''Benim çocuğum öldü ya! Hangi hakla, hangi vicdanla böyle bir karar verilebilir, nasıl hiçbir şey olmamış gibi serbest kalabilir aklım almıyor. Olay tam tersi yaşansaydı, benim oğlum şu an içerdeydi! Bu kadın ‘psikolojim bozuldu, iftira atıyorlar’ diyerek, mahkeme de mağduru oynadı. Benim canımdan can gitti. Biricik yavrum gitti. Senin psikolojin benim yavrumun canından kıymetli değil! İşlemediğini iddia ettiği suç için pişmanım dedi kendisi. Neye pişmansın mesela sen? Daha suçunu kabul etmiyorsun. İnsan işlediği suç için pişmanlık duyar. Motorun kendisine çarptığını söyleyerek suçundan kaçmaz. Bilirkişi raporunda yüzde 100 kusurlusun. Kamera görüntüleri var, deliller var. Mahkeme salonunda da gayet rahat oturdun. Eminsin çünkü bir şey olmayacağına. Milyon kere reddetsen de milyon kere haykırıyorum: Sen benim çocuğumu öldürdün!.”
karakol ayağına gider imzayı alır , benim dürbanlı bacımı yormayın !!!!
Eskiden bu tarz olaylar gizli saklı olurdu şimdi insanın gözüne sokuyorlar
Bu ülkedeki en büyük sorun; ne ekonomi, ne eğitim sistemi ne sağlık ne de terör. En büyük sorunumuz adalet! Eğer ki adalet sorunumuz çözülürse,diğerleri otomatik olarak zaten çözülür.