Keşfedilmeyi Bekleyen Avrupa’nın Gizli Güzellikteki Adaları

Yaz tatili başlıyorken vize ve maddiyat olarak şanslı iseniz,  huzurlu ve sakin bir tatil arıyorsanız Avrupa'da bu isteklerinize cevap verecek birçok ada bulunuyor. Bembeyaz kumlu plajları, turkuaz renkli denizi ve  tarihi kasabaları ile Avrupa'nın çok bilinmeyen adaları gelin birlikte keşfedelim.

Kaynak

1. Amorgos Adası

Kiklad Adaları’na bağlı olan ve takımadanın güneydoğusun da bulunan Amorgos Adası 2000 nüfusuyla sakin yaşamı, tarih severleri heyecanlandırcak arkeolojik eserleri ve coğrafi yapısıyla size unutulmaz bir deneyim sunuyor. 30 km uzunluğunda olan Amorgos’un en yüksek noktası 800 metre olup, dramatik manzaraları bulunmakta. Kayalar arasında göreceğiniz masmavi berrak sulara sahip koyları görebileceğiniz köyleriyle ada “kafa dinlemelik” Yunan adalarından bir tanesi…

2. Paxos Adası

Karaya yakın olmasına rağmen yoğun turist ziyaretlerinden şimdilik korunmayı başaran Paxos Adası  hızlı, kalabalık ve çok sesli günümüz hayatınızda tam bir “mola noktası” diyebiliriz. İyonya Denizi’nin mavi ve yeşil tonlarındaki suları ile Paxos Adası’nın kumsalları, gizli koyları kesinlikle bu adanın bu listede olmasını hak ediyor. Yunan adalarının bilinen “kurak” coğrafyasının tam tersi zeytin ağaçları adanın tepelerini renklendiriyor.

3. Kimolos Adası

Adını Antik Yunan dilinde “beyaz taş” anlamına gelen Kimolos Adası; tipik bir Kiklad Adası olsa da farklı bir karakteri olduğunu adaya adım atar atmaz hissedeceksiniz. Bakir ve sessiz kalabilen adalardan olması sessizliği sevenleri bu adaya daha çok bağlıyor. Plajları, denizinin berraklığı, pitoresk mimarisi, sempatik köyleri, kayalarla bütünleşen balıkçı kasabalarındaki evleri gibi birçok güzel özelliğine adada yaşayanların huzurlu olması ve birbirine güvenmeleri kapılarını kitlememelerinden anlayabilirsiniz.

4. Kea Adası

Atina’dan direkt feribot ulaşabileceğiniz Kea Adası yatların ve Atina jet sosyetesinin radarında bir ada… Atina’nın güneyindeki Lavrion Köyü’nden ulaşılabilen Kea Adası Kiklad Takımadalarının bir parçası. Ulaşımın zor olması sebebiyle doğallığını ve kendine özgü yaşam alanını koruyan Kea Adası geleneksel Kiklad mimarisinin tüm izlerini taşıyor. Araçların giremediği ana kasaba Ioulida, liman şehri Korissia yaşantısı ve mimarisiyle tam da kartpostallardaki gibi bir yer.

5. Ikaria Adası

İsmini Yunan mitolojisinin önemli figürlerinden biri olan İkarus’tan alan Ikaria Adasına Kuşadası’ndan Samos aktarmalı ulaşabilirsiniz. İkaria Adası için “insanın ömrünü uzatan ada” benzetmesine adaya gittiğinizde siz de hak vereceksiniz. National Geographic’nin yaptığı bir araştırmada, dünyanın en uzun yaşayan insanlarının yaşadığı yerlerden biri olarak açıklandı bu ada… Radyumlu kaplıcaları, Fanari bölgesindeki muhteşem doğa manzaraları ve sayısız plaj ve koylarıyla cezbedici bir yer olması tesadüf değil.

6. Formentera Adası

Balear Adaları’nın en küçüğü olan Formentera Adası için İbiza’nın sessiz  kardeşi denmekte. Büyük ve gösterişli tatil rotaları yerine gözlerden uzak, bohem ve doğal yerleri tercihi Formentera Adası“seyahat zevki” olan her gezginin listesinde bulunuyor. Akdeniz’in parlayan yıldızı olan bu gizli ada da bu ruhu arayan herkese yer var. Turkuaz rengi koyları, beyaz kumlu plajları, rustik köyleri, tasarım otelleri ve gurme restoranlarıyla Formentera Adası sevenlerini bekliyor.

7. Lanzarote Adası

Kanarya Adaları’nın volkanik adası olan Lanzarote’ye ilk adım attığınızda farklı bir gezegene ayak basmış gibi hissedebilirsiniz. Her biri birbirinden güzel doğal manzaraları, siyah kumlu plajı, bir anda yükselen palmiye ağaçları, volkanik milli parkı, çekici kasabaları gibi birçok güzel özelliği ile Lanzarote Adası gezginler için keşif dolu ve gizemli bir kutu adeta!

8. Islas Cies

Galiçya’da yer alan ve üç adadan oluşan Illas Cies takımadası doğanın güzelliğine hayran olanlara yepyeni bir bakış açısı sunuyor. Herhangi bir otelin bulunmadığı, sınırlı ziyaretçinin kabul edildiği, motorlu araca izin verilmediği bu doğal adalarda göreceğiniz manzaralar oldukça kadar canlı! İspanya’nın Vigo şehrinden feribotla ulaşabileceğiniz adalar güneşin altında miskinlik yapabileceğiniz, denizin keyfini çıkarabileceğiniz ve doğayla baş başa kalmak için tercih edebileceğiniz harika bir kaçamak yeri…

9. Île Port Cros

Güney Fransa kıyılarının tam karşısında bulunan altın rengi adalar Les Iles d’Hyères sınırlarında olan Port Cros, Côte d’Azur’ün tüm ışıltısının tam ters doğal bir güzelliğin sahip. Ada, ekolojiye meraklı ve saygılı bir aileye ait. Nefes kesici manzarası, kristal mavilikteki suyu, büyüleyen güzellikteki koyları ve plajları pazarlanmak ya da kiralanmak yerine inanmayacaksınız ama milli parka dönüştürülerek koruma altına alınmış! Günübirlik bir ziyaret yaparak bu huzur tapınağı görmelisiniz.

10. Belle-Île-en-mer

Fransa’nın Britanya Bölgesi’nde, Biskay Körfezi ortasında bulunan Belle-Île-en-mer  Adası’nın ismi “denizdeki güzel ada” anlamına geliyor. Adada kaldığınız sürece hayatın sizi zorlamayacağı Belle Île’e ulaşım Quiberon kasabasından feribotla sağlanmakta. Parıltılı Fransa havasını değil doğallıktan hoşlanan seyahat tutkunları bu adayı çok seviyor.  Ilıman iklimiyle kendinizi Akdeniz’de hissedeceğiniz koyları, lokal dükkanları ve marketleri hep hayalini kurduğumuz sahil kasabası hayatı bu adada.

11. Ile de Bendor

Marsilya’dan 1 saat uzaklıkta, Bandol kasabasından 5 dakikalık bir tekne yolculuğu sonunda ulaşacağınız Ile de Bendor’un hikayesi diğer adalardan biraz  farklı. Fransa’nın en küçük ve sevimli adası olmasını Paul Richard tarafından 1950’li yıllarda satın alınarak adaya sonra inşa edilmiş. Çorak bir adadan yemyeşil bahçeleri ve renkli evleri ile bir Akdeniz bahçesine dönüşmesini sağlayan Richard bununla da yetinmemiş ve adayı bir sanat mabedine dönüştürmüş.

12. l’Ile de Porquerolles

St Tropez’in çılgın hayatından sadece bir adım kadar kadar uzak olan Ile de Porquerolles  bu yüzden çok seviliyor olabilir. Hem Cote d’Azur ışıltısını hissetmek hem de arada nefes alacak bir yer arıyorsanız l’Ile de Porquerolles aradığınız yer olabilir. Iles d’Hyères olarak bilinen üç adadan en büyüğü ve en gelişmişi olan Porquerolles koruma altında olan doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyülüyor. İncir ağaçlarının gölgesinde yürümek, turkuaz mavi sularında yüzmek ve cennet gibi görünen ada keşfedilmeye değer…

13. Madeira Adası

Fas’ın tam karşısında ama Portekiz’e bağlı olan Madeira Takımadaları aslında 8 adadan oluşuyor. Sadece Madeira ve Porto Santo Adalarını ziyaret edilebilmekte. İklimiyle ve mimarisiyle Madeira Adası hem Avrupa hem de Afrika’nın özelliklerini bulunduruyor. Volkanik toprak zenginliği bu adada neredeyse her şeyin yetişebiliyor ki adada bulunan botanik bahçeleri buna en güzel örnek.

14. Flores Adası

Atlas Okyanusu’nda ıssız olması, konumu ve çevre bilinci sayesinde tüm doğal görkemini korumayı başarabilen Azores (Azor) Takımadaları gerçeküstü bir tabiatla kutsanmış bir yer adeta… Avrupa kıtasının ve takımadaların en batısında bulunan Flores Adası derin vadileri, yüksek tepeleri, lagünleri, mağaralarla oyulmuş kayalıkları, volkan kalıntıları ile adeta açık hava doğa müzesi gibi… Adını da zengin çiçek çeşitliliğinden alan Flores Adası stresten arınıp doğayla bir arada olmak isteyen, uzun yürüyüş seven her gezginin keşfetmesi gereken bir ada.

15. Salina Adası

UNESCO koruması altında, Tiren Denizi üzerinde yer alan Aeolian Takımadaların ikinci büyük adası Salina’ya olan ilgimiz ise adanın sadeliğinde saklı. Gerçek dünyadan bir süreliğine saklanmak istiyorsanız Sicilya rotanıza siz de bu adayı eklemeyi unutmayın. Az sayıda restoranları, taşlı kumsalları, sarp dağları, zeytin ve limon bahçeleri, üzüm bağları, incir ağaçları ve küçük köyleriyle bir romanda gibi hissedebilirsiniz.

16. Monte Isola

Lombardiya Bölgesi’nin incisi, Iseo Gölü doğal güzelliği ile İtalya’nın en özel yerlerinden olan Monte Isola yemyeşil dağlarla çevrili gölün üzerine tüneyen bir kuş adeta… Montisola olarak da bilinen ada Güney Avrupa’da bulunan ve yerleşimin olduğu en büyük göl adasıdır. Yaklaşık 2000 kişinin yaşadığı ada sakinlik, huzur arayanlar aynı zamanda mutluluğun da kapılarını aralıyor.

17. Giglio Adası

Toskana’nın, Tiren Denizi ile çevrili gizli hazinesi Giglio Adası berrak suları ve harika plajları ile tam bir yaz sığınağı! Ada küçük, yaklaşık 1500 kişilik nüfusu ile bu adada günlerinizi sakin, hızla tüketmeden yaşayabilirsiniz. Adanın büyük bölümü el değmemiş bir doğaya sahip olup Akdeniz bitki örtüsü ile çevrilidir. Gün batımları, sevimli köyleri ve daha fazlası için Giglio Adası sizi bekliyor.

18. Pantelleria

Tunus, Malta ve Sicilya adaları arasında bulunan Pantelleria Akdeniz’in en az bilinen tatil beldelerinden biri. Tilda Swinton ve Ralph Fiennes’in oynadığı A ‘Bigger Splash’ filminin çekildiği ada son yıllarda Giorgio Armani’nin villası ile popüler… Bakir doğası başta olmak üzere adanın kayalık yapısı nedeniyle plaj bulunmamakta. Plaj yok diye kristal berraklığındaki sulara dalmamanız için engel değil!

19. Sipan Adası

Elaphiti Adaları’nın en büyüğü olan Šipan Adası (Otok Šipan) az zamanı olanların Dubrovnik’ten günübirlik gidebileceği en güzel adalardan biri. 15. yüzyılda kalbur üstü Dubrovnikli ailelerin yazı geçirmek için inşa ettirdiği sarayları ile tanınan ada şaraplarıyla da oldukça ünlü!

20. Solta Adası

Hırvatistan’ın Adriyatik kıyısındaki ünlü Split şehrinin karşısında bulunan Šolta Adası (Otok Šolta) yaz aylarında Splitlilerin buradaki yazlıklarına gelmesiyle hareketlendiği bir ada. Güzelim plajları, sempatik köyleri ve güzel seyirlere sahip restoranları ile “neden bu adayı keşfetmeyelim?” sorusunu size de sorduracak. Balıkçı köyü ruhunu koruyan kasabada üzüm bağları ve zeytin ağaçlarıyla dolu arazileri ziyaretçilerini bekliyor.

21. Vis Adası

Split’ten 1,5 – 2 saat süren bir deniz yolculuğu sonunda ulaşabileceğiniz Vis Adası ünlü Hvar adasının arkasında bulunuyor. Vis, antik kalıntıları, Akdeniz güzelliği, zeytin ağaçları, üzüm bağları ve ıssız kumsallarına rağmen hala bakir yapısını korumaya devam ediyor. Daha çok yat sahiplerinin demir attığı Vis Adası yaz aylarında kalabalıktan kaçmak içn harika bir lokasyon.

22. Saaremaa

Adını pek de fazla duyulmayan Saaremaa Adası için önce coğrafik bilgiler verelim. Baltık Denizi’ni Riga Körfezi’nden ayıran takımadalarının en büyüğü olan Saaremaa Adası doğal güzelliği ve ilginç tarihiyle turistlerin oldukça ilgisini çekiyor. Saaremaa yemyeşil bir oda içinde, göletle çevrili olması, kalesi ve balıkçı köyü ruhuna göre yapılan düzenli yapılaşmasıyla adeta tablo gibi bir ada!

23. Tresco – Scilly Adaları

Tarihin en uzun savaşıyla ünlü olan Scilly Adaları, İngiltere’ye bağlı bir takımada aslında. İkinci büyük adası Tresco Adası ise aslında yarı tropikal iklime sahip. Londra’ya çok da uzak olmamasına rağmen 'ben acaba şu an hangi ülkedeyim” hissi veren Tresco kayalıkları, bronz çağdan kalma mezarlık alanları, tenha kumsalları ve Tresco Abbey Bahçesiyle merak uyandırıcı bir ada.  Fotoğrafçı ve web tasarımcısı Shini Park’ın da dediği gibi: “Scilly Adaları İngiltere’deki hiçbir yere benzemiyor. Biraz Afrika, biraz Karayipler barındırıyor, ancak bunların hepsi oldukça İngiliz bir atmosferin içinde toplanmış.”

Dikkatinizi çekebilir;

Bütçesine Uygun Bir Avrupa Gezisi Planlayanlar İçin Euro Kullanmayan 19 Avrupa Ülkesi
Bana Bir Gezmek Bir Yemek Olsun Diyenler İçin Avrupa’nın En İyi Yemek Destinasyonları
Yüzyılladır Havasında Aşk Kokusunun Eksik Olmadığı Avrupa’nın Romantik Dünya Mirasları

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
YORUMLAR
15.06.2024

İnsanların yoğun olduğu yerlerde ne güzelliği kalır ?

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ