Kesin İp Var: Bilimin Bile "Bu Ne Ola ki?" Dediği Birbirinden İlginç Doğal Oluşumlar

Dünya üzerinde görenleri şaşkına çeviren pek çok doğal oluşum var. Gördüklerimizin, görebileceklerimizin yanında bizden çok uzakta hala insanların ayak basmadıkları yerler bulunuyor. Ayrıca içimizden 'Vay be!' dedirtecek birçok doğa olayı da mevcut. Yeraltından yeryüzüne, çöllerden göllere, denize ve okyanusun kilometrelerce altına kadar Dünya'nın her bir noktası ayrı bir mucize. Öyle ki bazı oluşumlar ya da bazı doğal olaylar hala bilim tarafından açıklanabilmiş değil. Bu açıklanamayan doğal oluşumları ve arkalarındaki sır perdesini sizin için araştırdık. Haydi, bilimi hayrete düşüren bu yerlere bir göz atalım.

1. Büyük Prizmatik Kaynağı - Wyoming, ABD (Grand Prismatic Spring - Wyoming, ABD)

Burası Gökkuşağı'nın termal göl şubesi. Keşfedildiği ilk zamanlarda oldukça kafa karışıklığı yaşatan Büyük Prizmatik Kaynağı, eşsiz renklerini bakterilerin ürettiği pigmentlerden alıyormuş. Yani bilim insanları durumun bununla ilgili olduğunu düşünüyor. Bu kaplıcada mavi, yeşil, sarı, turuncu, altın sarısı, kırmızı ve kahverengi gibi capcanlı renkler bulunuyor. Bu renkler prizmadan geçen ışığın oluşturduğu gökkuşağını anımsattığı için kaplıca Büyük Prizmatik Kaynak ismini almış.

2. Devler Kaldırımı - Kuzey İrlanda (Giants Causeway - Northern Ireland)

Kuzey İrlanda'da bulunan Devler Kaldırımı, altıgen taşları ile görenleri şaşkına çeviriyor. Önceler taşların nasıl oluştuğu bilinmiyordu. Uzmanların uzun yıllar uğraştığı ve edindiği bilgilere göre bir yanardağ patlaması sonucu oluşan lavların soğuyup, çatlayarak bu şekli aldığı öğrenildi. Bu taşlar ile ilgili birçok mitolojik hikaye de anlatılıyor. Devler Kaldırımı, 1986 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak kabul edildi.

3. Hillier Gölü - Avustralya (Hillier Lake - Australia)

'Pembe göl olur mu hiç?' demeyin. Böyle bir göl gerçekten var. Avustralya'nın batısında bir takımadanın ortasında bulunuyor ve görenleri şaşkına çeviriyor. 1802 yılında keşfedilen gölün neden pembe olduğu konusunda ise uzmanlar kesin bir şey söyleyemiyor. Ancak Dunaliella Salina adlı bir mikroalgin sebep olabileceği hakkında teoriler var. Yaklaşık 600 metre uzunluğu ve 20 metre genişliğindeki gölün; pembe rengine aldanıp tatlı su sanmayın, suyun tuzluluk oranı bir hayli yüksek.

4. Kaynayan Nehir - Peru, Amazon (Shanay Timpishka The Boiling River - Peru, Amazon)

6.4 kilometre uzunluğundaki nehrin suyunun kendine ait bir ekosistemi var ve içerisinde sıcağa dayanıklı canlıların yaşadığı biliniyor. Nehrin suyunun, jeotermal enerjiyle bu kadar yüksek sıcaklıklara ulaştığı söyleniyor. Dünyanın başka hiçbir yerinde rastlanmayan bu doğa olayı, korunmayı hak ediyor. Nehir; yerlilerin yemek pişirmek için kullandıkları bir sıcak su kaynağı olarak kullanılıyor. Ayrıca yerliler bu nehrin spiritüel güce sahip olduğuna da inanıyorlar.

5. Ölü Vadi - Sossusvlei, Namibya (Dead Vlei - Sossusvlei, Namibia)

Ölü Vadi'nin 80 milyon yıldan daha uzun zaman önce oluştuğu ve oluştuğu zamanda renkli bir vadi olduğu tahmin ediliyor. Şimdiki halini almadan önce bölgenin yağış aldığı ve bölgede bir gölün olduğu da tahminler arasında. Ancak alan zamanla iklim değişiklikleri ve henüz bilinmeyen başka nedenlerden dolayı ölü bir vadiye dönüşmüş.

6. Mariana Çukuru - Pasifik Okyanusu (Mariana Pit - Pasific Ocean)

Uzmanların araştırmadan duramadığı, adeta sınırsız kaynaklar sunan bir başka 'imkansız' yer de Mariana Çukuru. İlk bakışta okyanus içerisinde bulunan ayrı bir havuz izlenimi yaratan Mariana Çukuru, yaklaşık olarak 11 kilometre derinliğe sahip ve Dünya üzerinde bilinen en derin çukur. İçerisinde çok zengin bir hayat olduğu ve daha önce görülmeyen binlerce türün yaşadığı söyleniyor. Her yeni araştırmada daha da büyülendiklerini söyleyen bilim insanları, bu çukur üzerinde daha uzun süre çalışacak gibi görünüyor. Uzmanlar suyun derinliği arttıkça izlemenin ve kontrolün oldukça zorlaştığını belirtiyor. Ancak yapılan araştırmalarda basınca dayanıklı ekipmanlar sayesinde çukurun en dibine inmeyi başardılar. En dipte de canlı hayatının devam ettiği belirtilirken, bulgular arasında bir plastik poşet de görüntülendiği söyleniyor. Bu plastiklerden kurtuluşumuz yok galiba!

7. Yanartaş - Antalya, Türkiye

Türkiye'nin inanılmaz doğasından da bahsetmezsek olmazdı! Antalya'nın Olimpos Çıralı bölgesinde bulunan bu ilginç doğal oluşumun oldukça büyük bir ziyaretçi kitlesi var. Üstelik Yanartaş, Yunan mitolojisine de konuk olmuş bir doğa harikası. Taşların yanmasına sebep olan şeyin uzun süre uzmanların kafasını karıştırdığı söyleniyor. Ancak daha sonra Bilim İnsanı Giuseppe Etiope, bu gizemi çözerek, bölgede bulunan yeraltı kaynaklı metan gazının, taşların yanmasına sebep olduğunu tespit etmiş.

8. Pamukkale Travertenleri - Denizli, Türkiye

Doğal güzelliklerden ve Türkiye'den bahsetmişken Pamukkale'den bahsetmemek olmaz tabii ki. Bembeyaz güzelliğiyle göz kamaştıran bu travertenler, aslında bir kaya çeşidi. Bu kayalar, kimyasal reaksiyonlar sonucu katılaşarak oluşmuş, günümüze kadar gelmiş. Her yıl binlerce misafir ağırlayıp, termal suyuyla şifa veren Pamukkale Travertenleri, UNESCO'nun Dünya Mirasları listesine de girmiştir.

Pamukkale'nin Kardeşiyle Tanışın! Van'ın Henüz Pek Bilinmeyen Doğal Güzelliği: Başkale Travertenleri
Hava Yeterince Soğuk Değilmiş Gibi! Dünyanın En Soğuk 10 Noktası
Çil Çil Altınını Kimseye Vermeyen Tılsımlı Mağara Asarkaya'nın Gizemini Birlikte Çözüyoruz!
Kış Mevsiminde Evlenecekler Buraya: Yurt İçindeki ve Yurt Dışındaki Bütçe Dostu Balayı Rotaları
Siz İsterseniz Deniz Deyin! Uçsuz Bucaksız Mavilikleriyle Dünyanın En Büyük Gölleri

Popüler İçerikler

10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!