'Keşke Türkçe'de Karşılığı Olsa' Diyeceğiniz 10 Almanca Sözcük

Türkçemiz dünyanın en eski ve köklü dillerinden bir tanesi. Dil bilimcilere göre, Türkçe oldukça geniş bir 'anlam üretme' spektrumuna sahip. Fakat eksiklerimiz de yok değil! Bu eksiklikleri, belki de Almanca'dan birkaç sözcüğe özenerek kendi sözcüklerimizi oluşturmak yoluyla giderebiliriz. İşte günlük hayatta çılgınlar gibi ihtiyaç duyduğumuz, keşke Türkçe'de de olsa dedirten Almanca sözcükler;

1. "Weltschmerz"

Dünyanın içinde bulunduğu durumu, ideal ve ütopik bir dünya ile kıyasladığınızda hissettiğiniz depresyon ve duygusuzluk hali.

Gerçekten de, içinde yaşadığımız şu dünyada böyle bir sözcüğe ihtiyacımız yok mu? Her gün lanet ettiğimiz farklı bir şey görüyoruz ve hayalini kurduğumuz dünyaya uzak oluşumuzdan dolayı kendimizi kötü hissediyoruz.

2. "Kummerspeck"

Duygusal nedenlerle fazla yiyecek tüketildiğinde alınan aşırı kilo.

Sanırım hepimizin hayatında kummerspeck'e sahip olduğumuz bir dönem vardır. Sevgiliden ayrılınca, sınavlarda başarısız olunca ya da yalnızca istediğimiz bir şeyi elde edemeyince, aşırıya kaçan duygusallıkla tüketilen yemekler bizim sonumuz olabiliyor!

3. "Torschlusspanik"

Bir kişi yaşlandıkça hissedilen, zamanın çok hızlı geçtiği ve yaşamdaki önemli olanakların yavaş yavaş tükenmeye başladığı korkusu. 

Bu korku henüz yirmili yaşlarında olanların kolay kolay hissedemeyeceği bir his belki de. Fakat 30 yaşını dönenler, kendilerini zamanlarının tükentiği yönünde bir hissiyat içinde bulabiliyor. İşte bu sözcük tam da bu anlama geliyor.

4. "Fremdschämen"

Karşınızdaki bir kişi, ne kadar utan verici bir durumda olduğu konusunda hiçbir fikre sahip değilken, sizin bunu görerek hissettiğiniz neredeyse korkuya varan şaşkınlık.

Galiba en çok ihtiyacımız olan sözcük bu! Hepimizin başına gelmiştir; karşımızda bir insan vardır ve ne kadar rezil bir halde olduğunun farkında bile değildir. Bunu ona söyleyemezsiniz ve o, bu utançlık ile yaşayamaya devam eder. Size de fremdschämen yaşamak düşer!

5. "Backpfeifengesicht"

Suratına yumruk indirilmesi için size çağrıda bulunan yüz. 

Hani karşınızdaki insanlardan nefret ettiğiniz, tekme yumruk girişmek istediğiniz bir an vardır; işte öyle anlarda, karşınızda tam bir backpfeifengesicht bulunuyor aslında. Bu tarz bir yüzün en güzel örneğini yukarıdaki fotoğrafta görmektesiniz.

6. "Erklärungsnot"

Kendinizi çok kısa bir sürede ifade etmek zorunda olduğunuz an.

Hayatta öyle anlar vardır ki, size kendinizi uzun uzun açıklama fırsatı tanınmaz. Çok kısa bir sürede her şeyi net bir şekilde ifade etmeli ve elde etmek istediğiniz şeye ulaşmak zorundasınızdır. İş görüşmeleri, mülakatlar veya hoşlandığınız kişiyle karşılaştığınız kısa bir an, bir erklärungsnot olabilir.

7. "Handschuhschneeballwerfer"

Yalnızca uzaktan eleştirme konusunda istekli olan bir korkak.

Örneğin karşınızda bir insan var ve size eski bir ilişkisini anlatıyor. Size göre öyle aptalca şeyler yapmış ki, bunların her birini suratına vurmak istiyorsunuz. Fakat(!) siz yalnızca uzaktan eleştirme konusunda isteklisiniz. Bu nedenle eve gidiyorsunuz ve mesajla filan o kişiye yağdırıyorsunuz. Bu durumda siz bir handschuhschneeballwerfer oluyorsunuz.

8. "Allgemeinbildung"

Bağımsız bir şekilde yaşayan her yetişkinin bilmesi beklenen her şey. 

Yani bir nevi sağduyu ya da 'akıl fikir sahibi olma' hali fakat bundan biraz daha farklı. Eğer siz bir yetişkinseniz ve hayatınızı kendi başınıza yürütüyorsanız, bu durumda toplumun bir allgemeinbildung beklentisi olacaktır. Bilmeniz ve farkında olmanız gereken bu şeyler, sizin bir yetişkin olduğunuzun göstergesidir de aynı zamanda.

9. "Treppenwitz"

Geçmişte söylediğiniz ve söylememeniz gerektiğini sonradan anladığınız şeyler. 

Yani sizi bir tür pişmanlık haline sürükleyen, geçmişte söyledikten sonra 'keşke söylemeseydim!' dediğiniz sözcüklerdir bunlar. Eğer karşınızdaki kişiyi utandıracak ya da sakladığınız bir şeyi ele verecek bir şey söylemiş ve bunu sonradan farketmişseniz, işte o zaman treppenwitz şeyler söylemişsiniz demektir.

10. "Vergangenheitsbewaeltigung"

Geçmişiniz ile barışmak konusunda yaşadığınız zorluk.

Herkesin hayatının bir döneminde, geçmişte yaptığı ve olduğu şeyler ile barışmaya çalıştığı bir dönem olur. Kimi zaman bu oldukça zordur çünkü geçmişinizin sizde nasıl bir izlenim yarattığını bilemezsiniz. İşte böyle anlarda yaşadığınız zorluğa vergangenheitsbewaeltigung denebilir.

Popüler İçerikler

Acun Ilıcalı Futbol Yatırımlarına Devam Ediyor: Yeni Takımı Slovenya'dan
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı