Hem kendisinin hem de belediye başkan adaylarının hiçbir zaman kırıcı bir dil kullanmamaya özen gösterdiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu'nun, 'İstanbul'u alırsam 16 milyon kişinin oyunu almış gibi kazandığımı kabul edeceğim' dediğini aktardı. Mansur Yavaş'ın da aynı şeyi Ankara için söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Felsefemiz bu, düşüncemiz bu. Ayrımcılıktan değil, beraber olmaktan yanayız. Kavgadan değil, huzurdan ve barıştan yanayız. Ankara'yı da İstanbul'u da Antalya'yı da Mersin'i de Adana'yı da böyle yöneteceğiz. Türkiye'nin en önemli 11 büyükşehir belediyesini böyle yöneteceğiz. İnsan sevgisiyle, birlikte yöneteceğiz. Tabii başkanlar bize söz verdiler, bizler o sözlerin takipçisi olacağız. Onlar beraber, huzur içinde bir kenti yönetecekler. Bütün kentin sahibi olacaklar, o kentte Allah'ın izni ve onların çalışmalarıyla hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Göreceksiniz her evde huzur, her evde bereket olacak, göreceksiniz o kentin mahallelerinde, caddelerinde, sokaklarında insanlar huzur içinde gezecekler. Göreceksiniz o kentin çocukları, anneleri, çalışan kadınları mutlu olacak. Göreceksiniz belediyelerde çalışan asgari ücretliler, ayın birinden itibaren net 2 bin 200 lira aylık alacaklar. Verdiğimiz sözleri aşama aşama tutacağız ve bunların tamamını hayata geçireceğiz.'
Son üç gündür medya, siyasetçi ve seçmen bazında yaptıkları ve herhangi bir aşağılama sıfatına sığdıramayacağımız kadar iğrenç davranışlar sergileyen yaratıklarla uzlaşıp barışacağız biz şimdi? CHP seçmeninde olmayıp da Kılıçdaroğlu'nda olan tek şey çelik gibi sinir herhalde.
Sayın İmamoğlu, Ankara'da ne işiniz var? İstanbul'da koltuğu boş bırakmanız doğru değil. Sizin yokluğunuzu fırsat bilip fırşatçı Binali koltuğa oturabilir.
ya bu bay ke'mal chp acilen bırakmalı bu adamın aldığı nefes bile israf gerçekten