Keşke 20 Yaşımdaki Kendime Anlatabilsem Dediğim 40'lı Yaşlarda Öğrendiğim Hayat Dersleri

1. Gereksiz harcama ve borç yapmazdım.

Tabii ki de ipotek ödemeleriniz veya araba taksiti ödemeniz gibi borçlarınızın olması çok normal. Ama fazla miktarda gereksiz kredi çekmek ve kredi kartlarınızla fazla harcama yapmak sizi mutlaka zora sokar. Bir şeyi parayla satın almaya gücünüz yetmiyorsa kendinize almak istediğiniz şeye ne kadar ihtiyacınız olduğunu sorun. Kredi kartı kullanmak bazen gerçekten büyük kolaylık tabii ki ama eğer bilinçli olarak kullanmıyorsanız hayatınız borç ödemekle geçer. 20 yaşındaki kendime tavsiyede bulunabilseydim herhalde ilk söyleyeceğim şey finansal planlamamı bilinçli yapmam gerektiği olurdu.

2. Gelip geçici ilişkilerimi arkadaşlarıma tercih etmezdim!

Hayatınız boyunca pek çok ilişki yaşamışsınızdır öyle değil mi? Ve ilişkiniz başladığında bir bakmışsınız ki arkadaşlarınıza ve başka şeylere ayıracak vaktiniz kalmamıştır. 40'lı yaşlarınıza geldiğinizde, her geçen gün arkadaş kaybettiğinizi fark edersiniz. Onları ertelediğinizde ve bir gün tekrar hayatınıza almak istediğinizde onların artık yanınızda olmayacağını fark edersiniz. İlişkiniz esnasında, ilişki yaşadığınız kişiyi arkadaşlarınıza tercih etmek o an size mantıklı gibi geliyor çünkü hayatınızı onunla geçirmek istediğinize inanıyorsunuz. Ama şu da bir gerçek ki ilişki yaşadığınız kişi eğer sizi gerçekten seviyorsa arkadaşlarınızla zaman geçirmenizi istiyor olmalı. Tabii kendisi de arkadaşlarıyla vakit geçirmeli. Eğer ilişkinizde ikiniz de arkadaşlarınızla vakit geçirmiyorsanız, çok ciddi bir sorununuz var demektir.

3. Ne istediğimin daha çok farkında olmam gerektiğini söylerdim!

Nasıl biriyle ilişki yaşamak istediğinizi kafanızda belirlerseniz, ne istediğinizin farkında olursanız emin olun başka kişilerle zaman kaybetmezsiniz. Herkes, bir ilişkide sevginin her şeye yeteceğine inanıyor. Diğer etkenlerin çok da önemli olmadığı düşünülüyor bazen ama ilişki içerisinde sizi rahatsız edecek şeyler zamanla büyür ve daha büyük sorunlara sebebiyet verebilir. Bazen sadece ’’sevgi’’ her şeye yetmeyebilir. Ne istediğinizi bilmeniz sizi doğru kişiyle beraber olmaya iter.

4. Arkadaşlarımla zaman zaman görüşemesem de arkadaşlığımı bitirmezdim!

Yakın arkadaşlarınızla en son buluşmanızın üzerinden üç ay geçse bile ama aranızdaki bağın kopmayacağını bilirsiniz. İnsanlar bazen meşguliyetlerinden, kendilerine ve arkadaşlarına zaman ayıramayabiliyor. Ama iyi ve yakın arkadaşlar bunları asla sorun etmezler. Bu durumun normal olduğunu keşke daha önce fark edebilseydim. Yetişkin bir birey olduğunuzda, arkadaşlarınızla bazı zamanlarda çok fazla görüşemeseniz de bağınızın kopmayacağını ve bunun normal olduğunu bilirsiniz. Eğer arkadaşını hayatından çıkarmak istemiyorsanız emin olun bazen çok görüşememeniz arkadaşlığınızı asla bitirmez. İnsanlar yaş aldıkça dönem dönem arkadaşlarıyla daha az görüşebilir, evlenirler, çocukları olur. Yakın çevreniz küçülebilir veya çok yakın arkadaşlarınızla bu dönemlerde çok sık görüşemeyebilirsiniz. Ama buluştuğunuz an, kaldığınız yerden devam edersiniz.

5. Abartılı düğünlerden koşarak uzaklaşırdım.

Evlenirken büyük bir kutlama yapmak istiyorsunuz değil mi? Bir ömür unutulmayacak anılar bırakmak istiyorsunuz arkanızda. Ama şu da bir gerçek ki abartılı yapılan düğünler gerçekten çok ama çok pahalıya mal oluyor ve evlenen kişiler hayatlarına borç ödeyerek başlıyorlar. Bir de düğün planlamasının yarattığı stresi de eklersek çiftleri gerçekten olumsuz etkileyen bir süreç bu. 20 yaşındaki kendime, davetli listesini daha dikkatli düzenlemesini, daha sade bir düğün yapmasını ve daha güzel ve özel balayı planlamasını yapmasını önerirdim herhalde.

6. Kullanmadığım eşyaları gereksiz yere tutmazdım.

Eski şeyleri sırf atmaya kıyamadığın için mi tutuyorsun çoğu kişi gibi? Gittiğim her yerden sırf almak için gereksiz bir çok şey aldım şu güne kadar; shot bardakları, kapaklar, kupalar... Etiketleri bile çıkmamış eşyalarla dolu bir hayat yaşamanıza gerçekten gerek yok. Haftanın her günü farklı farklı takacağınız saatlere ve bin bir çeşit ayakkabıya gerçekten ihtiyacınız yok. Az eşya her zaman çok daha iyidir. Hayatınız, sahip olduğunuz maddi her şeyden çok daha değerli ve anlamlı!

7. Sağlığıma daha çok önem verirdim.

Vücudunuz ömür boyu sizinle olan tek şeydir. Spora başlamak veya sağlığınıza dikkat etmek için illa ki formunuzun bozulmasını beklemeyin. Kendinizi biraz bıraktığınızda tekrar forma girmek çok daha zordur. Eğer mümkün olsaydı, 20 yaşındaki kendime daha dikkatli ağırlık çalışıp daha çok spor yapmasını söylerdim. Vücudunuz yıllar geçtikçe daha çok çökebilir ve yaş aldıkça değiştiremeyeceğiniz kalıcı değişikliklere uğrayabilir. Bu yüzden şu anda kendi kendime, keşke daha önceden kendime bakmaya başlasaydım diyorum.

8. Kariyerime daha çok odaklanırdım.

Kariyer yapmaya başlamanız için olabildiğince erken karar verip adım atmanız gerekir. Mesela ben gelmek istediğim yere geldim ama beklediğimden çok daha uzun sürdü. Bu süreçte çalışırken anksiyete ve depresyonla mücadele ettim ve bu ilişkimi de olumsuz yönde etkiledi. 20 yaşındaki kendime kariyer ilerlemesi konusunda sabırlı olmam gerektiğini söylerdim. Her şeyi çok fazla kafama takmadan sabırla ilerlemenin ne kadar önemli olduğunu anladım.

9. Mükemmeliyetçi olmazdım.

İnsanlar, ben dahil mükemmeliyetçi olduklarıyla övünüyor. Ama geri dönüp 20 yaşındaki kendime tavsiyede bulunabilseydim, asla mükemmeliyetçi olmamam gerektiğini söylerdim. Mükemmeli istemek imkansız bir hedef yaratır çünkü hayatta her şeyin mükemmel olması gerçekten imkansızdır. Mükemmelliğin  peşinde koşmak sizi tüketir. Başarısızlık korkusu çok büyük olduğu için risk almanıza da engel olabilir.

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt