Ketojenik Diyet Nedir ve Nasıl Yapılır?

Ketojenik diyet konsepti son dönemlerde düşük karbonhidrat diyetlerinin tiryakileri sayesinde bir hayli sükse yaptı. Ketojenik diyetlerin tek özelliği karbonhidrat bakımından fakir diyetlerden olması değil. Bu diyet konsepti Steve Jobs'un kansere yakalanmasından sonra daha uzun süre yaşamasında ve çocuklarda görülen epilepsi hastalığıyla mücadelede büyük pay sahibi!

Tek amacı zayıflama olmayan bu mucize diyet birçok hastalığın iyileşmesine yardımcı oluyor.

İşte ketojenik diyet hakkında merak ettiğiniz her şey....

Ancak bizim daha çok hastalıklarla mücadelede kullanılan bir beslenme biçimi olarak bildiğimiz bu diyet, tedavi amacının yanı sıra sağlıklı yaşam ve zayıflama amacıyla da uygulanabiliyor.

Yağ ve protein oranı yüksek fakat karbonhidrat açısından oldukça zayıf olan diyetin adı 'Ketozis' teriminden geliyor. Ketozis; vücudun enerji elde etmek için yağları yakması sürecine verilen isim. 

Bu süreç, vücut enerji olarak kullanmak üzere yeterli glukoz bulamadığında ve insülin seviyeleri düştüğünde devreye giriyor ve böbreklerin yağ asitlerinden üretiği ketonlar kan dolaşımı yoluyla serbest kalarak enerji olarak kullanılıyor.

Ketojenik diyetler karbonhidrat bakımından düşük özellikte olsa da her düşük karbonhidrat diyeti ketojenik diyet değil. 

Genellikle ketojenik diyetlerde günlük kalori alımının %65'i proteinden, %30'u yağlardan ve %5'i de karbonhidratlardan elde ediliyor. 

Bir dönemin popüler diyetlerinden Atkins diyeti Ketojenik özellikte başlıyor ve diyetin ilerleyen aşamalarında karbonhidratlar tekrar ekleniyor. 

Böylelikle ketozis sürecinde azalma meydana geliyor. Yani daha kusursuz hesaplamalar, bir diyetin ketojenik olup olmadığını belirliyor.

Ketojenik diyetlerin popüler olmasının birçok nedeni var. 

Bu düşük karbonhidratlı diyetlerin temel faydası, yağlı yiyeceklerin küçük porsiyonlar tüketilse bile uzun süreli tokluk hissi yaratması ve enerji seviyelerini arttırması.

Birçok bilimsel çalışma sonucunda bu tür diyetlerin epilepsi nöbetlerini azalttığı ve diyabet hastalarında glisemik indeksi kontrol altına alınmasında oldukça faydalı olduğu ortaya çıkıyor. 

Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden birinin sahibi olan Steve Jobs kansere yakalandığını öğrendikten sonra beslenme biçimini ketojenik diyetlerle değiştirmiş. 

Uzmanların açıklamalarına göre Jobs, bu beslenme planı sayesinde hastalık teşhisi konduktan sonra doktorların ön gördüğü süreden 2-3 yıl daha fazla yaşadı.

Ekmek, makarna, pirinç ya da şekerli soslar yoğun karbonhidrat içerikleri için elenecek besinlerin başında geliyor.

Bu beslenme şekli yüksek oranda yağ içerse de, diyette kullanılan yağın çeşidi oldukça önemli. 

Kaliteli protein ve yağların tüketilmesi diyet açısından oldukça önemli. Diyette tüketilen proteinler, sığır eti, kuzu, dana, keçi, ve balıklara yumurta ve peynir çeşitleri.

Tüketeceğiniz ürünleri mümkünse organik ürünlerden tercih etmenizde fayda var.

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?