Onedio Logo

Keşif mi Safsata mı? Yenilenebilir Enerjiye Geçen Ülkeler Ekonomide Öne Geçiyor mu?

Kapak Görseli

Dünya popülasyonu arttıkça doğal kaynaklar tükeniyor ve bu durum enerji tüketiminin değişmesini zorunlu kılıyor. Fosil yakıtlara bağımlı sistemlerin küresel ısınma hızını artırarak gezegene zarar vermesi, önümüzdeki yıllarda insanlığın ciddi tehditlerle karşılaşma riskini de artırıyor. Bu nedenle daha temiz ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek kaçınılmaz hale geliyor.

Peki yenilenebilir enerji ekonomi üzerinde nasıl bir etki yapıyor? Sürdürülebilir enerjiyi adapte eden ülkeler gerçekten iyi bir fırsat mı yakalıyor? Yoksa çağın gerisinde mi kalıyor?

İşte tüm detaylar!

Yenilenebilir enerji ekonomik büyüme ve istihdam yaratıyor.

Yenilenebilir enerjinin sadece doğaya değil, ekonomiye de kazandırdığı doğru. Çünkü yenilenebilir enerji sektörlerinin birçoğu ciddi istihdam potansiyeli taşıyor. Özellikle güneş, rüzgar, biyokütle gibi enerji üretim alanları doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik büyümeye yardımcı oluyor.

Örneğin; 2022 verilerine göre enerji sektöründe dünya genelinde 14 milyona yakın insan çalışıyordu. Ancak bu sayının 2030’a kadar en az iki katına çıkması bekleniyor. Özellikle yapay zekanın birçok iş kolunu tehdit ettiği günümüz dünyası için bu bulunmaz bir fırsat.

Yenilenebilir enerji ithalattaki enerji bağımlılığını azaltıyor.

Günümüzde birçok ülke enerjiyi ithal ettiği için dış ülke ekonomilerine bağımlı hale gelmiş durumda. Bu da ilgili ülkede çıkan bir krizin o ülke enerjisini kullanan diğer ülke ekonomilerinin kötü etkilenmesine yol açabiliyor. Ayrıca yerel para biriminin değersizleşmesi açısından risk taşıyor. Yenilenebilir enerjiye geçen ülkeler ise enerji üretim, kullanım ve dağıtımında bağımsız hale gelerek iç ekonomiyi korumuş oluyor. Bu da döviz rezervlerinin korunması, enerji fiyatlarındaki küresel dalgalanma etkisinin azalması gibi avantajlar sağlıyor.

Bu anlamda Danimarka en iyi örneklerden biri. Çünkü yakın zamanda elektrik ihtiyacının yarısını güneş enerjisinden karşılamaya başladı. 2030 planları arasında ise tamamen yeşil enerjiye geçmek var.

Teknoloji ve ihracatta rekabet avantajı sağlıyor.

Yenilenebilir enerji yatırımı, ülkelerin sadece daha fazla enerji üretmesiyle değil, ihracatta da öne çıkmasıyla sonuçlanıyor. Çünkü bu ülkeler enerji üretimini artırırken zamanla daha fazla türbin, batarya, panel gibi ekipman üretiyor. Bu da onları, yenilenebilir enerjiye daha sonra geçen ülkelere ihracat yapma konusunda avantajlı hale getirerek ihracat gelirlerini artırıyor. 

Örneğin; güneş paneli üretiminde dünya genelinde Çin %80’le lider konumda. Bu liderlik sadece iç pazara değil dış pazara da hakim olmasını sağlıyor.

Yeşil finans ve uluslararası destekleri çekiyor.

Bir ülke ne kadar fazla yeşil enerji projesi üretirse, uluslararası fon ve özel yatırımlara da o kadar açık hale geliyor. Büyüyen bu sektörü fırsat olarak gören Avrupa Birliği, IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar, sürdürülebilir projeleri önceliklendiriyor. Bu sayede yeşil enerji alanında gelişen ülkeler daha kolay finansman buluyor ve uluslararası arenada yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor.

Uzun vadede maliyet avantajı sunuyor.

Yenilenebilir enerjide başlangıç maliyetleri yüksek olsa da aslında uzun vadede bu maliyet hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü güneş ve rüzgar enerjisi işletmeleri, maliyet bakımından zamanla neredeyse sıfıra yakın hale geliyor. Bu da hem enerji fiyatlarında istikrarlı büyüme potansiyeli sunuyor hem de tüketiciye enerjinin daha uygun fiyatlarla ulaşmasını sağlıyor. Ayrıca bu enerjiyi geliştiren firmaların marka değerini artırarak kar sağlamasına da yardımcı oluyor.

O halde neden ülkeler bu enerjiye hemen geçmiyor?

Yenilenebilir enerji bu kadar faydalıyken ülkelerin buna hemen geçmesi mantıklı olan öyle değil mi? Ama gerçek hayatta işler bu şekilde yürümüyor. 

Çünkü avantajlar çok olsa da geçiş süreci biraz yavaş ilerliyor. Örneğin; Afrika ve Güney Amerika gibi ülkelerde altyapının yetersiz olması geçişe uygun olmasını önlüyor. Ayrıca, gelişmekte olan çoğu ülke başlangıç yatırımları için yeterli bütçeye sahip olmadığından finansman güçlüğü çekiyor. Bazı ülkeler ise ciddi kömür ve petrol kaynaklarından hala ciddi gelir elde ediyor. Fosil yakıtı bırakmak ise bu gelirden vazgeçmek anlamına geliyor.

Yenilenebilir enerjiye geçen ülkeler uzun vadede daha avantajlı konumda.

Sonuç olarak yenilenebilir enerjiye geçen ülkeler, dünya ekonomisinde özellikle uzun vadede büyük avantaja sahip. Çünkü mevcut kaynakların biteceği ve küresel ısınma sebebiyle bu enerji yatırımlarının değerleneceği açıkça ortada. Aynı zamanda bu ülkeler; enerji bağımsızlığı, iş gücü artışı, teknoloji liderliği ve istikrarlı ekonomi konusunda da diğer ülkeler karşısında avantajlı olacak. Sadece henüz, bunun ne zaman olacağı bilinmiyor. Bazı ülkeler ise eşit şartlara sahip olmadığından bu enerjilere istese de geçemiyor.

Popüler İçerikler

İsrailli Eski Futbolcu ve Yorumcudan Skandal Sözler: "İran da Bitti, Finalde Türkiye Var!”
İsrailli Eski Futbolcu ve Yorumcudan Skandal Sözler: "İran da Bitti, Finalde Türkiye Var!”
Hande Erçel'in Aşkı Hatırla Dizisinde Şarkı Söylediği Anlara Yorum Yağdı
Hande Erçel'in Aşkı Hatırla Dizisinde Şarkı Söylediği Anlara Yorum Yağdı
Kulağındaki Küpeleri Çıkaramadığı İçin YKS’ye Geç Kalan Öğrenci X'te Gündem Oldu
Kulağındaki Küpeleri Çıkaramadığı İçin YKS’ye Geç Kalan Öğrenci X'te Gündem Oldu