CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da Ayaş-Beypazarı-Nallıhan Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Temsilcileri Buluşması'na katıldı.
Konuşmasında çiftçiye bedava elektrik vereceği sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, 'Şanlıurfa'da dedim. Büyükşehiri bize verin biz en kısa zaman içinde çiftçiye elektriği bedavaya vereceğiz dedim. Bu olmaz dediler. Niye olmaz? Yapacağım, göreceksiniz.' ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:
Buraya gelmeden önce Tapduk Emre'nin türbesini ziyaret ettim. Bu toprakların bereketi, huzuru, bu topraklarda hepimizin kardeşçe yaşamasının ve birlikte dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaşmak için onların önderliğine her zaman ihtiyacımız olmuştur. Biz Anadolu Tasavvuf geleneğini, beraber yaşamayı, her kimliğe, yaşam tarzına saygı duymayı biz onlara borçluyuz.
Biz kendi tarihimize de çok iyi bilmek zorundayız geleceğimizi çok iyi inşa etmek istiyorsak. Kavga ettirmek istiyorlar bize, kavga etmeyeceğiz. İnsanların kimliği üzerinden siyaset niye yapalım? Kim anne babasını seçme özgürlüğüne sahip? Bunları anlatmamın nedeni şu. Huzurun ve barışın, beraber, birlikte yaşamanın önemini bize anlatan büyüklerimizin sözlerine kulak vermeliyiz. Biz bu topraklarda kamplaşmayı değil kucaklaşmayı öğrenmeliyiz.
Neden biz dışardan mercimek alıyoruz? Neden dışarıdan canlı hayvan, et, mısır, ayçiçeği alıyoruz? Toprak mı yok? Arazi olarak Konya'dan küçük olan Hollanda bizim 10 mislimiz ihracat yapıyor. Sorumlusu kim? Cevabı gayet basit. Sorumlusu siyaset kurumudur. Devleti yönetenler bunun cevabını vermek zorundalar ama devleti yönetenler bunun cevabını verme yerine biz nasıl iç çatışmayı, kavgayı, kutuplaşma yaratırız, toplumu ayrıştırırız hesabı peşindeler. Bundan çıkmamız lazım. Yetmedi mi?
Kırsal bir bölge burası. Tarımla uğraşılıyor. 2006 yılında bir kanun çıktı. 'Her yıl çiftçilere milli gelirin en az yüzde 1'i oranında destek verilir' deniliyor ama vermediler. Kim itiraz etti? Kimse istemedi. Ziraat odalarının dava açması lazım. Ben bağırıyorum 'Çiftçiye hakkını teslim edin' diye. 'Etmiyoruz, zaten onların oyu çantada keklik' diyorlar. 'Nasıl olsa bize oy verecekler' anlayışını yerle yeksan etmemiz lazım. Bütün bunları düşünmemiz lazım.