CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığına aday olmayı düşünmediğini, Başbakan Erdoğan'ın da aday olacağına inanmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Ben, bu kadar kirli işlerin içine girmiş bir kişinin bu ülkede cumhurbaşkanı seçileceğine inanmıyorum' dedi.
Haber Türk televizyonunda katıldığı programda cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi parti liderlerinin cumhurbaşkanlığı adaylığını doğru bulmadığını söyledi:
'Çünkü cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak kişi bütün toplumu kucaklamalı. Tarafsızlığı konusunda kimsenin endişesi olmamalı. Bu nedenle ben cumhurbaşkanlığı adaylığını zaten düşünmüyorum, Aklımın ucundan bile geçmemişti.'
Kılıçdaroğlu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olması durumunda görevinden istifa etmesi gerektiğini belirtti:
'Diğer adaylar için istifa öngörülmüşse Onun için de öngörülmesi gerekir. Onun da ayrılması lazım. Öngörmemişse yasa etik olarak, ahlaki olarak ayrılması lazım. Uygulaması var mı? Var. Kimi yaptı? Mevcut hükümet yaptı. Bakanlar, belediye başkanlığı seçimlerine katıldılar, bakanların istifası zorunlu değil ama Sayın Erdoğan ne dedi? 'İstifa edeceksiniz seçime öyle gireceksiniz, diğer adaylarla eşit koşullarda.' Onlar da istifa ettiler, eşit koşullarda seçime girdiler. Siyasette çifte standart olmaz. Çifte standart halkla alay etmek demektir.'
'Yakında belli olacak'
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir takvimin oluşturulup oluşturulmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, cuma günü Almanya'ya gideceğini, dönüşte siyasal partilerin görüşlerini alacağını belirterek, 'Daha sonra da süratli bir şekilde adayı belirlemiş oluruz' ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, adaylık konusunda gündeme gelen Yılmaz Büyükerşen, Deniz Baykal, Rıza Türmen, Abdüllatif Şener gibi isimlerden özellikle 'Özellikle öne çıkan var mı?' sorusunu 'O konuda yorum yapmak istemem' diye cevapladı.
Erdoğan'a eleştiri
Bir soru üzerine Erdoğan'ın resmen açıklanmayan adaylığıyla ilgili eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
'Bana dünyada bir örnek gösterin halkını tokatlayan bir adam şu ülkede cumhurbaşkanı oldu deyin. Nasıl anlatacağız biz bunu çağdaş dünyaya veya şaibeli bir kişi, şu kişi şu şaibesiyle beraber şu ülkede cumhurbaşkanı oldu deyin. Bunlar olmaz, olmamalıdır. Türkiye gerçekten de bilgisiyle birikimiyle geçmişiyle şaibesiz bir kişiyi o makama oturtmalıdır. Eğer bir kişinin şaibesi varsa Türkiye bunu kaldıramaz kaldırmamalıdır. Biz bunu dünyaya anlatamayız. Olay budur. Bu kadar nettir olay.'
'Çatı adayı cumhurbaşkanı seçilemezse sorumlunun CHP mi MHP mi olacağı?' sorulan Kılıçdaroğlu, halkın oylarına, tercihlerine saygı duyacaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, 'Başbakan Erdoğan seçilse de mi?' sorusunu, şöyle yanıtladı:
'Ben, bu kadar kirli işlerin içine girmiş bir kişinin bu ülkede cumhurbaşkanı seçileceğine inanmıyorum. Eğer bu ülkenin vicdanı varsa, bu ülkede kul hakkı yiyen eğer gerçekten halkın oylarıyla cezalandırılacaksa böyle bir kişinin cumhurbaşkanı olma şansı yok, mümkün değil. Bir insanda yüz olur yani, ben nasıl cumhurbaşkanı adayı olacağım.'
'Aday olup seçilmesi durumunda onu seçen halkın oylarına saygı duyacak mısınız?' sorusuna ise Kılıçdaroğlu, 'Ben seçileceğine inanmıyorum, bu ülkenin vicdanı varsa seçileceğine inanmıyorum. Daha doğrusu aday olacağına da inanmıyorum. Bir insanda vicdan olur. Nasıl aday olacak?' yanıtını verdi.
Erdoğan'a 'Diktatör' demesinin tansiyonu yükseltip yükseltmediği de sorulan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
'Kendi halkını tokatlayana ne denir? 'Yasama organı benim için ayak bağıdır' diyene ne denir? 'Yargı benim için ayak bağıdır' diyene ne denir? Hazır başbakanı bulmuş, derdini anlatacak, 'ananını da al git' diyene ne denir? Dünyanın hangi ülkesine gidip sorsan böyle birine ne denir? Anamuhalefet partisinin telefonlarını dinleyen adama ne denir? Hukuku ayaklar altına alan adama ne denir? Anayasa Mahkemesinin verdiği karara 'bu, milli değildir bu mahkeme mili değildir' diyene ne denir? Ben merak ediyorum, o sevgili yurttaşım 'ne denir' diyorsa emin olun ben onu söyleceğim. Vicdanına sorsun, böyle adama ne denir? Ben de onun yanıtını vereceğim.'
Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine, 'Bir kişi cumhurbaşkanı seçildikten sonra sıcak siyasetin içine girer ve başbakana sürekli müdahale ederse o zaman başbakan kukla başbakan olur' ifadelerini kullandı:
'Herhalde Türkiye Cumhuriyeti'ni kukla bir başbakanın yönetmesini kimse istemez. Eğer bir başbakan, hükümeti kurduktan sonra güvenoyunu parlamentodan isteyecek. Sorumluluk kimde? Başbakanda. Kimin programı? Hükümetin. Davul kimin boynunda? Başbakanın boynunda. Bir başbakan, davul kendisinin boynundayken, tokmağı birisine verirse 'sen istediğin gibi çal' derse o başbakana ne denir? 'Kukla' denir.
Kılıçdaroğlu, haftaya diğer siyasi partilerle de görüşeceklerine değinerek, ziyaretlere HDP ile başlayacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Bütün bu özeni göstermemizin nedeni, belirleyeceğimiz adayın toplumun geniş kesimlerince kabul görmesini sağlamaktır' ifadesini kullandı.
'HDP'ye MHP ile bir çatı aday üzerinde konuşuyoruz, gelin bu arayışa ortak olun der misiniz?' sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
'Ben, daha öncede ifade ettim, cumhurbaşkanı bir cepheleşmeyle belirlenmemeli. Bütün muhalefet bir arada, iktidar karşı tarafta, böyle bir cepheleşmeyi doğru bulmuyorum. Doğrusu geniş bir toplumsal uzlaşma yaratmaktır. Cepheleşme içine girerseniz, başka cumhurbaşkanı adayına oy vereni ötekileştirmiş olursunuz. Bu ülke en büyük sorunlarını cepheleşmeden yaşadı. Demokrasinin özü uzlaşmadan geçer. Onun adı toplumsal uzlaşmadır. Siyasette, uzlaşma kültürü olmadığı için gerilim var. Aynı havayı teneffüs ediyoruz, aynı suyu içiyoruz ama yan yana geldiğimizde tokalaşmıyoruz bile. Neden? Bunu aşmak istiyoruz. Herkesin sevgiyle sempatiyle baktığı bir cumhurbaşkanı adayı belirleyelim diyoruz. Pazartesi günü üç siyasi partiye gideceğiz, onlar da bu ülkenin partisi. Bir yurttaşın oy verdiği parti, bizim için değerlidir. Milli irade bu demektir. Biz, ayrım yapmayız.'
Kaynak: Anadolu Ajansı | Al Jazeera