Kerem Kınık'ı Kendi Yolladığı Belgeler de Doğrulamadı: Hani Atatürk ve İsmet İnönü de Satmıştı?

Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından 11 ilimizde binlerce insanımız hayatını kaybetti. Afet döneminde Kızılay'ın çadır sattığını gazeteci Murat Ağırel kamuoyuna duyurdu. Yaşanan infialin ardından Kızılay Başkanı Kerem Kınık 'Atatürk’ün emri ile İsmet Paşa’nın onayı ile yapılan çadır satışları var' iddiasında bulundu. Cumhuriyet Gazetesi'den Murat Ağırel, Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın iddiasının temelsizliğini kendisinin yolladığı belgeleri ile yazdı. Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın 4 seferde yolladığı belgeler yine kendisini haklı göstermedi. 

Kerem Kınık ilk belgeyi gönderiyor ve... İddialarını desteklemiyor.

Cumhuriyet Gazetesi'den Murat Ağırel köşesinde Kınık'ın kendisine yolladığı ilk belgeyi yorumladı:

'Sayın Kınık’a Kızılay arşivinde bu iddiayı bulamadığımı bildirdim. Bana 1936 tarihli ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk imzalı bir belge gönderdi. Konusu ise çadır satışı değil maske satışı. Savaştan çıkmış ve her an yeni bir dünya savaşı çıkma ihtimali olan bir iklimde, sanayileşmeye çalışan genç Türkiye. Ürettiği gaz maskelerini satıyor. 1936’da gaz maskesi üretiyor Türkiye ve Kızılay!

Yani savaş esnasında halkına gaz maskesi satmıyor. Ürettiği gaz maskesini normal zamanda satıyor. Ayrıca iddia edildiği gibi çadır satışı olayı da yok'

Kınık'ın yolladığı ikinci belgede de çadır satışı yok...

Murat Ağırel, Kınık'ın kendisine gönderdiği ikinci belgeyi de şöyle değerlendirdi:

'Başkan bir belge daha gönderdi; 5 Eylül 1939 tarihli. İsmet İnönü imzalı... Yine maske satışı ile ilgili. “Harp maskelerine indirim yapalım mı” diye sormuş Kızılay, İnönü de “Yapın” demiş

Tam o tarihlerde İkinci Dünya Savaşı başlıyor. Hepsi buna hazırlık. Türkiye bu savaşın bir tarafında yer almadı. 

1 Eylül 1939’da Almanya, Polonya’yı işgal ederek Avrupa’da II. Dünya Savaşı’nı başlattı. 3 Eylül’de İngiltere ve Fransa, Polanya’nın sınırlarını garanti altına almaları nedeniyle Almanya’ya savaş ilan etti. Kasım 1939’da Tercan-Erzincan depremi yaşandı. 43 yurttaşımız can verdi. Sonuç olarak Kızılay ürettiği gaz maskesini satıyor. Yine çadır satışı olayı yok'

Kınık'ın yolladığı üçüncü belgelerde de çadır satışı yok...

Murat Ağırel Kınık'ın bu kez üçüncü kez yolladığı belgeleri ise şöyle kaleme aldı:

Sayın başkan iki belge daha gönderdi. Birisi 27 Mart 1942 tarihli. “Beton kazamatların gaza karşı korunması için filtre cihazlarından bedeli 50 bin lirayı geçenlerin Kızılay maske fabrikasından pazarlıkla alınması” diye imzalanmış belge. O tarihte deprem yok, afet yok. 20 Aralık 1942’de üç bin yurttaşımızın öldüğü Niksar-Erbaa depremi yaşanmış.

Yine çadır satışı olayı yok. Aksine İsmet Üzen’in yaptığı 1942-1943 Erbaa depremleri konulu araştırmaya göre Kızılay’ın bölgeye ne kadar hızlı geldiği ve ücretsiz çadır kurduğu ve gıda malzemesi dağıttığı belirtiliyor.

Murat Ağırel'i ikna edemeyen Kızılay Başkanı Kınık bu kez faaliyet sonuç tablolarını paylaştı.

Ağırel, Kınık'ın 4. kez gönderdiği  belgeleri tek tek inceledi ve şöyle yazdı:

'Sayın başkan 2011 yılı faaliyet sonuç tablosu gönderdi. 23 Ekim Van depremi ardından o yıl tutulan faaliyet raporu. Raporda çadır satış rakamları var. 3.4 milyon TL çadır satışı gerçekleştirilmiş. Raporun altında aynen şu ifade geçiyor:

“Meydana gelen deprem felaketi nedeniyle bölge insanlarının çadır ihtiyacını karşılamak üzere afet stoklarının büyük kısmının bölgeye sevk edilmesinden dolayı kurumumuz bünyesindeki çadır miktarları kritik stok seviyesinin altına düşmüş, azalan çadır stoklarının ivedilikle tamamlanması için ivedilikle çadırların üretimine ağırlık verildiğinden...”

Yani deprem olunca satmayı düşünmeyip hemen bölgeye sevk etmişler. Ancak afet haricinde çadır üretip satmışlar. Sayın başkanın göndermiş olduğu 1980 yılı, 1981 yılı 2007 yılı faaliyet raporlarında ve belgelerinde çadır satışı görülüyor. Ancak bu tarihlerde de bir deprem durumu söz konusu değil.

Sonuç olarak deprem olmuş, insanlar evsiz kalmış, çocuklar soğukta tir tir titriyorken çadırlar bekletilmemiş ve böylesine zor koşullarda çadıra ihtiyacı olan on binlerce insan varken herhangi bir satış yapılmamış daha önce. Tam aksine stoklardaki tüm çadırlar, depoların dibine kadar boşaltılmasına varıncaya dek afet bölgesine gönderilmiş'

Murat Ağırel, gönderdiği belgeleri bile kendisini doğrulamayan Kızılay Başkanı'na tavsiyelerde bulundu.

'Atatürk’ün emri ve İsmet İnönü’nün onayı ile satılan bir çadır yok. Tarihte deprem anında çadır satılan başka bir durum yok, satan başka bir başkan ve yönetimi de yok.

Ben bu bilgiye ulaşamadım. Şayet Kınık’ın açıklayacağı evraklar dışında başka bir belge var ise kayda geçmesi için bu köşe açıktır. Çıkıp özür dileyerek istifa etmek yerine koca bir kurumumuz batırıldı, ona üzülüyorum'

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
01.04.2023

Şaşırdık mı? Adamlar sanki matrix evreninde yaşıyor aq..herşeyleri yalan

01.04.2023

Şu palavra 25-30 sene önce ortaya atılmış olsaydı eğer, "resmi tarihimiz yalandır" yaygarası başlığı altında pazarlanacak ve devlet düşmanı yobazların kitaplarında mutlaka kendine yer bulacaktı. Bilgiye erişim önlenemez olduğu için Lozan Antlaşması üzerinden yaptıkları gibi yeni yalanlar üretemiyorlar.

01.04.2023

Sefil herif

TÜM YORUMLARI OKU (13)