Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında 'Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun genel başkanlar doğrudan karar süreçleri içerisinde imza yetkisine sahip olacaklar' demişti. Davutoğlu'nun bu sözleri tartışma yaratmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu'nun bu çıkışının ardından Altılı Masa'yı hedef almış ve 'Herkes bir aday ismi beklerken, masadan çıka çıka ülkeyi altı kişiyle yönetecekleri kararı çıktı. Kardeşlerim altı kaptan bir gemiyi batırır. Tek kaptanla bir gemi gider. İki şoför bir arabaya muhakkak kaza yaptırır. Parlamenter sisteme geçeceğiz diye çıktıkları yolda dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem icat ettiler. Bunları seçtiği cumhurbaşkanı oyunu aldığı iki kişiden birini değil, masadaki altı kişiye karşı sorumlu olacakmış' demişti.
Davutoğlu'nun açıklamasına İYİ Parti cephesinden itiraz gelmişti. Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu 'Altılı Masa içinde söz konusu başlık altında da böyle bir değerlendirme yapılmış değildir. Ama şu vardır, bahsettiğim çerçevede bir Cumhurbaşkanı Türkiye'nin büyük kökleşmiş, kronikleşmiş sorunlarıyla mücadele edecek. Bunu yaparken bizim muhtemelen 30 Ocak'ta lansmanını yapacağımız geçiş süreci yol haritası ve hazırlanmış olan hükümet programı çerçevesinde hareket edecektir. Orada Altılı Masa'nın ortak aklı devreye koyularak cumhurbaşkanının daha sağlıklı çalışmasının koşullarını hazırlamak. Evet, bu vardır. İYİ Parti bunu desteklemektedir ama bahsettiğiniz çerçevede motamot 'Cumhurbaşkanı biz dedik şunu yapacak, biz dedik bunu yapmayacak' şeklindeki bir yaklaşımı doğru bulmayız, milletimiz de doğru bulmaz' ifadelerini kullanmıştı.
Davutoğlu, dün katıldığı bir televizyon yayınında gelen eleştirilere şöyle yanıt vermişti:
'Asla vesayet altında çalışacak bir cumhurbaşkanını iş başına getirmeyiz. Güçlü cumhurbaşkanı olacak ama şimdiki cumhurbaşkanı anlayışıyla tek başına karar veremez. Biz yaklaşık birkaç toplantıda şu temel sorunla ilgilendik; acaba genel başkanlar cumhurbaşkanı yardımcısı olsun mu diye uzun istişareler yaptık. Genel başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı olması konusunda mutabakata vardık. Yani genel başkanlar dışarıda bir yerde oturacaklar. Cumhurbaşkanına vesayet edecekler diye bir tablo yok' ifadelerini kullanmıştı.
Artık komik bile değil. Sen artık kontrolü kaybettin. Anladık ittifaksın da %1 alan adam nasıl ülke yönetiminde büyük söz sahibi olabilir, sen bu mantıklı mı? İyi partinin artık şu masayı terk etme zamanı geldi de geçiyor.
Gel güzel kardeşim, otur, bi nefeslen, anlatayım sana olayı: Öncelikle iktidardan sen de kurtulmak ve biraz olsun rahatlamak istiyorsun değil mi? Tamaaaamm... Adam sana diyor ki seçimi kazanıp mecliste çoğunluğu yakalayalım, parlamenter sisteme geçip en kısa zamanda seçime gidelim... Fabrika ayarlarına dönsün yani memleket... Kapiş?? Yani, padişahı indirip yenisini çıkarmayacaz tahta, tahtı devreden çıkarıcaz. Anladın di mi? Hah, aferin... Haa, aylık gelirin yüzbin falandır, dört beş tane evinden kira geliyordur, onu bilemem, git bas ağkepeye sen... Durum bu değilse oyunu altılı masanın adayına verecen ki "tecavüz" sona ersin... Haa, ben artık zevk almaya başladım diyosan, o da senin bileceğin iş?!
%0,2 ; %0,3 ; %1 oy kitlesi olan babcan, davutoğlu ve ünsal, %51 oyla cumhurbaşkanı olan adamla yol gösterecek şunu yapma bunu yapma diyecek. Bu muyudu? Endişeleniyorum hem de çok..