CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Eğer parlamento, eğer milletvekilleri, eğer hükümet, eğer Başbakan siyaseti kirlerinden arındırmak istiyorsa soruşturma komisyonuna kimse müdahale etmemeli. Dün yapılan müdahaleler soruşturma komisyonuna gölge düşürmüştür” dedi.
'Davutoğlu'nun Bir Kolu Gitti'
17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasına adı karışan dört eski bakan hakkındaki Yüce Divan oylamasının ertelemesinin ardından konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'Ne diyorlardı. Yolsuzluk yapanın kolunu koparırız. Davutoğlu’nun bir kolu gitti. Soruşturma olunca ne olacak göreceğiz' ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Bugün farklı bir noktadayız. Parlamentonun itibarı söz konusu. Eğer parlamento, eğer milletvekilleri, eğer hükümet, eğer Başbakan siyaseti kirlerinden arındırmak istiyorsa soruşturma komisyonuna kimse müdahale etmemeli. Dün yapılan müdahaleler soruşturma komisyonuna gölge düşürmüştür.
Bu irade, soruşturma komisyonunun iradesi olmak zorundadır. Siz gideceksiniz, siz isteyeceksiniz. Yalvarıyorsunuz bizi Yüce Divan’a göndermeyin diye. Bu sizin suçlu olduğunuzu gösterir.
Neden bu telaş? Eğer bu tablo böyle devam ederse, halkın siyasete olan güveni daha fazla zedelenmiş olacaktır. Yolsuzluk yapanın yanına kâr kalacaktır yaptıkları.
Hepimiz Parlamentoda bulunan 550 milletvekilinin tamamı, siyasetin kirlilikten arınması için ortak çaba göstermek zorundayız. Ortak duyarlılıklarımız olmalı parlamentoda.
Yolsuzluğa karşı, haksızlığa karşı, hukuka, aykırılıklara karşı, demokrasiye karşı, kişisel hak ve özgürlüklerin ihlaline karşı ortak tavır sergilemek zorundayız. Eğer bunu yaparsak demokrasimizi güçlendirmiş oluruz.
Birinci sınıf demokrasiyi bu ülkeye getirmiş oluruz. Kişiye göre demokrasi, adamına göre demokrasi, partime göre demokrasi anlayışı olmamalı.
'Oğlum paraları sıfırla' diyen kişi dönemin Başbakanıydı, Sarraf’a 'senin önüne yatarım' diyen dönemin bakanıydı.
Sayıştay denetim yapamaz hale geldi. Savcı bırakmadılar, savcıların yetkilerini artıracaklarmış
Sözümüz ile özümüzün bir olduğunu en iyi halkımız bilir diyorlar. Şimdi ben halkıma seslenmek istiyorum. Yaptıkları ortada. Sizi kandırmaya çalışıyorlar. Köşeyi döndükten sonra akıllarında ne din var ne iman.
Mevlana diyor ki; “Ben sana ne diyeyim çoban ol dedim kurt oldun, bekçi ol dedim hırsız oldun” bugüne ne kadar uygun. Ne diyor 'Yolsuzluk yapan kardeşimizde olsa kolunu keseriz' Bir kolu gitti öteki kolunu bekliyoruz. Bunlar oldu da ne oldu? Türkiye değer kaybetti.
Kubilay'ın ölüm yıldönümü... Cumhuriyet için kan döküldü, bedel ödendi. Haklarını nasıl savunacağız. İktidar parti devleti soyuyor. Bu kaldırabileceğimiz bir sonuç değil.
Bir tarafta Recep amcanın, 8 liralık ayakkabının Türkiyesi; diğer tarafta bir eli yapda bir eli balda oligarkların olduğu Türkiye..Tarafınızı seçerseniz yeriniz bellidir.
4 yıllık süre için halkımdan yetki istiyorum. Söylüyorum korkuyorlar. ' Gelecek hazineyi boşaltacak'. Bu sizin işiniz. Bu konuda kimse elinize su dökemez. Hakkınızı veriyorum.4 yılın sonunda saygın bir Türkiye'yi herkes görecek.
İyi yaşam endeksinde en alttayız, bu yolsuzluklar varken normal. Basın özgürlüğü konusuna dünyada alay konusu oluyoruz. İnternet özgürlüğünde Uganda, Ruanda, Zambiya bizden daha iyi. En karanlık dönemlerde bile ümidimizi yitirmedik.
Vatandaş borçtan kurtulacak. Çünkü biz asla birilerinin paralarını yemeceğiz. Her kuruşu vatandaş için harcayacağız. Soyulmayı haketmiyoruz. Köşeyi döndükten sonra akıllarında ne din var ne iman.
Halkımız için acılarla dolu özgürlük uğruna demokrasi uğruna verilmiş bir yıl sona ererken bir umut yılı başlıyor. Karanlık yıl bir biterken ışık umut yılına giriyoruz 1977 ile. Seçim yılıdır. Silahlara karşı, zorbalığın karşı halk yılıdır. Aynı mesajın altına 2015’te imzamızı atıyoruz.
Kaynak: Cumhuriyet ve ajanslar