğer bunu yaparsanız, devleti iyi yönetirseniz kaynak var. 12 yılda elde edilen kaynak 1 trilyon 869 milyar dolar. Bundan daha büyük kaynak mı olur? Bununla ilgili hiçbir şey yapılmadı biz yapacağız.

'Nüfusun yüzde 1’i, toplam servetin yüzde 54,3’üne sahip'

Türkiye’de olağanüstü bir gelir dağılımı bozukluğu var. Bu da devletin rakamı. 2002, Türkiye nüfusunun yüzde 1’i, Türkiye servetinin 39,4’üne sahip. Geliyorum 2014’e, nüfusun yüzde 1’i, toplam servetin yüzde 54,3’üne sahip. Kim yaptı bunu, izlenen ekonomi politikaları.

Biz kaynağı nereden bulacağız? Üç ana eksen vardır. Vergi politikası, bütçe politikası, sosyal harcamalar. Refahı tabana yayma bu politikalarla olur.

  • Daha fazla vergi mi?

Hayır, kayıt dışı ekonomiyi denetleyerek alacağız.

Kobilere ne dedik, ödediği vergi ve sigorta bedeli kadar bir yıl süreyle faizsiz kredi. Bir üretim artacak mı, artacak. İstihdam yaratacak mı yaratacak. Devlet şu anda 30 milyar lira tahsil edemediği vergi ve prim var. Ne oluyor 30 milyar lirayı alamayınca, gidiyor yüksek faizle devlet borçlanıyor. Bizim projemizde, üretimi istihdamı artırıyoruz, kayıt dışı ekonomiyi, patron artık diyecek faizsiz kredi alacağım diyecek. Vergimiz artacak, istihdamımız artacak, katma değeri yüksek üreten KOBİ’lere ek teşvik vereceğiz.

Bizden saygın bir adamı çip üretmek istedi. Dedi ki 1 milyar dolar paraya ihtiyacım var. ben başbakan olsaydım bir milyar doları verirdim. Türkiye teknolojide müthiş bir sıçrama yapacaktı. Ama bunlar yapmadılar. 

Türkiye’nin en iyi iktisatçıları, uygulamacılarıyla çalıştık. Bu projeleri bir gecede hazırlamadık.

Bakın konut için 277 lira taksitle diyoruz. bunu sadece biz yapmadık. Müteahhitlere gönderdik test ettik olur mu olmaz mı diye. Bu vaadin kendi içinde tutarlılığı esastır. Çok iyi yapılabilir dendi bize. Kaynak sorunumuz yok, bunu açık ve net söylüyorum.

Eğer kaynak konusunda sayın başbakan kuşkuya düşüyorsa, bizim seçim bildirgemizle ilgili kuşkuya düşüyorsa, sayın Haksever burada oturur beraber tartışırız. Bizim mi onların mı projeleri daha tutarlı, oturur tartışırız.

'Kendi yaptıklarından bile haberdar olmayan Maliye Bakanı CHP'ye üye olacaksa vay halimize'

Bütçeye yük diye aktardığımız harcama 720 lira olacak. 3 milyon 750 ile 720’yi çarparsanız çıkar ortaya. En ciddi rakam. Borçları sileceğiz, faizleri sileceğiz dedik. Sayın Maliye bakanı, yani hayret ediyorum. Maliye bakanı sabah televizyonda diyor ki, “efendim bunu nasıl yapabilirler, nasıl gerçekleştirebilirler” diyor. İki kez yaptı bunu AKP hükümeti. Bir 2003’te bir 2009’da yaptı. Bu olursa muhalefet Anayasa Mahkemesi’ne gidermiş. E biz gitmedik. Niye gidelim? Yani kendi yaptıklarından bile haberdar olmayan maliye bakanı CHP’ye üye olacaksa vay halimize. Nasıl o koltukta niçin oturuyor ben gerçekten anlamakta zorlanıyorum.

'Uyguladıkları faiz tefeci faizi'

Borçların faizini sileceğiz. En az yüzde 80’ini dedim sileceğiz. Soru şu, nasıl sileceğiz. Bakın 2008-2014. Satın alınan batık alacak tutarı, varlık yönetim şirketleri tarafından, 19 milyar lira. 19 katrilyon liralık vatandaşın borcunu bankalar sattılar. Bankalar kaça sattı, 19 milyarlık alacağı 2 milyar 800 milyon liraya sattılar. Aradaki fark 16-17 milyar lira. Banka kendi isteğiyle vazgeçiyor zaten. Bunun devlete yükü var mı? Yok. Varlık yönetim şirketi devralıyor, bir avukat ordusu kuruyor, vatandaşların üzerine gidiyorlar, ödeyeceksiniz ya da hapse atacağız diyorlar. Üstelik uyguladıkları faiz çok özür dilerim ama tefeci faizi. Yüzde 34. Merkez Bankası’nın faizine itiraz ediyorsunuz, vatandaşa uygulanan yüzde 34 faize ses etmiyorsunuz. 

Bunun devlete maliyeti kocaman bir sıfır. Bu da büyük bir proje. Beş milyon vatandaş rahat bir nefes alacak. 800 bin civarında vatandaş hapse girmekten kurtulacak. 

  • Madem bunu yapabiliyordunuz, önceki seçimde niye yapmadınız? Ne sizi sevk etti? Halkı ilgilendiren, hayatına cebine değen konulara ne sevk etti sizi?

Anadolu’ya indiğimizde Trakya’ya indiğimizde vahim bir tablo yoktu. Bakın biz ekonomide kriz vardır lafını kullanmadık ama sayın cumhurbaşkanı kullandı. Biz koşulları bildiğimiz için, buna çözüm üretmek zorundayız ve bir şey daha samimi söylüyorum vatandaş gerginlikten de kavgadan da bıktı. Şunu öğrenmek istiyor vatandaş, hepiniz siyasi partisiniz, ama bize vatandaşa ülkeye ne yapacaksınız bunu anlatın diyor. Vatandaş diyor evimde televizyonu açmaktan bile korkuyorum diyor. Hepimizin ders çıkarması lazım e CHP’nin de ders çıkarması lazım. Bizim ufuk açacak, onun için dedik yaşanacak bir Türkiye projesi hazırlıyoruz diye. 

Yine üzülerek ifade ediyorum. İran’daki üniversiteler, Türkiye’deki üniversitelere göre daha fazla bilimsel yayın yapıyorsa bunu düşünmek lazım. 

Sosyal demokrasiye denilince, vatandaşın derdini düşünen parti zaten sosyal demokrat partidir. Onun inancını etnik kimliğini sorgulamayan parti zaten sosyal demokrat partidir.

  • Cumhurbaşkanı koalisyon iflastır dedi. Ne dersiniz bu konuda?

Önce şunu söyleyeyim. Bizim hedefimiz tek başına iktidar olmaktır. Az önce söyledim bir hükümet programıdır. Bunu bütün vatandaşların bilmesini isterim. Eğer size dokunan hizmet eden bir devlet istiyorsanız, elinde sopa olmayan bir devlet istiyorsanız bizi iktidar yapın. Eskileri bir tarafa bırakalım, eski kavgaları da bir kenara bırakalım. Ben bu başlangıcı yapmaya hazırım. Benim siyasi geçmişim de bellidir, bürokratik geçmişim de bellidir.

'Koalisyon olabilir mi, olabilir vatandaşın tercihi öyleyse. Ben buna saygılıyım'

Hiçbir zaman zenginleşme amacı olarak görmedim siyaseti. Bu ülkede çocuklar aileler mutlu olsun. Türkiye büyüsün gelişsin. Türkiye onurlu yerini alabilsin. Hedefimiz budur. Ama biz aynı zamanda demokrasiye inanan bir partiyiz. Koalisyonlar elbet olabilir. Vatandaşı korkutarak oy almak gibi ucuz politika Türkiye’de üretilmemelidir. Ülkeye yazık günahtır. Koalisyon olabilir mi, olabilir vatandaşın tercihi öyleyse. Ben buna saygılıyım.

'Tek başına iktidar yok muydu?'

Koalisyon iflastır. Ama zaten, 13’ncü yılın sonunda geldiğimiz nokta da budur. Kendisi söylüyor, kriz var diyor ekonomide. E tek başına iktidar yok muydu? Tek başına iktidar vardı. Elinden tutan yoktu. Başbakan adayı sen kendi elinde getirdin, kurultaydan önce başbakanımdır dedin. Kimi suçluyorsunuz o zaman. Halka şantaj yapıyorsunuz, aman ha başka yere verme. Hiçbir şey olmaz, Türkiye cumhuriyeti güçlü bir ülkedir.

'Namus ve şerefi üzerine yemin etti'

Sayın cumhurbaşkanının da sıcak siyasetin dışında olması lazım. Namus ve şerefi üzerine yemin etti. Bunların içini siyaseten boşaltırsanız topluma en büyük kötülüğü yapmış olursunuz.

  • CHP, MHP, HDP koalisyonu, sizin için bir koalisyon markası mıdır?

Böyle bir ittifakın gerçekleşebileceğine inanmıyorum.

  • Neden?

Gerçekçi olmamız lazım. Böyle bir koalisyon olur mu olmaz mı, tabi iki sayın lider adına konuşmak doğru değil ama bugüne kadar ortaya çıkan tablonun böyle bir koalisyona izin vermeyeceğini görüyoruz.

Bugünden koalisyon tartışması yapmanın doğru olduğuna inanmıyorum. Biz önce bir halka gidelim anlatalım, dertlerini bir dinleyelim. Ben Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına bir seçim bildirgesiyle bir gelecek vizyonu sundum. Kabul göreceğine inanıyorum. Bizim bunu çok daha iyi anlatmamız lazım. Kahvede sokakta kırda evde her yerde anlatmamız lazım. Ve bizim sunduğumuz seçim bildirgesinin özelliği tek boyutlu değil.

'HDP'ye oy kayabileceğine inanmıyoruz'

HDP’ye oy kayabileceğine inanmıyoruz. İki bu seçimlerde yeni seçmen kitlesi kazanacağız. Şu iddiayla biz yola çıktık, bugün içinde bulunulan koşullardan Türkiye’yi çekip çıkaracak tek partinin biz olduğuna inanıyoruz. Dürüstlüğüyle, her kuruşun hesabını verişiyle biz bunu taahhüt ediyoruz. Açık ve net söylüyorum. Gazeteci arkadaşlarımızın yorumlarıdır, yazarlar çizerler. Biz yeni seçmen kitlesi kazanacağımıza inanıyoruz. 

Demokrasimizde gölge var. gölgeyi yapan kişi 12 eylül askeri darbesidir, yani yüzde 10 seçim barajıdır. Yüzde 3’mü 5’mi neyse, benim şahsi kanaatim yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı da Meclis’e gelmeli. Düşünce ifade özgürlüğü diyoruz, parti genel başkanlarının meclis’e gelmelerinin önüne duvar örüyoruz. 

Bu ülkede kadına seçme ve seçilme hakkını İsviçre’den önce Türkiye verdi. Demek ki biz demokrasiyi getirebiliriz. 

Eğer hülle yoluyla partiler parlamentoya geliyorlarsa onun ayıbı o yasa ve onu savunan siyasal anlayıştır.

'HDP'nin parlamentoda olması doğrudur'

HDP’nin parlamentoda olması doğrudur. HDP’nin de, Saadet’in de, Vatan Partisi’nin. Şu veya bu şekilde temsil edilmesi lazım. Siz temsiliyeti daraltırsanız insanları sokağa çıkarırsınız. Oysa parlamentoda tartışabiliriz. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıysa, neden parlamento dışına itiyorsunuz? Seçim barajını niye kaldırmıyorsunuz?

Diyorsunuz ki darbeye karşıyız, ama darbe hukukunu neden savunuyorsun? 

Sayın başbakan istikrar için diyor. 6 milyon 200 bin işsiz, nerede istikrar?

  • Kürt sorunu demokrasi ve insan haklarının altında yer buldu. Bunun TBMM çatısı altında, uzlaşma içinde çözülmesi gerektiğini belirttiniz. Ana dilde öğrenim imkanı. Çözüm sürecine bakıldığında CHP’ye yöneltilen, somut olarak ne adım atılacak? Çerçevenin içini göremedik.

Kürt sorunu Türkiye’nin en temel sorunlarından birisidir. Bu sorunu da biz çözeriz. Bu sorunu çözmek için samimi ve dürüst olacaksınız, o yok. İki, gizli kişisel bir ajandanız olmayacak, ajandaları var. millete hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. Dört TBMM ve millete bilgi vereceksiniz. Neden biz çözeriz? Gayet açık ve net, uzlaşma komisyonu kurulması lazım. Eşit sayıda. Onun paralelinde akil adamlar heyeti olmalı. Bunu kabul etmiyorlar. Biz bununla ilgili kanun teklifi de verdik. Ama gelin görün ki AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. Hele hele karşılıklı güvensizlik üzerine bir sorun çözüm bulamaz. Biz samimi olduğumuzu kanıtlamak için söylediğimiz her şeyi kanun teklifi olarak verdik. Hani derler ya CHP söyler ama ertesi gün vazgeçer. Biz ne kadar samimi olduğumuzu kanıtlamak için götürüp verdik. Faili meçhuller konusunda da zaman aşımı kaldırılsın diye de kanun teklifi verdik.

  • Ağrı Diyadin’de ne oldu? Araştırma için partiden isim yolladınız galiba. Aldığınız bilgiler ışığında ne dersiniz?

Ağrı Diyadin’de şöyle söyleyebilirim. Sorun çıkmayabilirdi. Ama sorunun çıkması için hükümet tarafından her şey yapıldı. Bir anlamda açıkça söylemek gerekirse askerler ölüme gönderildi. Bu doğru değildi.

  • PKK’lıların şehre indiği söyleniyor.

PKK silahla iniyorsa git yakala. Devlet değil misin?

Şehre silahla geldikleri halka baskı yaptıkları şeklinde. Varsa öyle bir şey müdahale edersiniz. Siz silahlı şehrin içine gireceksiniz devlet müdahale etmeyecek, bu da doğru değil. niye müdahale ettiniz, görmezlikten gelin böyle bir iddiamız yok. Hukuk devletini savunuyoruz biz. 

Valinin kaymakamın emniyet müdürünün vatandaşa bilgi vermesi gerekiyordu.

Buyurun genelkurmayın açıklaması, hükümetin açıklaması hangisi doğru? Efkan Ala’nın o olayda ne işi var? İçişleri Bakanı değil, neden talimat veriyorsunuz? Kimsiniz siz? Pek çok karanlık noktayı içinde barındıran bir olay.

  • Ekmeleddin Bey MHP’den aday oldu. siz teklif ettiniz mi?

Parlamentoda Ekmeleddin Bey gibi bir insanın olması önemli.

  • Teklif aklınızdan geçti mi?

Hayır. Çünkü bizim, ağırlıklı olarak ön seçim yaptık. Öyle bir şansımız olmadı. 

  • Atilla Sertel olayını soracağım. O konuya ne dersiniz? Yasal sorunu CHP’liler mi duyurdular?

Ön seçime girdi, başarılı oldu.İyi bir gazeteci sizin meslektaşınız. Şikayet edenleri araştırıyorum. Onlar bizim partiliyse kesinlikle partide kalmayacaklar.

  • Zorunlu din derslerini kaldıracağız diyorsunuz. Neden? Ne mahsuru var din derslerinin?

AİHM’in kararı var. biz bir hukuk devleti miyiz, evet. Uymalı mıyız evet. Şu güvenceyi de veriyoruz yalnız, kim kendi inancını öğrenmek istiyorsa ona sınırlama getirilmeyecektir. Zorunlu din dersi, diyelim ki Hristiyan dünyasından bir çocuk okula geliyorsa, ona hangi dersi vereceksiniz?

NTV ve ajanslar

Popüler İçerikler

Bakanlığın Gıda İfşaları Devam Ederken En Fazla At ve Eşek Etinin Satıldığı Şehirler Belli Oldu
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!