Kıbrıs 307 yıl boyunca Osmanlı'nın elinde olan bir adadır. Rusya ile savaşında kaybeden Osmanlı, Kıbrıs adasını Rusya'ya vermek istemedi. Onun yerine adayı Birleşik Krallığa kiraladı. Bunun sonucunda adanın yönetimi İngiltere'ye verilmiş oldu. I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı yenilince Lozan Antlaşması ile İngiltere adanın mülkiyetini aldı ve Kıbrıs tamamen İngiltere'nin oldu. İngiltere bu adaya İngiliz kolonilerini yerleştirdi. Ancak adada bulunan Rumlar ve Türkler bu duruma isyan etmeye başladı. Rum kilisesi Kıbrıs Türklerinden habersiz Yunanistan ile birleşmek için bir oylama yaptı. Rumların bu isteği, adada Türklerde olduğu için Birleşmiş Milletler tarafından reddedildi. Kıbrıslı Rumlar adada bulunan Kıbrıslı Türklere karşı harekete geçtiler ve EOKA adlı bir silahlı örgüt kurdular. Bu örgüt dört yıl boyunca Yunanistan'da eğitim aldı.
Dört yılın sonunda Kıbrıs'a gelip ilk önce İngiliz kolonilerine saldırıp daha sonra ise Kıbrıs'da bulunan Türklere saldırmaya başladılar. İnsanlar kendilerini savunmak isteseler de hiç silah ve cephaneleri olmadığı için Kıbrıs'ı boşaltmaya başladılar. 1955 yılında İngiltere, Türkiye ve Yunanistan I.Londra Konferansı'nda Kıbrıs'ın geleceğini konuşmak için bir araya geldiler. Üç devlette bu konuda anlaşamadılar. Kıbrıs Türklerine yapılan saldırılar ise git gide devam etmeye başladı.
Rauf Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük Türkiye'den yardım istedi. Türkiye EOKA'ya karşı TMT'yi kurdu. İlk TMT komutanı Ali Rıza Vuruşkan, Kıbrıs'a gizlice gitti. Kıbrıs halkını örgütleyerek Türklere silah sevkiyatı yapmaya başladı. Bu arada Kıbrıs'ı görüşmek için Birleşmiş Milletler tekrar toplandı. 950 Yunan askeri ve 650 Türk askeri Kıbrıs'ın güvenliğinden sorumlu tutuldu. Taraflar arasında Zürih ve Londra Antlaşması imzalandı ve 1960 yılında Kıbrıs yeni anayasa ile bağımsız bir cumhuriyet oldu. Karara göre Kıbrıs Rum başkanı Rumlar tarafından, Türklerin başkanı ise Türkler tarafından seçildi. Bir süre sonra Rum başkanı anayasaya karşı çıktı ve Kıbrıs'ı Türkler ile paylaşmak istemedi. Rumlar tekrar saldırılarla Türkleri bastırmaya çalıştılar.
Bu saldırılardan rahatsız olan İsmet İnönü her ne kadar karşılık vermek istese de o sıra Türk askerinin güçlü bir donanması yoktu. Bu sıralarda birden Yunanistan'da darbe yapıldı ve albaylar yönetime el koydu. Bu yönetimin ilk başlayacakları iş ise Kıbrıs sorunu oldu. Yunanistan Kıbrıs'a çıkartma yaparak Türk bölgelerine saldırıp ele geçirmeye başladı. Ancak Kıbrıs Rumlarının başkanı bu durumdan hoşnut olmadı ve Yunanlılar Kıbrıs'a darbe yaparak başkanı öldürmeye çalıştılar. Bunun sonucunda Kıbrıs Yunanistan'a bağlandı. O sıra Türkiye'de Bülent Ecevit başbakan olarak seçildi. Bülent Ecevit Kıbrıs sorununa artık dayanamadı ve 20 Temmuz 1974 'te Kıbrıs Barış Harekâtını başlattı.