CHP lideri Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı için çatı aday konusunda büyük bir uzlaşmadan yana olduklarını belirterek, 'Bu siyasi partilerin yarıştığı bir süreç değil' dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda yurtdışındaki seçmenlerden destek aramak için Almanya'ya giden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Essen'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin 'çatı aday' konusunda gelişme olup olmadığı yönündeki sorusuna ise şöyle cevap verdi:
'Doğrusunu isterseniz, biz büyük bir uzlaşmadan yanayız. Siyasi partiye bir genel başkan seçmiyoruz ya da siyasi partilerin yarıştığı bir süreç değil bu. Biz bir ülkeye bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. O cumhurbaşkanı nasıl olmalı, nitelikleri nasıl olmalı? Eğer seçeceğimiz cumhurbaşkanı gerçekten de bilgisiyle, birikimiyle, oturması kalkmasıyla, zarafetiyle hepimizin cumhurbaşkanı olacaksa, siyasi parti farklılıklarımızı bir tarafa bırakıp o kişiyi cumhurbaşkanı seçmeliyiz.
Demeliyiz ki bu cumhurbaşkanı demokrasiyi savunuyor, kadın erkek eşitliğini savunuyor, hukukun üstünlüğüne inanıyor, bizi yurtdışında en iyi bu temsil edebilecek. Bu niteliklere sahipse bakılacak adaylara yurttaşlarımız bu niteliklere şu sahip olabilir dediği an oyunu verecek, biz de saygı duyacağız.'
Kılıçdaroğlu gazetecilerin sorularını yanıtladıktan sonra Grugahalle Salonu'nda Almanya'daki Türk vatandaşlarla buluştu.
CHP lideri Essen’in Almanya’da kömürün başkenti olduğunu, Avrupa Birliği’nin temellerinin burada atıldığını hatırlattı. Essen’de sabah müzeye dönüştürülen kömür madenini ziyaret ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözü Soma’da 301 işçinin öldüğü maden faciasına getirdi:
“Biz 18. yüzyılın koşullarında kömür çıkarıyoruz. Deniyor ki 'Bu işin fıtratında, doğasında ölüm vardır. Kömür işçisiysen madende öleceksin. Bu işin fıtratında ölüm yoktur. Şu soruyu her yurttaşımın kendisine sormasını isterim. Biz neden iş kazalarında ve ölümlerle Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsüyüz?'
Kılıçdaroğlu, Soma'daki ölümlerin hesabını soracaklarını, bunun kendileri için namus borcu olduğunu söyledi.
CHP lideri, Türkiye'de muhalefetin sesinin bütün kitlelere ulaşmadığını, medyanın özgür olmadığını savundu. ‘Medyası özgür olmayan bir ülkenin halkı da özgür değildir.’ dedi. İktidara geldiklerinde, medya patronlarının kamu ihalelerine katılmasına izin vermeyeceklerini söyledi, bütün gazetecilere sendikalı olmalarını sağlama sözü verdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için yurt dışındaki Türklerden şu sözlerle destek istedi:
“Kimi seçeceğiz değil, nasıl bir cumhurbaşkanı seçeceğiz diye düşünmenizi istiyorum. Cumhurbaşkanı öfke dilini değil, barış dilini konuşacak mı, temiz bir insan mı olacak, kirli bir insan mı, kucaklaştıracak mı, halkın yarısını ötekileştiren bir insan mı olacak? Biz kendi ülkemize bir siyasi partinin genel başkanını seçmiyoruz. O nedenle herkesin oy kullanırken düşünmesini istiyorum.'
Kılıçdaroğlu, 'Biz buraya efelenmeye gelmedik, insanları ötekileştirmeye gelmedik.' diyerek hükümetin dış politikasını da eleştirerek, “Bir diktatör bozuntusu Türkiye’yi dünyadan soyutladı” dedi. Mısır, Suriye ve İsrail gibi üç önemli Ortadoğu ülkesinde Türkiye’nin büyükelçisinin olmadığını söyledi.
Essen'de maden ocağı müzesini ziyaret etti
Kılıçdaroğlu, bu programlarından önce UNESCO'nun kültür mirası arasında bulunan maden ocağı müzesini ziyaret etti, müze yetkilisi Robert Müller'den bilgi aldı.
Kılıçdaroğlu'na ziyaretinde Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ve CHP Kahramanmaraş Milletvekili ve Yurtdışı İlişkiler Koordinatörü Durdu Özbolat, CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da eşlik etti.
Burada Kılıçdaroğlu, beraberindeki heyetle Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden işçilerin anısına saygı duruşunda bulundu. Ardından maden ocağından bir yetkili, Kılıçdaroğlu’na maden ocaklarındaki çalışmalar ve kaza anında yapılması gerekenler konusunda bilgi verdi.
' Soma'daki madenciler 19. yy koşullarında çalışıyor '
Maden ocağının 1847 yılında ilk üretime başladığı ve 1986 yılına kadar üretime devam ettiği bilgilerini veren Robert Müller, 'Hiçbir zaman arama kurtarma çalışmasına katılmak zorunda kalmadan 20 yıl arama kurtarma görevlisi olarak çalıştım. Soma'daki madenciler bizim 19.yy (1850) koşullarında çalışıyorlar' dedi.
Ziyaret sırasında Alman WDR kanalından gelen soru üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, 'Soma'da kaybettiğimiz insanlar ortaçağ koşullarında yaşıyorlardı. Orada yaşamının yitirenler için ölümün doğal olduğu söylenmişti. Hayatını kaybedenlerin ölümlerinin doğal olmadığını göstermek için buradayım' diye cevap verdi.
- aljazeera.com.tr